İbrahim Anlaşması nedir? İslam ülkeleri İsrail'e karşı neden adım atamıyor?
Hamas, o anlaşmayı Filistinlilerin sırtına saplanan bıçak olarak nitelendirmişti.
18.10.2023 14:00:00 / Güncelleme: 18.10.2023 14:18:43
Haber Merkezi
Haber Merkezi





YENİ MESAJ / ANALİZ İsrail'in 7 Ekim'de Hamas'ın eylemlerini gerekçe göstererek Gazze'ye yönelik başlattığı yıkım ve soykırım operasyonu 12. Gününe girdi. 7 Ekim'den bu yana 3 binden fazla Filistinli sivili katleden İsrail, son olarak dün Gazze'de el-Ehli Baptist Hastanesi'ne düzenlediği saldırıda en az 500 kişiyi katletti.
İsrail'in saldırısına İslam ülkelerinin toplumlarından tepki yağarken, İslam ülkelerinin rejimlerinden ise İsrail'i kınamak dışında bir adım şu ana kadar atılmadı.
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, İsrail'in hastane saldırısı başta olmak üzere Gazze'de işlediği savaş suçlarına karşı İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) üyesi ülkelere petrol ambargosu dahil İsrail'e yönelik "tam ambargo" uygulanması ve tüm İİT üyesi ülkelerin İsrail büyükelçilerini sınır dışı etmesi çağrısında bulundu.
İspanya Sosyal Haklar Bakanı görevini vekaleten yürüten Ione Belarra, İsrail'in Gazze'de "planlı bir soykırım yürüttüğünü" belirterek, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun "savaş suçu" işlediği gerekçesiyle Uluslararası Ceza Mahkemesinde (UCM) yargılanması gerektiğini söyledi.
İslam ülkelerinin İsrail karşısında etkili bir adım atamamalarını nedenlerinden biri de İbrahim Anlaşması ve İsrail ile yürütülen 'normalleşme' süreci.
İbrahim Anlaşması nedir?
13 Ağustos 2020'de Birleşik Arap Emirlikleri ile İsrail arasında İbrahim Anlaşması imzalandı.
Birleşik Arap Emirlikleri bu anlaşmayla birlikte İsrail'in Mısır'dan ve Ürdün'den sonra anlaşma yaptığı üçüncü Arap ülkesi ve Körfez ülkeleri arasında İsrail'le anlaşan ilk ülke oldu.
İbrahim Anlaşması'nın açıklanmasından saatler sonra Birleşik Arap Emirlikleri medyası İsrail'in anlaşma karşılığında Filistin'deki ilhak politikasını kalıcı şekilde durdurduğunu yazmıştır, buna karşın İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, ilhak politikasının kalıcı şekilde durdurulmadığını, bir süre askıya alındığını söylemişti.
Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Enver Gargaş, 13 Ağustos 2020'de İsrail ile normalleşmeye yönelik anlaşma yaptıklarını duyurdu. Buna karşın Kudüs'te herhangi bir elçilik bulundurmayacaklarını, bulundurmaları için şartın Filistin probleminin çözümü olduğunu açıkladı ve İsrailli ve Filistinli yetkilileri masaya davet etti.
Dönemin ABD Başkanı Donald Trump iki ülke arasındaki ilişkilerin kısa süre sonra tamamen normalleşeceğini, bölgede "benzer anlaşmaların" yapılmasını ümit ettiğini açıkladı. Bununla birlikte anlaşmanın ardından Birleşik Arap Emirlikli ve İsrailli diplomatların önümüzdeki süreçte anlaşma detaylarını belirleyeceği; başta sağlık, güvenlik konuları olmak üzere uçuşların başlaması gibi konuların değerlendirileceği belirtildi.
Anlaşmayla birlikte Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır'dan (1979) ve Ürdün'den (1994) sonra İsrail ile barış anlaşması yapan üçüncü Arap devleti oldu. Körfez ülkeleri arasında İsrail ile anlaşan ilk ülke unvanını aldı.
