Adem BAŞ
İyisiyle, kötüsüyle, kavgasıyla, barışıyla otuz dört haftalık zorlu maratonun ilk yarısını bitirdik.
Lige fırtına gibi giren Trabzonspor, deplasmanda uzun zamandan beri yenemediği Beşiktaş'ı devirmesi, ardından zorda olsa Gaziantep'i yenmesi ve de kıskandıracak bir şekilde Bursa'yı beşlemesi bazı medya diye geçinen aslında medyayla hiç alakası olmayan bu çevreyi hemen harekete geçirdi. Medya diye geçinen bu zavallılar Trabzonspor'un peş peşe alınan bu galibiyetlerinden rahatsız olmuş olacak ki, Trabzon gümbür gümbür, efsane geri dönüyor, kaplan uyandı gibi yazılarla takımı havaya sokacak, şımartacak, ve de Trabzonspor'u daha ligin başında şampiyon ilan ederek takımın hızını kesmeye kadar uzanan bir pompalama taktiği uyguladılar ve bunda da başarılı oldular, arzuladıkları emellere ulaştılar. Medyanın şişirme taktiği, Hami'nin Bursa maçında şanssız bir biçimde kolunun kırılması, Osman'ın halen daha sakat olması ve de en kötüsü eski yönetim ile yeni yönetimin Trabzonspor düşmanlarının ekmeğine yağ sürecek cinsten çatışmaları alınan kötü sonuçlarda en büyük etkendir.
Akl-ı selim davranıp bu tartışmalara son verilmesi, iki yönetim arasında uzlaşmanın sağlanması takımın başına Briegel'in getirilmesi Trabzonspor'a bir heyecan katmıştı ve ilk yarının son haftalarında Trabzonspor'u çıkışa geçirmişti.
Trabzonspor'un yapacak tek şeyi kaldı. Ağırlığı kupaya verip kestirme yoldan Avrupa'ya gitmektir. Trabzonspor bunu başaracak güce ve kapasiteye sahiptir. Yeter ki taraftardan yönetime, futbolcudan antrenöre herkes inansın ve bize o eski günlerde Avrupa takımlarını titreten bir Trabzonspor izletsinler.
İkinci yarıda tüm olumsuzluklardan arınmış bomba gibi bir Trabzonspor seyretme ümidiyle hoşçakalın.
İyisiyle, kötüsüyle, kavgasıyla, barışıyla otuz dört haftalık zorlu maratonun ilk yarısını bitirdik.
Lige fırtına gibi giren Trabzonspor, deplasmanda uzun zamandan beri yenemediği Beşiktaş'ı devirmesi, ardından zorda olsa Gaziantep'i yenmesi ve de kıskandıracak bir şekilde Bursa'yı beşlemesi bazı medya diye geçinen aslında medyayla hiç alakası olmayan bu çevreyi hemen harekete geçirdi. Medya diye geçinen bu zavallılar Trabzonspor'un peş peşe alınan bu galibiyetlerinden rahatsız olmuş olacak ki, Trabzon gümbür gümbür, efsane geri dönüyor, kaplan uyandı gibi yazılarla takımı havaya sokacak, şımartacak, ve de Trabzonspor'u daha ligin başında şampiyon ilan ederek takımın hızını kesmeye kadar uzanan bir pompalama taktiği uyguladılar ve bunda da başarılı oldular, arzuladıkları emellere ulaştılar. Medyanın şişirme taktiği, Hami'nin Bursa maçında şanssız bir biçimde kolunun kırılması, Osman'ın halen daha sakat olması ve de en kötüsü eski yönetim ile yeni yönetimin Trabzonspor düşmanlarının ekmeğine yağ sürecek cinsten çatışmaları alınan kötü sonuçlarda en büyük etkendir.
Akl-ı selim davranıp bu tartışmalara son verilmesi, iki yönetim arasında uzlaşmanın sağlanması takımın başına Briegel'in getirilmesi Trabzonspor'a bir heyecan katmıştı ve ilk yarının son haftalarında Trabzonspor'u çıkışa geçirmişti.
Trabzonspor'un yapacak tek şeyi kaldı. Ağırlığı kupaya verip kestirme yoldan Avrupa'ya gitmektir. Trabzonspor bunu başaracak güce ve kapasiteye sahiptir. Yeter ki taraftardan yönetime, futbolcudan antrenöre herkes inansın ve bize o eski günlerde Avrupa takımlarını titreten bir Trabzonspor izletsinler.
İkinci yarıda tüm olumsuzluklardan arınmış bomba gibi bir Trabzonspor seyretme ümidiyle hoşçakalın.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.