logo
19 NİSAN 2024

Hz. Nuh'un gemisi Cudi'de olabilir

Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bünyamin Açıkalın, Kur'an-ı Kerim'in birçok tefsirinde Hz. Nuh'un Gemisi'nin Cudi Dağı'na oturduğunun işaret edildiğini söyledi
18.02.2012 00:00:00
Son dönemlerde Hz. Nuh'un gemisinin Ağrı'da olduğu iddiaları üzerine Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bünyamin Açıkalın yaptığı araştırmayı gazetecilerle paylaştı. Doç. Dr. Açıkalın, "Şırnak Şehr-i Nuh ile özdeşleştiği için böyle bir çalışma yapmak istedim. Çalışmada tefsir literatürden yararlandım. Tefsir, Kuran-ı Kerim'in yorumlanmasıyla ilgili kaynaklardır. Eski zamanlardan beri yazılmış kaynaklar var. O kaynaklarda Hz. Nuh ile ilgili ne anlatılıyor? Benim gördüğüm tefsir kaynaklarında öncelikle tefsirlerde Kuran-ı Kerim'le ilgili ayeti kerime var. Gemi oturdu diyor. O oturma ile ilgili ayetin tefsirinde gördüğüm tefsirlerin büyük çoğunluğunda bu bölge tarif ediliyor. Tabii bu bölgeyi o dönemin coğrafi paylaşımında Ceziratü İbni Ömer diye geçiyor büyük çoğunluğunda. Tefsirlerde 'İbni Ömer Cezirisi' denilen bölge Cudi Dağı'dır. Hem bu klasik ilk dönem klasik tefsirlerde hem de çağdaş tefsirlerde de durum böyle. Kuran Yolu tefsirinde de Cudi Dağı işaret ediliyor. Kendi tebliğimde de buna yer verdim. İkinci cildinde günümüzde Şırnak'ın Cizre ilçesinde bulunan Cizre'ye 17 km mesafede bulunan Cudi Dağı'dır deniyor. Diyanet İşyeri Başkanlığı'nca yayınlanan İslam Ansiklopedisi var. Orada da Cudi maddesi geçiyor Ahmet Bedir hoca yazmış. İlgili olayın Cudi Dağı'nda geçtiğine dair bilgiler var. Olay çok eski tarihlerde olduğu için hiç kimse bu konuda kesinlikle buradadır diyemiyor. Tefsir kaynaklarında da başlangıçta Cudi Dağı'ndan bahsedilse de ikinci üçüncü rivayetlerde başka seçeneklerden de söz ediliyor. Bu dağın Lübnan'daki şu dağda olabilir bazıları Ağrı'da olabilir diyor. Kesinlik şu an için yok. Kimsenin şu anda ispat etmesi de mümkün değil. Ama tefsir literatüründeki kaynaklarda öncelikle Cudi dağı işaret ediliyor. Kuran-ı Kerim'de Cudi diye geçiyor geminin oturduğu dağ.

