BM Güvenlik Konseyi Daimi Üyelerinin İran konusunda anlaşmazlığa düştüğü, ABD'nin İran konusunda uluslar arası arenada tam anlamıyla sıkıştığı bir dönemde "ikinci soğuk savaş rüzgarları esiyor" yorumları ard arda gelmeye başladı. Bu yorumlar ABD merkezli olmayıp, Rus basınının ürünüydü ancak, bu yorumlara sebebiyet veren gelişmelerin merkezinde ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'in açıklamaları ve girişimleri bulunuyordu. Cheney, Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta, eski Sovyet cumhuriyeti ülkelerinin katılımıyla "demokrasi" konferansına katıldı ve burada Rusya'ya ağır eleştiriler yöneltti. Bu toplantının konusu ve yapıldığı yer oldukça manidar ve tarihin yönünü değiştirebilecek tarihi ve stratejik altyapıya sahip.ABD Başkan Yardımcısı Cheney, Vilnius'taki konuşmasında, Rusya'nın dini ve siyasi haklara yönelik ihlallerde bulunduğunu, enerji kaynaklarını intikam veya şantaj aracı olarak kullandığını ileri sürerek şunları söyledi: "Rusya bir seçim yapmalı. Demokratik reform yoluna dönülmesi Rus halkının geleceğini başarılı kılacağı gibi Rusya'yı da dünya ülkeleri arasında daha saygın bir ülke haline getirecektir." Bu açıklamaların ardından Cheney'in soluğu Kazakistan ve diğer Orta Asya cumhuriyetlerinde alması, ABD'nin, Rusya'nın enerji konusunda son yıllarda oluşturduğu tekelden ve bu tekele başta Avrupa olmak üzere bölge ülkelerini mahkum etmesinden duyduğu rahatsızlığı gösteriyor. ABD, "demokratik köprübaşı" olan Avrupa'yı yüzyılımızın en stratejik manevra alanı enerjide Rusya'ya kaptırdığını acı bir şekilde görüyor ve Rusya'nın Orta Asya enerji kaynaklarını ucuz ucuz alıp, bölge ülkelerine istediği fiyata satmasından duyduğu derin endişeyi artık gizlemiyor.Bu bağlamda, Cheney'in konuşmasındaki "demokrasi" çıkışı, her zamanki gibi sadece kılıf, asıl sancı enerji konusunda Rusya'nın alıp başını gitmesi ve ABD'nin demokratik köprübaşını her geçen gün avuçlarının içine biraz daha alması. Özellikle geçtiğimiz kış Ukrayna ile yaşanan enerji krizinde Avrupa'nın nasıl Rusya'ya muhtaç olduğunu tüm dünya görmüştü. Bu konuda oldukça geç uyanan ABD de, Orta Asya enerji kaynaklarını Rusya'yı devre dışı bırakarak Avrupa'ya taşımanın alternatifleri üzerinde çalışmalar yapıyor. Bu konuda çeşitli analiz ve yorumlar yayınlayan Avrupa ve ABD basını, Türkiye'nin yeni enerji koridorlarında kritik önemde olacağını belirtiyor ancak Rusya'nın bu konuda Türkiye'yi ciddi anlamda bağladığı da gözden kaçırılmamalı. Mavi Akım Projesi'nin, ABD'nin bugün yapmaya çalıştığı manevralara karşı önceden alınmış bir Rus tedbiri olduğu ve Türkiye'nin çok ucuz bir bedel karşılığında Rusya'ya enerji hamallığı yaptığı bir kez daha ortaya çıkmış oluyor. Gelelim soğuk savaş konusuna?Rus basını, Cheney'in bu açıklamalarını "ikinci soğuk savaşı başlatmak istiyor" şeklinde yorumlayıp, İngiliz lider Winston Churchill'ın Missouri'de yaptığı ve soğuk savaşı başlatan Demirperde konuşmasına benzetiyor.Önce Churchill'in Missouri konuşmasını hatırlayalım. İngiltere'nin savaş zamanı başbakanı Winston Churchill, Missouri'nin Fulton kentinde, kürsüde ABD Başkanı Truman'la birlikte yaptığı konuşmada şunları söylemişti: "Kıta'nın üzerine Baltık'ta Stettin'den Adriyatik'te Triyeste'ye kadar boydan boya uzanan bir demir perde indi."Aradan geçen 60 yılda çok şey değişti. Soğuk savaşta iki güçlü kutup vardı: Rusya ve Amerika. Ve bugün ikinci bir soğuk savaş başlaması için yine böyle iki güçlü kutup gerekiyor ama ortada kutup falan görünmüyor. Enerji konusunda kıpırdanmalar olsa da, Rusya artık eski gücünde olmadığı gibi, ABD'nin de son Irak işgalinde nasıl debelendiği ve çöküş sürecinde olduğu aşikar. Bu bakımdan dünyanın yeni bir soğuk savaş konseptine girecek durumu şimdilik görünmüyor. En azından soğuk savaşın başrol oyuncuları Rusya ve ABD artık çok yaşlandı. Eğer yeni jönler sahneye çıkarsa, işte o zaman yeni bir kutuplaşmadan bahsedilebilir ancak bunun soğuk mu sıcak mı olacağını şimdiden kestirmek oldukça güç.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
/ diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012





















































