Birleşik Arap Emirlikli yetkililer, İsrailli yetkililer ve anlaşmayı destekleyen Amerikalı yetkililer anlaşmayı "tarihi" olarak nitelendirdiler ve Orta Doğu'da düzenin sağlanması için önemli olduğunu belirttiler. Donald Trump, Orta Doğu'da en çok ilişki kurdukları iki ülkenin anlaşma yapmasından memnun olduğunu, anlaşmanın Orta Doğu için önemli olduğunu vurguladı. Bazı analistler Trump'ın bu hamlesini "İran'a karşı blok oluşturma" olarak yorumlarken Filistin meselesinde de konuşan Trump, İsrail'in ilhak planlarını askıya aldığını söyledi. Buna karşın Netanyahu ilhak planlarının geçici süre durdurulduğunu açıkladı.
Birleşik Arap Emirlikleri'nin ardından Sudan ve Fas da anlaşmaya taraf olarak İsrail ile ilişkileri normalleştirme kararı aldı.
"Filistinlilerin sırtına saplanan bıçak"
Filistin hükûmeti anlaşmanın hemen ardından tepki olarak Birleşik Arap Emirlikleri büyükelçisini geri çağırdı ve İsrail'in ilhak planının askıya alınmadığını duyurdu. Hamas, anlaşmayı Filistinlilerin sırtına saplanan bıçak olarak nitelendirdi.
Birleşik Arap Emirlikleri'nin ABD Büyükelçisi Yusuf el Uteybe, anlaşmayı övdü ve bölge için büyük bir gelişme olduğunu söyledi. Amerika Birleşik Devletleri'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Kelly Craft anlaşmayı övdü ve bölgede "terörü destekleyen İran'a karşı" ciddi bir cephe oluşturulduğunu söyledi. Körfez ülkeleri arasında anlaşmayla ilgili ilk açıklamayı yapan Bahreyn anlaşmayı memnuniyetle karşıladıklarını belirtti. Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi, anlaşmanın bölgeye barış getireceğini ve iyi karşıladıklarını söyledi. İngiltere ve Fransa'dan da anlaşmayla ilgili tebrik ve destek açıklamaları peş peşe geldi.
İran ise anlaşmayı 'utanç verici' olarak değerlendirdi.
Suudi Arabistan ile normalleşme
İsrail ve Suudi Arabistan'ın şimdiye kadar bir diplomatik ilişkisi bulunmuyor. ABD yönetimi Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Fas ve Sudan ile İsrail arasında sağlanan normalleşme anlaşmalarında olduğu gibi Riyad ve Tel Aviv arasında da benzer anlaşma için arabuluculuk yürütüyor.
İsrail Turizm Bakanı Haim Katz, geçtiğimiz ağustos ayında Suudi Arabistan'da düzenlenen Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (BMDTÖ) konferansına katıldı.
İsrailli Bakan'ın Suudi Arabistan'a ziyareti, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun iki ülke arasında normalleşme anlaşması için yapılan görüşmelere ilişkin verdikleri "olumlu mesajların" ardından gerçekleşti.
Bin Selman, yakın zamanda Fox televizyonuna verdiği röportajda, İsrail ile normalleşme anlaşmasına "her geçen gün daha da yaklaştıklarını" söylemişti. Netanyahu da Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu konuşmasında "Suudi Arabistan ile tarihi bir anlaşmanın eşiğinde olduklarını" dile getirmişti.
Suudi Arabistan, Gazze'de yaşanan gelişmeler nedeniyle İsrail ile normalleşme sürecini dondurdu
Suudi Arabistan yönetimi, İsrail ile normalleşme müzakerelerini askıya aldı.
Suudi hükümetine yakın bir kaynak yaptığı açıklamada, İsrail ve Hamas arasındaki savaşın devam ettiği bir ortamda, Riyad'ın İsrail ile olası normalleşme görüşmelerini askıya almaya karar verdiğini söyledi.
Reuters'a göre de konuya vakıf iki kaynak, Suudi Arabistan'ın ABD destekli İsrail ile ilişkileri normalleştirme planlarını rafa kaldırdığını ve dış politika önceliklerini hızla gözden geçirdiği bilgisini verdi.
Bölgede 7 Ekim'de patlak veren savaş öncesi hem İsrailli hem de Suudi liderler Orta Doğu'yu yeniden şekillendirebilecek olası bir anlaşmaya doğru istikrarlı şekilde ilerledikleri yorumlarını yapıyordu.