Hz. Nuh'un duası
Deliller diyebileceğimiz emareler de var. Mesela Hz. Nuh geminin oturmasından önce dua etmiş. Hz Nuh; 'Ya Rabbi beni bereketli topraklara indir' şeklinde duası var. Allah-u Teala'nın da Hz. Peygamberin duasını kabul ettiği düşünülür. Onu toprağı bereketli bir yere indirmesi beklenir. Dolayısıyla Cudi dağına baktığımızda orada tarıma ve hayvancılığa elverişli bir alanın olması bu 'Bereketli yere indir' kavramı ile de örtüşüyor. Zaten 'Cud' kelimesi de kelime olarak incelendiğinde bereket manası var. Dolayısıyla bu da Nuh'un gemisinin bu bölgede oturduğuna dair bir emaredir. Bu bölgede halk arasında dolaşan birçok şey var. Yaşlılarla konuştuğumuzda Yoğurtçular isminde bir köy var. Orada eskilerin Nuh makamı diye bir yeri ziyaret ettikleri söyleniyor. Çok eskiden gelen bir gelenek ve söylenti var. Böyle bir olayın olmasa nesilden nesile aktarılmasa sadece bir söylenti olmaz. Ağrı dağı ile ilgili böyle bir şey var mı bilmiyorum" dedi.
Tefsirlerde Hz. Nuh'un tufandan sonraki hayatı ile ilgili de bilgi verilmiş. Ama bunda da bir netlik yok. Türbenin burada olması tarihi gerçeklerle uyuşuyor mu? O konuda bir şey söyleyemem, bir araştırmam olmadı. Ama bu durum da Cudi Dağı'nda olma ihtimalini güçlendiriyor. Kur'an-ı Kerim'de bir ayet geçiyor, "biz o Nuh'un gemisini geride kalanlar için bir delil bir işaret olarak terk ettik, bıraktık" diye geçiyor. Bu ayet-i kerimenin tefsirinde sahabe döneminde bile bazı sahabelerin biz gittik o geminin kalıntılarını gördük dedikleri var rivayetlerde. Hatta tebliğimi de bu şekilde bitirdim" şeklinde konuştu.

"Burası ziyarete açılmalı"
Geminin oturduğu yerin ziyarete açılmasının Allah'ın emri olduğunu ifade eden Prof. Dr. Açıkalın, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu Allah-u Teala'nın bir emridir. Buranın ziyarete açılması o gemini kalıntıları varsa açığa çıkarılması ve geriden gelenlerin ibret alıp Allah'ın büyüklüğünü anlamaları için oranın ziyarete açılması gerektiğine dair tefsir kaynakları var. Dolayısıyla Allah insanların orayı gezip görmelerini tavsiye ediyor. Bu tavsiye neticesinde aslında dolaylı da olsa bir emridir geminin oturduğu yerin ziyarete açılması. Olay, dolaylı olarak Allah-u Teala'nın bir buyruğu olarak değerlendirilebilir. Şu anda güvenlik sorunu nedeniyle ziyaret edilemiyor. İlgili tefsirlerde öncelikle Cudi Dağı'ndan bahsedildiğinde bu bölgenin anlatılması, Dicle Nehri'nin sözünün geçmesi, Kur'an-ı Kerim'de Hz. Nuh'un 'Beni bereketli yere indir' demesi üzerine bereketli toprakların burayı çağrıştırması anlatılır. Kazıların yapılması lazım bu konu burada efsane olmuş, Herkes geminin çivisini bulduk, parçalarını bulduk diyor bunların araştırılması lazım. Kesin bir yargıda bulunamıyor kimse, çok eski tarihlerde olduğu için Ararat dağında bir dönem Japonlar araştırma yaptı ama onun sonuçları ne kadar kamuoyunu tatmin ettiği düşünülmelidir. İlmi hakikatler değişmez. Tefsirlerde öncelikle Cudi geçtiğinde Cizre'yi işaret etmeleri hakikatini kimse değiştiremez." 
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'

Deprem sonrası heyelan yolu kapattı

Tokat'ın Sulusaray ilçesi ile Buğdaylı köyü yolunda yaşanan deprem sonrası heyelan meydana geldi.
18.04.2024 23:58:00 / Güncelleme: 19.04.2024 00:01:12
İhlas Haber Ajansı
Deprem sonrası heyelan yolu kapattı
Deprem sonrası heyelan yolu kapattı
Heyelan yolu kısmen araç ulaşımına kapattı. İhlas Haber Ajansı muhabirleri gerçekleşen heyelanı kayıt altına alırken artçı bir deprem yaşandı.

Artçı depremle birlikte yeniden yamaçtan kayalar düştü.



Muhabirler bu anları anbean kaydetti.

Teknik elemanlar müdürden çok kazanıyor!

