Ölümün ineceğini kesin bilin, gelişini beklemeyin
İmam Ali (a.s): "Allah, onu hiç bir dikili işaretin kalmadığı, hiçbir aydınlatıcı meşalenin olmadığı ve apaçık bir yolun bulunmadığı bir zamanda göndermiştir
20.06.2025 00:18:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





İmam Ali (a.s): "Allah, onu hiç bir dikili işaretin kalmadığı, hiçbir aydınlatıcı meşalenin olmadığı ve apaçık bir yolun bulunmadığı bir zamanda göndermiştir.
Ey Allah'ın kulları! Size Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Sizi dünyadan sakındırırım.
Çünkü dünya göç edilecek bir yurt, meşakkat ve zorluk yeridir. Onun sakinleri göçebe, mukimleri ayrılmak zorundadır.
Dünya, sakinlerini fırtınaya yakalanmış bir gemi gibi sarsmaktadır. Kimileri boğulup helak olmuş, kimileri ise dalgaların üstünde kurtulmuş haldedir.
Rüzgâr onları esişiyle o tarafa bu tarafa sürükler, korkuya düşürür. O halde helak olanı bulmak mümkün değildir, kurtulanı ise yine ölüme doğru ilerler.
Allah'ın kulları! Bunu dillerin işlediği, bedenlerin sağlam, azaların hazır, dönüş yolunun mevcut, fırsatların çok, vaktin geçmediği, ölümün henüz çatmadığı şu an bilmelisiniz (ve amel etmelisiniz.) Ölümün ineceğini kesin bilin ve ölümün gelişini beklemeyin."
Hz. Ali, Kufe'de hilafeti esnasında İrat ettiği bu hutbesinde Allah ve Resulü'nün emir ve yasaklarını kabul edişindeki faziletini hatırlatarak ve halkı uyararak şöyle buyurdu:
"Muhammed'in ashabından olup O'nu ve dinini koruyanlar, benim bir an bile Allah'ın ve Resulünün emrini reddetmediğimi bilirler.
Cesur yiğitlerin dayanamayıp geriledikleri tehlikeli anlarda bile, Allah'ın bana ihsan ettiği cesaretle canımı yoluna koydum.
Resulullah, başı göğsümde, bedeni ellerimde olduğu halde can verdi ve böylece gözlerimin önünde geçti gitti.
O'nu (s.a.a) yıkamayı üstlendim, melekler de bana yardım ediyordu. Adeta evin altı üstü feryat ediyordu. Bir grup melek iniyor, bir grup da göğe çıkıyordu. O'nu yatacağı yere koyuncaya kadar, meleklerin selam ve dua sesleri, feryat ve figanları kulağımdan gitmemişti.
Ölüyken de diriyken de O'na benden daha layık kim var? Basiretinizi çalıştırın, düşmanınızla savaşma niyetinizde sadık olun.
Kendisinden başka ilah olmayan Allah'a andolsun ki, ben dosdoğru hak yoldayım; onlar ise ayakları kaydıran batıl yoldalar. Duyduklarınızı söylüyor, Allah'tan kendim ve sizin için bağışlanma diliyorum." Nehc'ul Belaga 196-197 Hutbe
Ey Allah'ın kulları! Size Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Sizi dünyadan sakındırırım.
Çünkü dünya göç edilecek bir yurt, meşakkat ve zorluk yeridir. Onun sakinleri göçebe, mukimleri ayrılmak zorundadır.
Dünya, sakinlerini fırtınaya yakalanmış bir gemi gibi sarsmaktadır. Kimileri boğulup helak olmuş, kimileri ise dalgaların üstünde kurtulmuş haldedir.
Rüzgâr onları esişiyle o tarafa bu tarafa sürükler, korkuya düşürür. O halde helak olanı bulmak mümkün değildir, kurtulanı ise yine ölüme doğru ilerler.
Allah'ın kulları! Bunu dillerin işlediği, bedenlerin sağlam, azaların hazır, dönüş yolunun mevcut, fırsatların çok, vaktin geçmediği, ölümün henüz çatmadığı şu an bilmelisiniz (ve amel etmelisiniz.) Ölümün ineceğini kesin bilin ve ölümün gelişini beklemeyin."
Hz. Ali, Kufe'de hilafeti esnasında İrat ettiği bu hutbesinde Allah ve Resulü'nün emir ve yasaklarını kabul edişindeki faziletini hatırlatarak ve halkı uyararak şöyle buyurdu:
"Muhammed'in ashabından olup O'nu ve dinini koruyanlar, benim bir an bile Allah'ın ve Resulünün emrini reddetmediğimi bilirler.
Cesur yiğitlerin dayanamayıp geriledikleri tehlikeli anlarda bile, Allah'ın bana ihsan ettiği cesaretle canımı yoluna koydum.
Resulullah, başı göğsümde, bedeni ellerimde olduğu halde can verdi ve böylece gözlerimin önünde geçti gitti.
O'nu (s.a.a) yıkamayı üstlendim, melekler de bana yardım ediyordu. Adeta evin altı üstü feryat ediyordu. Bir grup melek iniyor, bir grup da göğe çıkıyordu. O'nu yatacağı yere koyuncaya kadar, meleklerin selam ve dua sesleri, feryat ve figanları kulağımdan gitmemişti.
Ölüyken de diriyken de O'na benden daha layık kim var? Basiretinizi çalıştırın, düşmanınızla savaşma niyetinizde sadık olun.
Kendisinden başka ilah olmayan Allah'a andolsun ki, ben dosdoğru hak yoldayım; onlar ise ayakları kaydıran batıl yoldalar. Duyduklarınızı söylüyor, Allah'tan kendim ve sizin için bağışlanma diliyorum." Nehc'ul Belaga 196-197 Hutbe
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.