Hesapsız- kitapsız "ekonomi yönetimi" olmaz

Artık Türkiye'nin Milli Ekonomi Modeli var. Ekonominin kitabı var; "Milli Ekonomi" kitabı var. Bu kitapla ekonomide palyatif tedbirler ve popülist politikalar devri kapandı. Tüm bahaneler de ortadan kalktı. BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş bey Milli Ekonomi'nin kitabını yazdı; yeni bir çağ açıldı. Uluslar arası Milli ekonomi Modeli Kongresi'nde yüzü aşkın bilim ve düşünce adamı işte bu yeni çağın milli-evrensel ekonomi modelini konuştu, "Milli Ekonomi" kitabıyla dünyaya müjdeler verdi.Bundan sonra iş, hem kolay, hem zor?Bundan sonra partilerin işi hem kolay, hem zor? Kolay; politikacılar, şayet ülkemizin kalkınmasında ve milletimizin zengin olmasında gerçekten samimi iseler ve şayet gerçekten yabancı sermayedarların papağanı ve taşeronu değilseler, milli model önlerinde? BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, hangi partiden olursa olsun, dürüst ve samimi olan her atan evladına bu bağlamda yardım etmeye hazır olduğunu ilan da etti kongredeki kapanış konuşmasında? Yeter ki, modelden bazı şeyler aşırıp kendi malları imiş gibi millete pazarlamaya kalkışmasınlar, yeter ki vatan-millet ve devlet hususunda samimi olsunlar. Milletimiz ise, bu bilimsel ve reel milli modelin önümüzdeki seçimle açılacak yeni dönemde bizzat sahibinin eliyle, Prof. Dr. Baş'ın dirayetiyle bizzat icraata konup Türkiye'nin kurtarılması gerektiğini haykırıyor. Partiler için aynı zamanda "zor bir dönem" başladı; zira "politik tilkilik"lerle veya BTP'nin çözümlerinden çalarak çırparak bir araya getirilmiş "milli söylem"lerle milleti kandırma devri bitti? BTP Genel Başkanı'nın Milli Ekonomi Modeli, uluslararası bir kongre ile bilim adamları tarafından dünyaya ilan edildi; Milli Ekonomi kitabı, bağımsızlık ve sosyal adalet abidesi gibi dünyanın merkezine dikildi. Denenmiş partiler fenersiz yakalandılarBTP Genel Başkanı'nın, bir kısmını bugüne kadar meydanlardan ve ekranlardan milletimize açıkladığı milli ekonomi çözümlerini, sabahtan erken kalkan eskinin denenmişleri başta olmak üzere çözümü bulunmayan partiler kendi malıymış gibi kamuoyuna anlatıyorlardı. Bu aşırmacı partiler ve politikacılar, fenersiz yakalandılar. Milli Ekonomi Modeli kitabı ve bilim adamlarının bu modele dair tebliğlerini ve "insanlığın ve Türk Milleti'nin yegâne kurtuluşu ancak bu modeldedir" şeklindeki ortak teşhislerini içeren kitap olarak ortaya çıktı. Dolayısıyla geçmişte iktidara gelmiş ve denemiş, şimdinin BTP'den söylem ve model aşırmaktan başka yolu olmayan aşırmacı partilerinin işleri artık çok zor. Milli Ekonomi Modeli'ni ekranlardan takip eden vatandaşlar, bu aşırmacı partilerin önde gelenlerine, "Aşırmak yerine, bari BTP'ye iltihak edin de, hiç olmazsa millete olan borcunuzu ödemiş olursunuz, belki bugüne kadarki yanlış icraatlardan payınıza düşen vebalden de kurtulmuş olursunuz" demeye başladı bile.AKP'nin ayakları birbirine dolandı; amuda kalktılarUluslararası kongre, BTP'nin çözümlerinin ve Milli Ekonomi Modeli'nin artık dedikodularla ve iftira senaryolarıyla bastırılamayacağını, hele de görmezlikten gelinemeyeceği binkez perçinledi. Türk Milleti, Milli Ekonomi Modeli ile gözlerini açtı.    Milli Ekonomi Modeli kongresinde bilim adamlarının ortaya koydukları gerçekler, herhalde en çok "AB'ci, ABD'ci ve IMF'ci AKP hükümeti"ni ve AKP'nin dar tabanı pozisyonundaki "Papa'dan misyon yüklenmiş ve elân Amerika'da konuşlandırılmış efendinin diyalogcu şürekası"nı sarsmış olmalı. Başbakan başta olmak üzere AKP kurmaylarının ve ekonomi yönetiminin elleri ayakları birbirlerine dolandı. 