İkinci yarıda fırtına

Bambaşka iki yarı izlediğimiz maçta Trabzonspor ikinci yarı oynadığı futbolla haklı bir galibiyet aldı.

Maçın analizini yapmadan önce söylemek lazım ki ilk yarıdaki futbol birkaç oyuncunun vurdumduymazlığı nedeniyle oluştu.

Bir takım kötü oynayabilir ama kötü mücadele etmek veya isteksiz oynamak kesinlikle kabul edilemez.

Trabzonspor'da ilk yarı sanki bir motivasyon kaybı var gibi gözüktü. Geçen hafta çok iyi oynanan Alanyaspor maçından sonra artık maçları elimizi kolumuzu sallayarak alırız gibi bir hava oluşmuş gibiydi.

Abdullah Avcı'nın tam da korktuğu şey buydu aslında. Esasen futbol ilginç bir oyun tam şimdi artık her şey yoluna girdi denilen durumlarda bir de bakıyorsunuz ki hiçbir şey istediğiniz gibi gitmiyor.

Geçen haftaki ilk yarı ile bu haftaki ilk yarı arasında gece ile gündüz kadar fark var.

Neyse ki ikinci yarı Trabzonspor uyandı ve maçı aldı. Bu da bir enteresan durum tam her şey bitti diye düşünürken bu sefer de bambaşka bir hava oluştu.

Son anlardaki hakemin penaltı kararı ile başlarsak net olarak söylemek lazım ki VAR yardımıyla hakemin vermiş olduğu penaltı kararı tamamıyla doğru.

Bu pozisyonda Mert Çetin net bir şekilde elle oynuyor. Türkiye'de hakemlere çok yükleniliyor. Kendi göremedi falan deniyor.

Fakat tüm dünyada böyle durumlar var. Maç süratli. Saniyeler içinde karar vermek kolay değil. Zaten VAR var. Bu kadar da hakemlerin üstüne gitmemek lazım.

Maçı değerlendirirsek şunları söyleyebiliriz. Maç dengeli başladı ama 20'den sonra oyun Kayseri'nin lehine doğru gelişti.

Bu dakikadan sonra karşılıklı ataklar vardı fakat maçın temposunu kontrol eden Kayseri’ydi.

İlk 20 dakikada Siopis istekli gözükse de devamını getiremedi. Bence bu durum Trabzonspor'un oyunu kontrol etmesini engelledi.

Evet bazı oyuncular çok kötüydü. Maalesef ilk yarı özellikle birçok maçın kahramanı Bakasetas vurdumduymaz bir haldeydi.

Bakasetas'ın üzerinde ne hikmetse bir isteksizlik vardı. Kayseri'nin ilk golünde topu kendi sahasının yarısında kaptıran Bakasetas'tı.

Bu golde Ahmetcan yapılan ortaya kafa vuramayınca Gavranoviç golü attı. Fakat benim asıl tuhafıma giden 32'de ceza sahası sağ çaprazında Cornelius'un pasına Bakasetas'ın hiç hareket etmemesi idi.

Bizim bildiğimiz Bakasetas bu değil. Kayseri'nin ikinci golünde Peres bu kez Thiam ile ikili mücadeleyi kaybedip yere düştü. Thiam da kafayla golü attı.

İkinci yarı sahada kusursuz bir Trabzon vardı. Djaniny Bakasetas'ın mevkiine geçti ve maç boyunca dar alanda müthiş bir performans gösterdi.

Bu yarı Visca canlandı. Nitekim 49'da Djaniny'nin harika bir şekilde kalabalıktan çıkarıp gerçekleştirdiği asistte Visca düzgün vuruşla golü attı.

Visca 53'te Ömür'e şık bir şut pası verdi. Peres bile gol arıyordu. 55'te Peres'in bir şutu direkten döndü. 59'da ise Djaniny'nin golü geldi.

Aslında Trabzon'un galibiyeti son anlara kalmayabilirdi. 64'te Ömür'ün bir şutu direkte patladı.

75'te ise rahat bir pozisyonda Cornelius'un kafası auta gitti. Bu yarı dakikalar 89'u gösterirken Trabzonspor 639 pas yapmıştı.

Geçen hafta bu Trabzon yenilmez demiştik. Trabzon bu başlığı ispat etmiş oldu ama bu maçın ilk yarısı gösteriyor ki mücadele etmeden futbolda maç kazanmak mümkün değil.

Bir kere daha ikinci yarıdaki oyun için Trabzonspor'u tebrik ediyorum. Trabzonspor'da gerçekten bir ışık parıldıyor.