logo
23 HAZİRAN 2025

İmam Ali, Allah'a şöyle dua etmektedir

Hamd; beni geçmiş ümmetlerin azabıyla azaplandırmadan, aklımı kaybetmeden, imanımdan paniğe kapılmadan, Rabbime inkârcı, dinimde mürted olmadan, soyumu kesmeden...

23.06.2025 00:10:00
Haber Merkezi
İmam Ali, Allah'a şöyle dua etmektedir
İmam Ali, Allah'a şöyle dua etmektedir
"Hamd; beni geçmiş ümmetlerin azabıyla azaplandırmadan, aklımı kaybetmeden, imanımdan paniğe kapılmadan, Rabbime inkârcı, dinimde mürted olmadan, soyumu kesmeden, kötü işlerimle cezalandırmadan, damarlarıma kötü bir afet bulaşmadan, hastalanmadan ve ölmeden sabaha çıkaran Allah'a mahsustur.

Hükmedilen bir kul olarak, nefsime zulmederek sabahladım. Allah'ım benim üzerimde hüccetin var; benim sana karşı bir hüccetim yok. Ancak bana verdiğini almaya, beni koruduğundan korunmaya güç yetirebiliyorum.

Allah'ım, senin zenginliğin içinde fakir olmaktan, hidayetinden sapmaktan, egemenlik sana aitken zulmedilmekten, emir sana aitken mağdur olmaktan sana sığınırım.

Allah'ım nefsimi; bahşettiğin nimetlerden alacaklarının ilki, bana verdiğin emanetlerden geri alacaklarının evveli karar kıl!

Allah'ım, sözünden uzaklaşmaktan, dininde fitneye düşmekten, senin katından gelen hidayeti bırakıp heva ve heveslerimize uyarak sapıtmaktan sana sığınırız."

Hz. Ali bu hutbeyi Sıffin'de irat etmiştir.

"...Allah, işlerinizin idaresi sebebiyle üzerinizde benim için bir hak karar kılmıştır. Benim sizin üzerinizde hakkım olduğu gibi sizin de benim üzerimde hakkınız var. Hak nitelendirilmede en geniş, amel makamında en dar olan bir şeydir. (Haklar karşılıklıdır.)

Başkasının üzerinde hakkı olanın, başkasının da onun üzerinde hakkı vardır. Baş­kasının kendi üzerinde hakkı olanın da, başkası üzerinde hakkı vardır. Birinin üzerinde hakkı olan, ama başkasının kendi üzerinde hakkı olmayan biri olsaydı, bu yaratıkları değil, ancak münezzeh olan Allah olurdu.

Zira kulları üzerinde güç sahibi ve her işi adaletiyle icra eden O'dur. Ama münezzeh olan Allah'ın, kulları üzerindeki hakkı, kulları­nın kendisine itaat etmesidir. Buna karşılık O da lütfüyle onların yapaklarını kat sevapla mükâfatlandırmasını, ehli olana da artırarak genişlik vermesini bir hak bilmiştir.


Münezzeh olan Allah, ayrıca insanların birbiri üzerinde olan haklarını da düzenlemiştir. Çeşidi yönleriyle o hakları eşit kılmış, bazılarının vücudunu diğer bazılarına bağlamıştır.

Biri, ancak öbürü yapılınca yapılmalıdır. Bu haklardan Allah'ın farz kıldıklarının en büyüğü, emir sahibinin tebaası, tebaanın da emir sahibi üzerindeki hakkıdır. Bu hakkı eda etmeyi Allah her iki tarafa da farz kılmıştır ve bunu onların uzlaşmasını temin eden, dinlerin yücelip güçlenmesini sağlayan bir vesile kılmıştır.

Halk, ancak emir sahipleri Islah olunca düzene girer. Emir sahipleri de ancak halkın doğru olmasıyla düzelir. O halde tebaa emredenin hakkını ve emreden de tebaanın hakkını eda ederse aralarında hak üstün olur, dinin programları uygulanır, adaletin nişaneleri doğrulur, kanunları halk arasında yürürlükte olur. Zaman bununla ıslah olur, düş­manın ümitlerinin ye'se dönüşmesi ve devletin bekası bu­nunla gerçekleşir.

