Hep tek devre

Beşiktaş sahasında hata yapmadı ve Konyaspor'u 2-0 mağlup etti.

Artık bir gelenek oldu Beşiktaş ilk devreleri oynamıyor.

Bu nasıl izah edilebilir. Mantıklı bir açıklaması yok bence. Bu bir çeşit yetersizlik. Ne kadar daha böyle sürer bilmek mümkün değil.

Maçı değerlendirmeye çalışalım. Çok kötü bir ilk yarı seyrettik.

Tempo ortalamanın çok altındaydı. Maça iyi başlayan taraf Konyaspor idi. Bunun nedeni çok basitti.

Konyaspor daha çok pas üretti ve oyun başlangıcında maça hakim oldu.

Rashica savunmaya yardım etmeyince Onur zorlandı ve doğal olarak Konya o kanattan yüklenmeye çalıştı.

Konya'nın iyi oyunu 15. dakikadan sonra sürmedi.

Bu andan sonra Beşiktaş oyuna yine de ağırlığını koyamadı.

Şimdi ilk yarıda en kritik oyuncu Al-Musrati idi. Al-Musrati ilk yarıdaki performansında başarılı değildi.

Oyunu organize edemedi. Dikkatli seyrettim ve şu hatalarını gördüm.

20'de attığı pas taca çıktı. 22'de arkadaşı Onur'un arkasına pas attı. 34'te pasın şiddetini ayarlayamadı. 44'te ise ileriye rastgele topu savurdu.

Şimdi oyun kurucunuzun bu performansı ile etkili olamazsınız. Zaten Beşiktaş da olamadı.

Al-Musrati olması gerektiği gibi pasör bir oyuncu. Fakat temposu yavaş ve çok fazla organize edici paslar atamıyor.

Birkaç sezon önceki Pjanic'in stiline çok benziyor. Böylelikle Beşiktaş koskoca bir ilk yarı ne pozisyon üretti ne de bir tehlike yarattı.

İkinci yarıya gelirsek şunları söyleyebiliriz. Bu yarı işler değişti.

Nedeni basit. Neden ne? Al-Musrati elbette. Al-Musrati bu yarı kendine geldi.

Her ne kadar çok fazla organize edici paslar atamasa da Beşiktaş'ın oyunun içinde kalmasına ve topa sahip olmasına katkı verdi.

Musrati tuhaf hata da yaptı. 64'te Konyalı bir oyuncunun arkasına saklanıp elini kaldırarak arkadaşından pas istedi.

Yahu adamın arkasındasın arkadaşın nasıl sana pas atsın. Her neyse.

Beşiktaş'ın bulduğu ilk gol çok basit bir goldü.

Rashica'nın ortasına kafası ile temas eden Semih golü attı.

Fakat ikinci golün Beşiktaş adına övgüyü hak eden bir gol olduğunu söylemek abartı olmaz.

Bu gol Rashica'nın eseri. Hücumu başlatan pası Al-Musrati verdi.

Topu alan Rashica'nın Muci'yi pas ile görmesi tek kelimeyle akıl dolu bir tercihti.

Muci bir şut attı. Kaleciden seken topu takip eden Cenk golü attı. Cenk'in takipçiliğini tebrik ediyorum. Olması gereken Cenk bu Cenk.

Bu golden birkaç dakika önce Al-Musrati ısırıcılığını gösterdi. Musrati'nin savunmadan seken topu çok iyi bir reaksiyon ile takip edip bir şut çıkarması övgüyü hak ediyor.

Fakat son on dakika Semih Kılıçsoy'un şovu vardı.

Semih her ne kadar 82'de topla auta çıkma hatasını yaptıysa da 85'te harika bir çalım ve verdiği pas ile Muci'nin tehlike yaratmasına vesile oldu.

Ayrıca 90'da da yine harika çalımlar ile bir pozisyon hazırladı.

Böylelikle Beşiktaş'ın üçüncülük iddiası devam ediyor. Bakalım Beşiktaş Trabzon ile girdiği mücadeleden üstün ayrılabilecek mi?