İktidar yolsuzlukları çözdü

Geçenlerde yüksek tirajlı bir gazetenin genel yayın yönetmenini ziyaret ettim.Hal hatır sorduktan sonra çaylarımız geldi.Laf lafı açtı koyu bir sohbete başladık. O'na Türkiye'nin durumu nasıl diye bir soru yönelttim.Kendisi İsmailciğim,ne bileyim bilmiyorum ki !ne diyeyim,görünen köy kılavuz istemez,her şey ortada dedi.Aslında yapılan elle tutulur bir icraat yok,izlenen iç ve dış politikalarda hükümet doğru yaptığını sanıyor ama hep yanılan kendileri oluyor.Yapılan işlerin yanlış, izlenen politikaların hatalı olduğunu kendileri de biliyor ama neden öyle yapıyorlar, anlam vermek mümkün değil.Ekonomide düzelen hiç bir şey yok, aksine daha da kötüye gidiyoruz. İşsizlik hat safhada , gençler ne yaptığını bilmiyor,birçok sorun çözülemiyor daha neler neler...Laf aramızda bu hükümetin ömrü fazla uzun olmaz. Peki ülkenin durumu bu kadar kötü iken; medya, neden kötü icraatları örtbas ediyor. Neden yanlış yapılan icraatları doğru olarak göstermeye çalışıyor? Elleri mahkum, çünkü devlete birçoğunun borcu var.Bu kesim de medyanın büyük çoğunluğunu oluşturuyor.Bundan dolayı patronlar ve sahipleri oldukları yayın kuruluşları iş çıkarları için devlete seslerini çıkaramıyorlar.Seslerini çıkardıkları an biliyorlar ki önlerine bazı evraklar sürülecek.

Kim sürecek? dedim,

Tabiki hükümet. Bana sorarsan bu evrakların birçoğu yolsuzluk dosyası devlet bu dosyaları neden çözmüyor da elinde tutuyor. Buna da anlam vermek mümkün değil?..neyse

Hükümet bu dosyaları elinde koz olarak tutabilir mi ? büyük ihtimal grubun medyalarının aleyhte en ufak haber yapamamasının sebebi herhalde bu dosyalar olsa gerek. İsmail benim çalışmadığım gazete kalmadı.Eski siyah gazetecilik dönemlerinde herhalde sen çocuk muşsundur. İşte o zaman biz gazetecilik yapıyorduk.Ama şu anda iktidar yazılı ve görsel basının yayıncılık yapmasını elinden aldı,gerçeği konuşmak gerekirse doğruları ne biz nede başkaları yazabiliyor. İç ve dış siyasette bu kadar tutarsız,bu kadar kötü bir politika izleyen iktidar görmedim.Koalisyonlarda bile bu kadar tutarsızlık yoktu.İnanmayacaksın ama bazı konularda izlenen politikaları ve yanlışları anlatsam gülersin,hiç birini yazamıyoruz. Genel Yayın Yönetmenimizle sohbetimiz uzadı da uzadı. İnanır mısınız anlattıklarının birçoğuna inanmak istemedim. Ama bana dediği, emin ol anlattıklarımın hepsi doğru. Ülkenin düştüğü hal bu .. Sohbetin hepsini yazmaya kalksam sayfalar almaz?. Sayın Tayip Erdoğan, Başbakan olduğu zaman Türkiye'deki "bütün hortumcuların hortumunu keseceğim." diyordu. üzerinden 1,5 yıl geçti,geriye dönüp baktığımız da, yolsuzluklar çözülürken , bazıları hortumun damarında tıkandı ve ondan dolayı hortumları keserken o kişileri de keserim diye hortumları kesemedi.

1-Doğan grubunun borçları hiç kimseye yapılmayan ayrıcalık ile ötelendi.

2-Sabah grubunun borçları da 15 seneye yayıldı,

3-Son olarak da devlete bankalarından dolayı borcu olan Kara Mehmet'lerin borçları ise JET uçuşlarından sonra çözüleceğe benziyor.

Adana'yı ziyaret eden Ulaştırma Bakanı Binali YIDIRIM'ın danışmanları ile bindiği uçak Ankara Havaalanından havalanıyor.İstanbul semalarını terk etmek üzereyken arıza yapıyor.. Pilotlar Sabiha Gökçen havaalanına zorunlu iniş yapıyor. Binali Yıldırım ve danışmanları devlete ait bir uçakla Adana'ya gidiyor. Bakanı taşırken arızalanan uçağın Mehmet Emin Karamehmet'in baş harflerinin bulunduğu TC-MEK kodlu özel uçak olduğu ortaya çıkıyor. Bu özel uçuşun ardından borçların ötelendiği yetmedi gibi tam manasıyla çözüleceğe benziyor.Devlete borcu olan gruplara duyurulur,özel uçak yolculuğu ile bir çırpıda borcunuz çözülür.Devletin uçağı dururken neden özel uçağı tercih ettiniz,bir anlam veremedik.

İktidar yolsuzlukların bazılarını şimdilik bu şekilde çözdü,geriside yavaş yavaş çözüleceğe benziyor.