Halk, emirine karşı koyduğu, emir de halkına zulmettiği zaman da halk ihtilafa düşer, zulüm alametleri ortaya çıkar. Dinde bozgunculuk artıp, sünnetler terk edilir, heva ve hevesle amel edilir, hükümler yürürlükten kaldırılır. İnsanların ahlaki hastalıkları çoğalır.

Yürürlükten kaldırdıkları en büyük haktan ve uygulamaya koydukları en büyük batıldan korkmazlar. O zaman da işte orada iyiler zillete düşer, kötüler izzet sahibi olur. Allah'ın kullarına yönelttiği azaplar çoğalır ve büyür.

Öyleyse, birbirinize nasihat etmeniz, güzel bir şekilde yardımlaşmanız gerekir. Bir kimse, Allah'ın hoşnutluğunu elde etmeyi ne kadar şiddetle isterse istesin, ibadeti ve çalışması ne kadar çok olursa olsun, Allah'a itaat hakkını eda edemez.

Allah'ın kulları üzerindeki farz haklarından biri de gücü yettiğince nasihatte bulunmak ve hakkı kendi aralarında ikame etmek hususunda yardımlaşmaktır.

Hakta yüce bir makamı ve dinde üstün bir fazileti de olsa, Allah'ın kullarına yüklediği hakların edası konusunda hiç kimse yardım edilmekten müstağni değildir. Kişi gözlerde küçülmüş de olsa, hakir de görülse, hakkı eda konusunda diğerlerine yardım etmeli veya yardım edilmelidir.

Ashabından biri kalkıp ıızun bir konuşmayla cevap verdi, onu çokça övdü, "emrini işitip, itaat ettiklerini..." söyledi, Bunun ürerine Hz. Ali de şöyle buyurdu:


Nefsinde Allah'ın büyüklüğünü duyan ve kalbinde Al­lah'ın yerini yücelten kimsenin hakkı, Allah'tan başka her şey küçük görmesidir. Bundan daha büyük hak sahibi ise Allah'ın büyük nimetler verdiği ve ihsan ettiği kimsedir. Zira Allah'ın üzerinde nimetlerini büyüttüğü kimsenin, üzerindeki hakları da büyür.

Emir sahiplerinin insanların salihlerince en aşağı sayılan durumları, kendilerini övülme sevgisine kaptırmaları, işlerini kibirlenerek yapmalarıdır. Beni övülmeyi seven, övgü duymak isteyen biri sanmanızdan nefret ederim. Allah'a hamd olsun, böyle değilim.

Eğer böyle demenizden hoşla­nan biri olsaydım, yine de Allah'ın yüceliği ve azameti kar­şısında bu huydan vazgeçerdim. (Çünkü Allah azamete ve yüceliğe en çok layık olandır.) Birçok insan önemli bir faaliyette bulunduktan sonra övülmek ister.

Ama Allah'tan korktuğum için işlerinizi iyi idare ettiğimden dolayı beni güzel övgülerle övmeyin. Zira henüz yerine getirmem gereken görevlerim ve eda etmem gereken haklarım var. Zalimlere söylenen övgü dolu sözleri söylemeyin bana.

Öfkeli kişilere söylenemeyen sözleri benden gizlemeyin. Benimle yalakalık ederek muaşerette bulunmayın. Hakkı söylemenizin bana ağır geleceğini düşünmeyin. Beni büyüklerden sanmayın. Zira hakkı duymak ve adil olmaya çağrıl­mak nefsine ağır gelen kimseye hak ve adaletle amel etmek daha ağır gelir.