Hatta İslam'ın en kutsal iki mekanına ev sahipliği yapan Suudi Arabistan, son savaşa kadar, İsrail, Filistinlilere kendi bağımsız devletlerini kurma izni vermese bile ABD savunma anlaşması arayışının raydan çıkmasına izin vermeyeceğini ima etmişti.
Ancak analistlere göre "Filistinlileri bir kenara iten yaklaşım" bölgedeki Arapları kızdırma riski taşıyordu.
İsrail'in saldırısına İslam ülkelerinin toplumlarından tepki yağarken, İslam ülkelerinin rejimlerinden ise İsrail'i kınamak dışında bir adım şu ana kadar atılmadı.
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, İsrail'in hastane saldırısı başta olmak üzere Gazze'de işlediği savaş suçlarına karşı İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) üyesi ülkelere petrol ambargosu dahil İsrail'e yönelik "tam ambargo" uygulanması ve tüm İİT üyesi ülkelerin İsrail büyükelçilerini sınır dışı etmesi çağrısında bulundu.
İspanya Sosyal Haklar Bakanı görevini vekaleten yürüten Ione Belarra, İsrail'in Gazze'de "planlı bir soykırım yürüttüğünü" belirterek, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun "savaş suçu" işlediği gerekçesiyle Uluslararası Ceza Mahkemesinde (UCM) yargılanması gerektiğini söyledi.
İslam ülkelerinin İsrail karşısında etkili bir adım atamamalarını nedenlerinden biri de İbrahim Anlaşması ve İsrail ile yürütülen 'normalleşme' süreci.
İbrahim Anlaşması nedir?
13 Ağustos 2020'de Birleşik Arap Emirlikleri ile İsrail arasında İbrahim Anlaşması imzalandı.
Birleşik Arap Emirlikleri bu anlaşmayla birlikte İsrail'in Mısır'dan ve Ürdün'den sonra anlaşma yaptığı üçüncü Arap ülkesi ve Körfez ülkeleri arasında İsrail'le anlaşan ilk ülke oldu.
İbrahim Anlaşması'nın açıklanmasından saatler sonra Birleşik Arap Emirlikleri medyası İsrail'in anlaşma karşılığında Filistin'deki ilhak politikasını kalıcı şekilde durdurduğunu yazmıştır, buna karşın İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, ilhak politikasının kalıcı şekilde durdurulmadığını, bir süre askıya alındığını söylemişti.
Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Enver Gargaş, 13 Ağustos 2020'de İsrail ile normalleşmeye yönelik anlaşma yaptıklarını duyurdu. Buna karşın Kudüs'te herhangi bir elçilik bulundurmayacaklarını, bulundurmaları için şartın Filistin probleminin çözümü olduğunu açıkladı ve İsrailli ve Filistinli yetkilileri masaya davet etti.
Dönemin ABD Başkanı Donald Trump iki ülke arasındaki ilişkilerin kısa süre sonra tamamen normalleşeceğini, bölgede "benzer anlaşmaların" yapılmasını ümit ettiğini açıkladı. Bununla birlikte anlaşmanın ardından Birleşik Arap Emirlikli ve İsrailli diplomatların önümüzdeki süreçte anlaşma detaylarını belirleyeceği; başta sağlık, güvenlik konuları olmak üzere uçuşların başlaması gibi konuların değerlendirileceği belirtildi.
Anlaşmayla birlikte Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır'dan (1979) ve Ürdün'den (1994) sonra İsrail ile barış anlaşması yapan üçüncü Arap devleti oldu. Körfez ülkeleri arasında İsrail ile anlaşan ilk ülke unvanını aldı.
Birleşik Arap Emirlikli yetkililer, İsrailli yetkililer ve anlaşmayı destekleyen Amerikalı yetkililer anlaşmayı "tarihi" olarak nitelendirdiler ve Orta Doğu'da düzenin sağlanması için önemli olduğunu belirttiler. Donald Trump, Orta Doğu'da en çok ilişki kurdukları iki ülkenin anlaşma yapmasından memnun olduğunu, anlaşmanın Orta Doğu için önemli olduğunu vurguladı. Bazı analistler Trump'ın bu hamlesini "İran'a karşı blok oluşturma" olarak yorumlarken Filistin meselesinde de konuşan Trump, İsrail'in ilhak planlarını askıya aldığını söyledi. Buna karşın Netanyahu ilhak planlarının geçici süre durdurulduğunu açıkladı.
