İktidar kimlere yol haritası çiziyor

Hırant Dink'in ölümü bir insan olarak hepimizi üzmüştür. Hiçbir insan bir başka insanın bu şekilde ölmesini hoş karşılamaz. Ama öldürülmesinden sonra bu meselenin bir şova dönüştürülmesi, defin sırasında "Biz Ermeniyiz" sloganları ve pankartlarının yer alıp ta, bir tane Türk bayrağının olmaması, bir tane "Biz Türküz" pankartının ve sloganın olmaması, üstüne üstlük bir gün sonra işbirlikçi medyatörler olayı perçinleyerek manşetlerinde bu pankartlara("Biz Ermeniyiz" ) yer vermesi ve servis etmesi bir Türk olarak onuruma dokunmuştur.  O slogan ve pankartlarda sadece  "Biz Türk Oğlu Türküz "  sözü olsaydı, oralar Türk bayrakları ile donatılsaydı, ne kadar güzel olurdu.  İktidara, Türkiye'yi savunan, Türk toprakları için şehit olan birçok Mehmetçiğimizin olduğunu hatırlatırım. Bu şehitlerimiz  "Biz Mehmetçiğiz" , "Biz Türkoğlu Türk'üz" felsefesinden canlarını bu vatana feda etmişlerdir. İktidar hangi şehit cenazemize bu kadar ilgi göstermiştir? Bu da kafalarımızdaki soru işaretlerinden birisidir. Kafalardaki soru işaretlerinin birisi de şudur: Madem Hrant Dink Ermeni asıllı bir Türk vatandaşı idi ve terk etmeyecek kadar Türkiye'yi ve Türkleri seviyordu. O zaman neden cenazede "Hepimiz Türk'üz'' pankartları taşınmadı?İktidardan bir tane yetkilinin çıkıp " Biz Ermeni değil, Türk'üz" diyememesinin de, Türk milletinin kafasında yerini aldığı kanısındayım.       Türkiye üzerinde emelleri olan dış güçlerin bu cinayeti yaptırdıkları her yönüyle açık ve seçik ortadır. İktidar ve işbirlikçi medyatörleri, 5-6 gündür sergilediği performansla aslında bütün Avrupa'daki ülkelere çok büyük mesajlar vermiş, yol haritaları çizmiştir. Avrupa'nın önüne Türkiye'yi atmıştır.  Yara sıcakken ağrımaz. Ama soğumaya başladığında ağrısı hissedilir. Bugün "Hepimiz Ermeniyiz" sloganını sadece Ermeniler atmamıştır. Bunların içinde Türk ve "Müslüman kisveli" insanlar da mevcuttur. Bu olaydan Avrupa ülkeleri şu yönüyle çok memnun olmuştur.70 milyonluk ülkeyiz. Kazara bir Rum vurulsa; Yarın Rumlar da kalkar,  "Hepimiz Rumuz! " diyerek belli bir kitleyi arkasından sürüklerse ya da Hıristiyanlar kalkar "Hepimiz Hıristiyan'ız" derse, belli bir kitleyi arkasından sürüklerse,  Yahudiler kalkar "Hepimiz Yahudi'yiz" derse, belli bir kitleyi arkasından sürüklerse vs. ve bunu pankart ve sloganlarla desteklerse, o zaman ülkemizin hali ne olacak? İktidar bu olayın altından kalkabilecek mi? İzlenen bu yol haritasında dış güçlerin ekmeğine yağ sürülmüştür. Bunun başka bir tarifi ve anlaşılır şekli yoktur. Gerçi bu ülkede her şeyi demek serbest, sadece " Türk ve Müslüman'ım!"  demek öcü gibi gösterilmeye başlanmıştır. Çizilen bu yol haritası Avrupalının ve Diyalogcu grubun müthiş bir şekilde işine yaramıştır. Diyalogcuların bir kısmının "Biz Ermeniyiz!" diye yürüyenler arasında yer alması ilginçtir. İktidarın çizmiş olduğu bu yol haritası dört yıldır cesareti fazlasıyla yerinde olan Avrupa'yı daha da cesaretlendirmiştir. İktidar ve işbirlikçi medyatörlerinin çizmiş oldukları bu yol haritası ile şova dönüştürülen cenaze defnindeki olanlar, pankartlar ve sloganlar Türkiye'nin başını çok ağrıtacaktır. Bunu ilerleyen zamanda daha iyi göreceğiz. Ermenistan'ın 3. dereceden bir ağzı "Yaptırım uygulamadan Ankara ile görüşmeye açığız" demesi bile İktidarı ve işbirlikçi medyatörleri sevindirmeye yetmiştir. Medyatörler; "Bakın, Ermeniler bize ilgi göstermeye başladı. Yaşasın Ermenilerle hukukumuz olacak!"  gibi yorumlarla, sanki bir kabile devletiymişiz gibi davranmaları, İktidar ve medyatörlerin ne kadar aciz durumda olduğunun göstergesidir. Zaten Ermenistan'ın bizimle hukuk kurması onlar için bir büyüklüktür, onlar için bir şereftir. Sanki Ermenistan erişilmez bir ülke, olmazsa olmaz bir ülke. Ermenistan bizimle hukuk kursa ne olur! Kurmasa ne olur! Yarın 5. sınıf bir ülke vatandaşı ülkede öldürülse onlarda aynı uygulamayı, yapacaktır. Neden? İktidar ve medyatörleri bu yol haritasını çizmiştir. Bakın sadece Avrupa cesaretlenmemiştir. İktidarın acizliğini gören; Barzani: "Türkiye'nin Kerkük konusunda tutumunun önemi yok, Türkiye'nin tutumunu ciddiye almıyoruz'' diyebilmektedir.  Atılan slogan ve pankartlarla Türk milleti o kadar ayaklar altına alındı ki!  Farkına vardığımızda "Atı alan Üsküdar'ı geçmiş olacak."Bu olayları fırsat bilerek, acizliği fark eden Bartholomeos, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nde yaptığı konuşmasında Türkiye'yi şikâyet etmiştir. Göreceksiniz kozu eline alan Bartholomeos bundan sonrada baskısını arttıracaktır.  Dış güçler senaryoyu yazıyor. İktidar çok güzel oynuyor. Çizilen yol haritası ve medyatörlerin büyük çabası sonucu insanlarımızın bazıları bu çok büyük oyuna alet edilmiştir. Cenazedeki ve gazete manşetlerindeki  "Biz Ermeniyiz" pankartları, sloganları ve izlenen yol ülkemizi farklı bir kulvara sokmuştur. Bunu da ilerleyen zamanlarda göreceğiz.  Kendini aydın zanneden medyatörler de bu oyunun en büyük parçası olarak sahnede yerlerini alıp, rollerini oynamışlardır. Bu rol Türkiye'mize ve Türk insanına pahalıya patlayacaktır.  Bu yol haritası dönülmez bir sonun başlangıcıdır. Benim sevindiğim nokta ise seçimlerin yaklaşıyor olmasıdır. Bu seçimlerde milletin, iktidarı sandığa gömmekten başka çaresi kalmamıştır. Yoksa ülkemizi çok büyük tehlikeler beklemektedir. Bu yol haritası ülkemiz için tehlikeli olmuştur. Bekleyin görün?