İhtiyaç akçesi

İhtiyat akçesi TCMB'nin kanun gereği olağanüstü durumlarda kullanılmak üzere kenara ayırdığı rezervler anlamına geliyor.

Ancak şu an ayrılan ihtiyaç akçeleri Hazineye aktarılmaya çalışılıyor ve bu meclis gündemine taşındı. 

AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, Meclis Başkanlığına sundukları kanun teklifinin detaylarını paylaştı. Tasarıda öne çıkan maddeler ise şöyle:

- Merkez Bankasının yıllık safi kârının yüzde 20'sinin ihtiyat akçesine ayrılacağına yönelik uygulama sona eriyor. Son yıl kârından ayrılan ihtiyat akçesi hariç, birikmiş ihtiyat akçeleri her yıl kara katılarak dağıtılabilecek

- Ayrılmış bulunan ihtiyat akçelerinin tamamı, birikmiş fevkalade ihtiyat akçelerinin ise son yılın karından ayrılan kısmı hariç tamamı Genel Kurul kararı aranmaksızın Hazineye verilecek.

Ekonomide uygulanan yanlış politikalar yüzünden boşalan Hazineyi böyle doldurmaya çalışıyorlar. Bu da Merkez Bankası'nın ihtiyaç akçesinin Hazine'ye aktarılması olarak karşımıza çıkıyor. Yaşanan tartışmaların devamında ise Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya görevden alınıyor.

Tabii ki buna muhalefetten tepkiler artıyor.

Eski Merkez Bankası Başkanı İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Durmuş Yılmaz, "Bu para sizi kısa vadede cennete koyacak, arkası cehennem bilin" dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu da, "Merkez Bankaları bir ihtiyat akçesi tutarlar. Vatandaşın kefen parası olarak tutarlar. Şimdi yeni kanun getirdiler, kefen parasını Merkez Bankası'ndan alıp Hazine'ye veriyorlar. Bir iktidar kefen parasına muhtaç hale geldiyse, o bu memleketi yönetemez. Başka para mı bulamadınız?" dedi.

Ekonomideki bu kötü gidişat, işsizlik, enflasyon, döviz kurları, cari açıklar, kısacası yanlış politikalar kötü güne ayırdığımız paraya bile artık muhtaç olduğumuzu gösteriyor. Bu kötü gidişat Merkez Bankası Başkanının üzerine atılıp onu görevden alarak değişmez. 

Ülkemizde doğal afetler olsa ne olacak? Nereden karşılanacak bu durum? Savaşta olsak kim bize borç verecek? Doğal afet olsa tekrar kalkınabilmek için daha ne kadar borçlanacağız? Haliyle yedekteki paramızı harcadık. Bu olay bana ağustos böceği ile karınca masalını hatırlatıyor; kış için hiç hazırlık yapmadan yiyip içip kış geldiğinde hazırlıksız yakalanmasını... Ama ağustos böceğinin zor durumunda koştuğu bir karınca vardı peki biz kime koşacağız kim bize yardım edip kapısını açar? 

Anna Massalla isimli Alman bilim adamı olan hanımefendi "Siz Türkler hazine üzerinde oturan dilencilere benziyorsunuz" demişti. 

Prof. Dr. Haydar Baş'ın söylediği gibi bu ülke, sahip olduğu 3 katrilyon dolar değerindeki maden rezervlerine sahip çıkmayıp bu duruma düşüyorsa bunun tek sorumlusu bellidir...

"Türk milleti zekidir" boşuna dememiş Mustafa Kemal Atatürk. Hâlâ umudumuz olmalı. Çünkü bu ülkeyi bu bataklıktan çıkaracak olan kişi Prof. Dr. Haydar Baş'tır. Artık O'na dönme zamanı gelmedi mi? Çok çevirmedik mi sırtımızı? Artık yönümüzü değiştirmeliyiz. Bizi kurtaracak olan Prof. Dr. Haydar Baş'a ihtiyacımız var. Uyanalım artık yoksa bunun bedelini ağır ödeyeceğiz...