Birleşik Arap Emirlikleri'nin ardından Sudan ve Fas da anlaşmaya taraf olarak İsrail ile ilişkileri normalleştirme kararı aldı.
"Filistinlilerin sırtına saplanan bıçak"
Filistin hükûmeti anlaşmanın hemen ardından tepki olarak Birleşik Arap Emirlikleri büyükelçisini geri çağırdı ve İsrail'in ilhak planının askıya alınmadığını duyurdu. Hamas, anlaşmayı Filistinlilerin sırtına saplanan bıçak olarak nitelendirdi.
Birleşik Arap Emirlikleri'nin ABD Büyükelçisi Yusuf el Uteybe, anlaşmayı övdü ve bölge için büyük bir gelişme olduğunu söyledi. Amerika Birleşik Devletleri'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Kelly Craft anlaşmayı övdü ve bölgede "terörü destekleyen İran'a karşı" ciddi bir cephe oluşturulduğunu söyledi. Körfez ülkeleri arasında anlaşmayla ilgili ilk açıklamayı yapan Bahreyn anlaşmayı memnuniyetle karşıladıklarını belirtti. Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi, anlaşmanın bölgeye barış getireceğini ve iyi karşıladıklarını söyledi. İngiltere ve Fransa'dan da anlaşmayla ilgili tebrik ve destek açıklamaları peş peşe geldi.
İran ise anlaşmayı 'utanç verici' olarak değerlendirdi.
Suudi Arabistan ile normalleşme
İsrail ve Suudi Arabistan'ın şimdiye kadar bir diplomatik ilişkisi bulunmuyor. ABD yönetimi Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Fas ve Sudan ile İsrail arasında sağlanan normalleşme anlaşmalarında olduğu gibi Riyad ve Tel Aviv arasında da benzer anlaşma için arabuluculuk yürütüyor.
İsrail Turizm Bakanı Haim Katz, geçtiğimiz ağustos ayında Suudi Arabistan'da düzenlenen Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (BMDTÖ) konferansına katıldı.
İsrailli Bakan'ın Suudi Arabistan'a ziyareti, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun iki ülke arasında normalleşme anlaşması için yapılan görüşmelere ilişkin verdikleri "olumlu mesajların" ardından gerçekleşti.
Bin Selman, yakın zamanda Fox televizyonuna verdiği röportajda, İsrail ile normalleşme anlaşmasına "her geçen gün daha da yaklaştıklarını" söylemişti. Netanyahu da Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu konuşmasında "Suudi Arabistan ile tarihi bir anlaşmanın eşiğinde olduklarını" dile getirmişti.
Suudi Arabistan, Gazze'de yaşanan gelişmeler nedeniyle İsrail ile normalleşme sürecini dondurdu
Suudi Arabistan yönetimi, İsrail ile normalleşme müzakerelerini askıya aldı.
Suudi hükümetine yakın bir kaynak yaptığı açıklamada, İsrail ve Hamas arasındaki savaşın devam ettiği bir ortamda, Riyad'ın İsrail ile olası normalleşme görüşmelerini askıya almaya karar verdiğini söyledi.
Reuters'a göre de konuya vakıf iki kaynak, Suudi Arabistan'ın ABD destekli İsrail ile ilişkileri normalleştirme planlarını rafa kaldırdığını ve dış politika önceliklerini hızla gözden geçirdiği bilgisini verdi.
Bölgede 7 Ekim'de patlak veren savaş öncesi hem İsrailli hem de Suudi liderler Orta Doğu'yu yeniden şekillendirebilecek olası bir anlaşmaya doğru istikrarlı şekilde ilerledikleri yorumlarını yapıyordu.
Hatta İslam'ın en kutsal iki mekanına ev sahipliği yapan Suudi Arabistan, son savaşa kadar, İsrail, Filistinlilere kendi bağımsız devletlerini kurma izni vermese bile ABD savunma anlaşması arayışının raydan çıkmasına izin vermeyeceğini ima etmişti.
Ancak analistlere göre "Filistinlileri bir kenara iten yaklaşım" bölgedeki Arapları kızdırma riski taşıyordu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.