Hakkı söylemekten ve adil olarak benimle müşaverede bulunmaktan çekinmeyin. Ben kendiliğimden (Allah'ın koruması olmaksızın) hataya düşmeyecek üstün­lükte biri değilim. Eğer, nefsime benden çok malik olan Allah beni alıkoyarsa, ancak o zaman hataya düşmekten emin olabilirim.

Ben de siz de kendisinden başka Rab olmayan Rabbin hükmü altındaki kullarız. Sahip olamadığımız nefsimizin sahibi O'dur. Bizi içinde bulunduğumuz durumdan çıkarıp kurtuluşa erdiren O'dur. Dalaletten sonra hidayete ileten, körlükten sonra basiret veren O'dur." Nehc'ul Belaga 215-216 Hutbe
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
'Tehlikeli bir dönüm noktası'
BM: Müzakereye geri dönülmeli
Suriye'de kiliseye bombalı saldırı: 20 ölü
Şara hükümeti: 'Saldırıyı DEAŞ yaptı'
Dün akşam gözaltına alınmıştı
Gazeteci Fatih Altaylı tutuklandı
Gazeteci Fatih Altaylı hakkında tutuklama talebi
Sevk yazısı ortaya çıktı
Ersin Tatar: "ABD'de adaletsiz bir dünyada yaşadığımızı göstermiştir'
'Batı dünyası kınamanın ötesine geçemiyor'
Aksaray'da facia
Sınava giden araçlar çarpıştı: 1 ölü, 4'ü ağır 10 yaralı
İran: 'ABD bizzat İran'a karşı tehlikeli bir savaşı başlatmıştır'
‘Washington, Siyonist rejimin suç ortağıdır’
YKS'de ikinci gün
Alan Yeterlilik Testleri oturumu başladı
İran füzeleri İsrail'i vurdu
Demir Kubbe delik deşik oldu
'ABD saldırısının kalıcı sonuçları olacak'
İran Dışişleri Bakanı Erakçi'den mesaj
4 ülkeden ABD'ye tepki
'Geri dönüşü olmayan bir kriz'
Mazot 55 TL’ye dayandı
Çiftçinin borcu 1 trilyon lirayı aştı
'Orman kanunları...'
İran'dan dikkat çekici açıklama
Vurdu ve yine tehdit etti
Trump: İran barış yapmak zorunda
Katilden hamisine teşekkür!
'Trump ve ben sık sık güç yoluyla barış deriz'
'Tehlikeli bir dönüm noktası'
BM: Müzakereye geri dönülmeli
Suriye'de kiliseye bombalı saldırı: 20 ölü
Şara hükümeti: 'Saldırıyı DEAŞ yaptı'
Dün akşam gözaltına alınmıştı
Gazeteci Fatih Altaylı tutuklandı
Gazeteci Fatih Altaylı hakkında tutuklama talebi
Sevk yazısı ortaya çıktı
Ersin Tatar: "ABD'de adaletsiz bir dünyada yaşadığımızı göstermiştir'
'Batı dünyası kınamanın ötesine geçemiyor'
Aksaray'da facia
Sınava giden araçlar çarpıştı: 1 ölü, 4'ü ağır 10 yaralı
İran: 'ABD bizzat İran'a karşı tehlikeli bir savaşı başlatmıştır'
‘Washington, Siyonist rejimin suç ortağıdır’
YKS'de ikinci gün
Alan Yeterlilik Testleri oturumu başladı
İran füzeleri İsrail'i vurdu
Demir Kubbe delik deşik oldu
'ABD saldırısının kalıcı sonuçları olacak'
İran Dışişleri Bakanı Erakçi'den mesaj
4 ülkeden ABD'ye tepki
'Geri dönüşü olmayan bir kriz'
Mazot 55 TL’ye dayandı
Çiftçinin borcu 1 trilyon lirayı aştı
'Orman kanunları...'
İran'dan dikkat çekici açıklama
Vurdu ve yine tehdit etti
Trump: İran barış yapmak zorunda
Katilden hamisine teşekkür!
'Trump ve ben sık sık güç yoluyla barış deriz'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.