 
 
Yenimesaj.com.tr'ye açıklamalarda bulunan İHBİR Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, sanayide ara ve teknik eleman sorunu yaşandığına işaret ederek, "Bugün fabrikalarda makine tadilatı yapan, elektrik tesisat işleriyle uğraşanlar beyaz yakalı müdürlerin aldığı rakamların üzerinde maaş alıyor" dedi.
18.04.2024 23:37:00
AHMET TURAN YİĞİT
 Teknik elemanlar müdürden çok kazanıyor!
 Teknik elemanlar müdürden çok kazanıyor!


İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, basınla düzenlediği sohbet toplantısında, istihdamda yaşanan sorunlara parantez açarak, önemli açıklamalarda bulundu. Eğitimde yeni bir planlamaya gidilmesi gerektiğine dikkat çeken Taycı, şunları söyledi: "Sektörümüzde ara eleman, teknik eleman ve hatta vasıfsız eleman bulma konusunda ciddi sıkıntılar olduğunu görüyoruz. Üniversitelerin sayısının çok artması ve gençlerin niteliğine bakılmaksızın üniversite diploması almaları durumunda daha iyi iş imkânlarına sahip olacaklarına inanmaları bu süreci de olumsuz etkiliyor. Bu kadar diploması olan gencimize beyaz yaka olarak iş verebilmemiz söz konusu değil. Beyaz yaka çalışan bulma konusunda çok ciddi bir problem yok. Şu anda en önemli problemimiz mavi yakada. Artık öyle bir durum söz konusu ki bugün fabrikalarda makine tadilatı yapan, elektrik tesisat işleriyle uğraşanlar müdürlerin aldığı rakamların üzerinde maaş alıyor. Asgari ücret verilmiyor. Kendisini yetiştirmiş zanaatkâr arkadaşlarımızın eğitimleri olmasa bile, eğitimli hatta birkaç dil konuşan insanlardan daha fazla maaş alıyor. Buradaki sorunun çözülebilmesi için üniversiteler ile ciddi bir planlamaya gidilmesi lazım. Her şeyden önemlisi meslek liselerinin daha aktif bir hale getirilmesi lazım."

Kakaoda neler oluyor?

Son dönemde kakaonun tonunun 10 bin, kakao yağınınkinin ise 32 bin doları aştığına işaret eden Taycı, dünyadaki kakao üretiminin yüzde 65'lik bölümünün Batı Afrika sahillerinde gerçekleştiğini; geriye kalan bölümün ise Güney Amerika'da yetiştiği bilgisini verdi. Taycı, konuyla ilgili şunları söyledi: "Uzak Doğu'da da kısmi olarak Malezya'nın ve Endonezya'nın belirli bölümlerinde yetişiyor. Aşırı iklim olayları Batı Afrika'daki kakao ağaçlarını çok olumsuz etkiledi. Bundan dolayı rekoltede ciddi bir düşüş söz konusu. Bununla birlikte kakaoyu üreten çiftçiler, kakaodan çikolataya gelen zincir içinde en az kazanan insanlar. Kazançlarının çok düşük ve yetersiz olması sebebiyle zahmetli ağaçların bakımları, maliyeti ön planda tutularak uzun zamandan beri gerçekleştirilemiyor. 2020-2021 sezonunda dünyada 5 milyon 290 bin ton çekirdek üretimi gerçekleşmiş. 2022-2023 sezonunda 4 milyon 900 bin ton 2023-2024 sezonunda da 4 milyon 450 bin ton. Yani, baktığımız zaman 2021'den 2022'ye geçerken yüzde 7'lik bir küçülme olmuş. 2022'den 2023'e geçerken de yüzde 10'luk bir küçülme olmuş." Taycı, kakaolu ürünler sektörüne dünyada 10 civarında şirketin yön verdiğine işaret ederek, bu şirketlerin kakao üreticilerini desteklemeleri gerektiğini belirtti.

Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?

Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları, genellikle kaya, kılavuz delme, kompakt ve sıkı, kumlu ve kılıf gibi dayanıklı ve sağlam zemin türleridir. Bu zeminlerde inşa edilen binalar, depremlere karşı daha dirençli olabilir ve daha az hasar görebilirler.
18.04.2024 22:14:00
Ahmet Turan Yiğit
Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?
Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?
Deprem, dünyanın birçok yerinde ciddi yıkımlara ve can kayıplarına neden olan doğal felaketlerden biri. Deprem kuşağı ülkesi olan Türkiye ise iki günden bu yana Tokat'ta peş peşe yaşanan depremler nedeniyle yine diken üstünde.

Depremin neden olduğu yıkımın önüne geçmek için yapı mühendisliğinin imkanlarınından yararlanmak kadar, bina yapımı için zemin seçimi de o kadar önemli.

Mühendislik biliminin imkanları ile bugün dünyada 9'un üstündeki depremlere dayanıklı yapılar üretmek mümkün. Ancak yarattığı maliyet nedeniyle özellikle az gelişmiş ve geri kalmış ülkelerde bu tür yapıların yeterli sayıda üretilmesi mevcut ekonomi modellerle imkansız gibi görünüyor.

Depremlerin etkilerini azaltmanın en önemli yollarından biri, binaların güvenli zeminler üzerine inşa edilmesi.

Yapıların inşa edileceği alanların zemin analizi ve mühendislik değerlendirmeleri dikkate alınmalı.

Peki deprem riskine karşı en dayanıklı zemin yapıları hangileri?

Kaya Zeminler

Kaya zeminler, deprem riskinin en düşük olduğu zemin türlerinden biridir. Kaya zemine sahip olan bölgelerde yapılan binalar, doğal olarak daha sağlam bir temele otururlar ve depremlere karşı daha dirençli olabilirler. Kaya zeminler, binaların sallanmasını ve yer değiştirmesini en aza indirerek deprem etkilerini absorbe ederler.

Kılavuz Delme Zeminleri

Kılavuz delme zeminleri, yüksek mukavemetli kaya katmanlarının altında bulunan ve mühendislik teknikleri kullanılarak oluşturulan özel zemin yapılarıdır. Bu tür zeminler, depremlere karşı dayanıklı olmalarıyla bilinirler. Kılavuz delme zeminleri, yapıların sismik hareketlere karşı daha iyi direnç göstermesine yardımcı olur.

Kompakt ve Sıkı Zeminler

Kompakt ve sıkı zeminler, deprem riskinin düşük olduğu diğer bir zemin türüdür. Bu zeminler, genellikle sıkıştırılmış kum, çakıl veya sert toprak gibi malzemelerden oluşur. Bu tür zeminler, depremlerde yapıların hareketini azaltabilir ve yapıların sabit kalmasına yardımcı olabilir.

Kumlu ve Kılıf Zeminler

Kumlu ve kılıf zeminler, deprem riskinin en düşük olduğu zemin türlerinden biridir. Bu tür zeminler genellikle kum, çakıl ve kil karışımından oluşur. Kumlu ve kılıf zeminler, deprem sırasında suyun çıkarılması veya eklenmesiyle sıkıştırılabilecek esnek malzemelerdir. Bu özellikleri, deprem sırasında yapıların zarar görmesini azaltabilir.



Tokat'ta okullar 1 gün tatil edildi

Tokat'ta meydana gelen deprem nedeniyle il genelinde okullarda eğitime 1 gün ara verildi.
18.04.2024 21:34:00 / Güncelleme: 18.04.2024 21:39:10
Haber Merkezi
Tokat'ta okullar 1 gün tatil edildi
Tokat'ta okullar 1 gün tatil edildi
Tokat Valiliğinden yapılan açıklamada, deprem dolayısıyla il genelinde okullarda Cuma günü eğitim ve öğretime ara verildiği duyuruldu.

Öte yandan evlerine girmekte çekinen vatandaşların spor salonlarında misafir edileceği belirtildi.

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.