3 yılını çoktan dolduran Başbakan R. T. Erdoğan, ekonomide bir arpa boyu yol alınamadığının ve artık mızrağın çuvala sığmadığının millet tarafından fark edildiğini hissettiği yerde kabarıyor, gerginleşiyor, işi Kasımpaşalılığa vuruyor? Halbuki ekonomi, hesap işidir; ekonomik işler, Kasımpaşalı edası ve çıkışlarıyla düzelmez. "Televole ekonomistleri"nin ağzına bakarak ve IMF'den akıl alarak milletimizin ekonomisi düze çıkmaz.Düzce'de "Artık yaptıklarımızı görün be?" diyor Erdoğan. Şemdinli'de ise "Teşvik kredisi çıkardık, dedik ki Doğu, Güneydoğu ve Doğu Karadeniz'i ayağa kaldıralım; ama kimse bu yatırıma yanaşmıyor" diye sızlanıyor. Yanaşmaz tabi; bu iş, hesaba uymuyor. Bu pansuman tedbirlerin kitapta yeri yok. Fak-Fuk Fon'dan sorumlu Devlet Bakanı Beşir Atalay da, "Fak-Fuk-Fok diye bilinen Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu'ndan yardım yerine 4 ile 7 milyar lira arasında kredi veriyoruz, ama yeterince ilgi yok. Bu kredinin faizi yok, iki yıl geri ödemesi yok, küçük küçük geri ödeniyor. Belki geri de almayacağız. Lakin ilgi yok, alaka yok" diye yakınıyor. İlgi olmaz tabi; bu işin matematiği yok, kitaba uymuyor. Bu işin tüketici ayağı yok, maliyet enflasyonu ayağı çok; kitapta ise yeri yok.Ekonomi hesap ister; matematik işidirMilli Ekonomi Modeli'nin yükselen değer halini aldığını fark ederek "Ne yapsak ne etsek?!" diye afallayan AKP hükümeti, apar topar, Kurumlar ve Gelir vergilerinde hesapsız-kitapsız 5-10 puanlık indirimlere gidiyor? İndirimler kime yarıyor? Yabancı sermayeye.Apar topar ve hesapsız indirimle birlikte yerli sermayenin toplam vergi yükü yüzde 35'lerde seyredeceği belirtilirken, yabancı sermayenin yükü yüzde 27'lere düşüyor. Bu arada dar gelirli ücretli garibanın yükü ise yüzde 25'ten yüzde 27'ye yükseliyor.Tutar mı? Tutmaz. Palyatif, günü birlik, temelsiz ve hesapsız düzenlemeler bunlar. Kitapta yeri yok bunların; zincirin halkaları boşta geziniyor. Ve tabii, 3 katrilyonluk yük getiriyor bütçeye.Uluslararası Milli Ekonomi Modeli Kongresi'nde BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş'ın modelini değerlendiren bilim adamları, "Bu model, ekonomiye matematiği uyguladı, çözümlerine '2 kere 2 dört eder' niteliğinde bir kesinlik kazandırdı, Nobel Ödülü dahi kifayetsiz kalır" dediler. Bu tespit çok önemli; zira ekonomi, "hesap işi"dir. Prof. Dr. Baş ise, meseleyi, "Ekonomi bir hesap işidir, bir matematik işidir, bir kafa işidir" diye özetledi kongrede, özetliyor yıllarca ekranlarda ve meydanlarda. Artık millet, ekonomi konusunda politikacılara "Söylediklerinizin kitapta yeri var mı?" diye sorduklarında, kast edecekleri kitap "Milli Ekonomi Modeli" kitabıdır. Ekonomi, hesapsız-kitapsız değil artık. Herkes hesabını, bu kitaba göre yapmalı.Milli Ekonomi, AKP'ye dokunurBu hesabı AKP yapamaz, Erdoğan yapamaz, Ali Babacan yapamaz, Kemal Unakıtan yapamaz. Bunlar IMF'nin ve küresel sermayenin politik papağanları; kapitalist ve liberal ekonominin borazanları? IMF'nin dümen suyunun elemanları. Bünyeleri hesabı-kitabı kaldırmaz; hatta daldıkları globalleşme rüyası sebebiyle Milli Ekonomi kavramındaki "milli"lik onlarda alerji yapar. Dolayısıyla "kitaba göre ekonomi yönetimi"ne, bunların akılları ve yürekleri yetmez, bünyeleri kaldırmaz bir. IMF ve akıl aldıkları küresel sermayedarlar hesaplarını bozarlar iki? O zaman da AKP'ye kalıyor palyatif düzenlemelere gitmek, pansuman tedbirlerle günü kurtarmak, milletimizi biraz daha oyalayarak üç-beş ay daha koltukta kalmak? Reel ekonomik problemler ile, vatandaşın fukaralığı ile alakası olmayan bu pansuman tedbirlere ve hesapsız teşviklere, Erdoğan ve Atalay'ın sızlandıkları üzere vatandaş ilgi göstermiyor. Niye göstersin; ortada pazar mı var, piyasada alıcı mı var, tüketicide alım gücü mü var ki, vatandaş Erdoğan'ın, Atalay'ın ve AKP'nin teşvik kredisine ilgi göstersin... Batmak için mi teşvik alsın!? AKP bu hesapsız-kitapsız "pansuman tedbir"lerle günü kurtarabilir, ama seçim sandığını kurtaramaz, kendisini kurtaramaz. Aynen önceki IMF'ciler gibi? Zira artık milletimizin önünde bir "kitap" var, Milli Ekonomi Modeli gibi bir kurtuluş yolu var, somut ve reel Milli Ekonomi Modeli'yle Türkiye'yi kurtarmaya namzet bir BTP var. AKP'nin bir kısım önde gelenlerinin bile BTP'nin Milli Ekonomi Modeli'ne olan hayranlıkları ve destekleri elbette boş değil; hatta çok şeylerin ifadesi? Milletimiz, AKP ile koskoca 3 yıl kaybetti, ama olsun; BTP, bu milli modeli ile 3 yılın kayıplarını değil, 30 yılın, hatta 300 yılın kayıplarının hepsini telafi eder. Bilim adamları işte bunu haykırdılar kongrede? Sadece Türkiye'nin değil, insanlığın kayıplarını telafi edecek bir model dediler. Darısı başımıza?