İkinci Uzan hortumu
17.02.2004 00:00:00
Uzanlar'ın devletçe el konulan 219 şirketinin 95'i paravan... Bu şirketlerin içi tıpkı İmar Bankası gibi boşaltılmış... Devletin yükleneceği borç artabilir. Bir başka deyişle özelleştirilen Tüpraş'tan gelen paralar bile Uzanlar'ın açığını kapatmaya yetmeyecek
Hükümet, Uzanlar'ı bir kez daha kurtardı. Türkiye'nin en büyük şirketi Tüpraş'ı 1.3 milyar dolara özelleştiren devlet, bu miktarın bir kaç mislini daha Uzanlar'ın çaldıkları, çırptıkları ve de hortumladıklarının karşılığı olarak milletin cebinden alıp ödeyecek. Hükümet sadece borçları ödemeyecek, bir sürü pisliği de temizlemek zorunda kalacak...
Hükümet, çok geç gelen bu el koymayla neleri karşılayacak?
1) 40 bin kişinin maaşını ödeyecek. Sadece maaşları değil, kıdem tazminatları ve kanunla çalışanlara tanınmış bir sürü hakları da ödemek zorunda kalacak.
2) İçi boşaltılmış, teknolojisi eskimiş, hortumlanmış onlarca şirketin borçlarını ödeyecek.
3) Bu şirketler iyi yönetilmeyeceğinden, (Tıpkı Pamukbank da olduğu gibi) erozyon daha da sürecek.
Şimdi meseleye derinlemesine bakalım...
El konulan 124 şirketin en önemlileri 3 grupta toplanıyor:
(1) 7 milyon aboneye sahip Türkiye'nin ikinci büyük cep telefonu şirketi Telsim. Telsim'in Nokia ve Motorola'ya olan borçlarını dün yazdım. New York mahkemesinin 4.2 milyar dolarlık tazminat kararı var.
(2) Uzanlar'ın Özelleştirme'den satın aldığı ve yaklaşık 400 milyon dolar ödediği, 8 çimento fabrikasına el konuldu. Bu çimento fabrikaları iyi fabrikalar ama, Uzanlar bunları işletemedi. Bunların çoğu devre dışı. Devlet bunları kaça satar, bilemiyoruz.
(3) Star TV ve radyo grubu ile Star gazetesi zaten zarar ediyordu. Cem Uzan, bunları "kalaşnikof" olarak kullanıyordu. Bu kuruluşlar hiçbir zaman kar etmediğinden, zarar etmeye de devam edecek.
Bu şirketler İmar Bankası'nı da batırdı
Milliyet Yazarı Güngör Uras, ekoonmist Ege Cansen şu görüşünü aktarıyor dünkü yazısında: "Reel ekonomi (yatırım, üretim, tüketim) "obje"dir. Finansal ekonomi (para - banka sistemi) "ayna"dır. "Ayna"daki görüntü, "obje"nin, yani reel ekonominin görüntüsüdür. Reel ekonomi bozulunca, o bozukluk "ayna"ya yansır."
Ege Cansen'in anlatımına göre İmar Bankası, bir "ayna" dır. "Obje" ise Uzanlar'ın şirketleridir. Şirketler battığı için onların yükü İmar Bankası'na yansıdı ve bankayı da batırdı.
Bu nedenle bankada batan parayı şirketlerden tahsil etme şansı yok. Şirketler bankadan önce batmış durumda.
Sonuçta, dün de belirttiğim gibi, bu işin getirisi götürüsünden çok olacak...
Hükümet, Uzanlar'ı bir kez daha kurtardı. Türkiye'nin en büyük şirketi Tüpraş'ı 1.3 milyar dolara özelleştiren devlet, bu miktarın bir kaç mislini daha Uzanlar'ın çaldıkları, çırptıkları ve de hortumladıklarının karşılığı olarak milletin cebinden alıp ödeyecek. Hükümet sadece borçları ödemeyecek, bir sürü pisliği de temizlemek zorunda kalacak...
Hükümet, çok geç gelen bu el koymayla neleri karşılayacak?
1) 40 bin kişinin maaşını ödeyecek. Sadece maaşları değil, kıdem tazminatları ve kanunla çalışanlara tanınmış bir sürü hakları da ödemek zorunda kalacak.
2) İçi boşaltılmış, teknolojisi eskimiş, hortumlanmış onlarca şirketin borçlarını ödeyecek.
3) Bu şirketler iyi yönetilmeyeceğinden, (Tıpkı Pamukbank da olduğu gibi) erozyon daha da sürecek.
Şimdi meseleye derinlemesine bakalım...
El konulan 124 şirketin en önemlileri 3 grupta toplanıyor:
(1) 7 milyon aboneye sahip Türkiye'nin ikinci büyük cep telefonu şirketi Telsim. Telsim'in Nokia ve Motorola'ya olan borçlarını dün yazdım. New York mahkemesinin 4.2 milyar dolarlık tazminat kararı var.
(2) Uzanlar'ın Özelleştirme'den satın aldığı ve yaklaşık 400 milyon dolar ödediği, 8 çimento fabrikasına el konuldu. Bu çimento fabrikaları iyi fabrikalar ama, Uzanlar bunları işletemedi. Bunların çoğu devre dışı. Devlet bunları kaça satar, bilemiyoruz.
(3) Star TV ve radyo grubu ile Star gazetesi zaten zarar ediyordu. Cem Uzan, bunları "kalaşnikof" olarak kullanıyordu. Bu kuruluşlar hiçbir zaman kar etmediğinden, zarar etmeye de devam edecek.
Bu şirketler İmar Bankası'nı da batırdı
Milliyet Yazarı Güngör Uras, ekoonmist Ege Cansen şu görüşünü aktarıyor dünkü yazısında: "Reel ekonomi (yatırım, üretim, tüketim) "obje"dir. Finansal ekonomi (para - banka sistemi) "ayna"dır. "Ayna"daki görüntü, "obje"nin, yani reel ekonominin görüntüsüdür. Reel ekonomi bozulunca, o bozukluk "ayna"ya yansır."
Ege Cansen'in anlatımına göre İmar Bankası, bir "ayna" dır. "Obje" ise Uzanlar'ın şirketleridir. Şirketler battığı için onların yükü İmar Bankası'na yansıdı ve bankayı da batırdı.
Bu nedenle bankada batan parayı şirketlerden tahsil etme şansı yok. Şirketler bankadan önce batmış durumda.
Sonuçta, dün de belirttiğim gibi, bu işin getirisi götürüsünden çok olacak...
