logo
06 MAYIS 2025

İmam Musa Kazım’ın vasiyetinin nüshası -2-

Kimsenin, benim vasiyetimi açma veya onu açıklamaya hakkı yoktur. Bu vasiyet, aynı size beyan ettiğim gibidir

18.01.2024 08:31:00
Hasan Parlak
İmam Musa Kazım’ın vasiyetinin nüshası -2-
İmam Musa Kazım’ın vasiyetinin nüshası -2-
Kimsenin, benim vasiyetimi açma veya onu açıklamaya hakkı yoktur. Bu vasiyet, aynı size beyan ettiğim gibidir.

Kim kötülük yaparsa kendi zararına yapmıştır, kim de iyilik yaparsa kendi yararına yapmıştır. Rabbim kullara zulmeden değildir.

Hiç kimse ister sultan, isterse bir başkası olsun, altını mühürlemiş olduğum bu vasiyeti açma hakkına sahip değildir.

Kim bu işi yaparsa Allah'ın lanet ve gazabı onun üzerine olsun. Allah'tan sonra melekler, Müslüman ve mü'minler grubu benim yardımcımdır."

Daha sonra İmam Mûsa bin Câfer (a.s.) ve şahitler vasiyetnameyi mühürlediler.

Abdullah bin Muhammed el-Câferî diyor ki: "Abbas bin Mûsa (İmam Rıza'nın (a.s.) kardeşi), İbn-i İmran adlı kadıya şöyle dedi:

'Bu mektubun içinde bizim için bırakılmış hazine var ve o (İmam Rıza) hepsini kendisi sahiplenmek istiyor, bize hiçbir şey vermek istemiyor. Babam her şeyi ona vermiş, bizi ise muhtaç bırakmıştır.'

Bu esnada (İmam Kâzım'ın (a.s.) vasiyetine şahit olanlardan) İbrahim bin Muhammed el-Câferî onun üzerine sıçrayıp ona kötü sözler söyledi. Şahitlerden bir diğeri olan amcası İshak bin Câfer de ona aynı şekilde davrandı.

Bunun üzerine Abbas, kadıya, 'Allah seni sâlih kılsın, mührü aç da mektubun içeriğini oku', dedi.

Kadı, 'Mührü açarak babanın lanetine uğramak istemiyorum' dedi.

Abbas, 'Kendim, onu açacağım' dedi. Kadı, 'Sen bilirsin' dedi.

Abbas, mührü açarak mektubu okudu ve İmam Kâzım'ın (a.s.) onların hepsini vasiyetten çıkardığını, sadece Ali'yi (a.s.) bâki bıraktığını ve onları, -ister istesinler ve isterse istemesinler- Ali'nin velayeti altına geçirdiğini böylece görmüş oldular ve onların hepsi yetimler gibi İmam Rıza'nın himayesi altına girmiş oldular.

İmam Kâzım (a.s.), onların hepsini sadaka vb. şeylerin sınırından uzaklaştırmıştı.

Daha sonra İmam Rıza (a.s.), kardeşi Abbas'a dönerek şöyle buyurdu: 'Ey kardeşim! Zarar ve borçlarınızın sizi bu işe zorladığını biliyorum.'

İmam daha sonra Sa'd'a: 'Ey Sa'd! Git bak, ne kadar borçları varsa onlardan taraf onu öde ve borç senetlerini geriye al, ayrıca borçların ödendiğine dair bir de belge al. Allah'a and olsun ki, yeryüzünde yürüdüğüm sürece size yardım ve iyilik etmeyi terk etmeyeceğim. Öyleyse istediğinizi söyleyin.'

Abbas, 'Bize verdiklerin senin yanında olan mallarımızdan arta kalandır. Yoksa bizim senin yanındaki mallarımız bundan çok daha fazladır' dedi.

İmam, 'İstediğinizi söyleyin. Benim onurum, sizin onurunuzdur.

Allah'ım! Bunları ve işlerini ıslah et, şeytanı bizden ve onlardan uzaklaştır. Onlara Sana kul olmada ve yine Sana itaat etmede yardımcı ol. Allah tüm söylediklerimize şahittir' dedi.

Abbas, 'Söylediklerini ne kadar da güzel anlıyorum (ama cevap veremiyorum!) Artık küreğin için benim yanımda bir çamur (tamah edebileceğin hiçbir şey) kalmamıştır' dedi. Daha sonra herkes dağıldı."
Abdurrahman bin Haccac diyor ki: "İmam Kâzım (a.s.), Emirü'l- Mü'minin Hz. Ali'nin vasiyetnamesini ve babasının vakfettiği yerlerin belgelerini bana gönderdi. Bu vesileyle kendi vakıflarını ve babasının vakıflarını beyan ettiler. (Mezkur yazının metni:)

"Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla; Mûsa bin Câfer'in vakıfları: Filan mekândaki ölçüleri belli olan yerin tamamı, ondaki hurma ağaçları, üzerinde bina olmayan kısımları, onda mevcut olan su, kenar ve köşeleri, hukuk ve sulanması, yüksek ve yüzeysel yerlerindeki mevcut bütün haklar, ormanı, istirahat edebilecek yerleri, düz alanı, suyolu, verimli ve verimsiz kısımları, bütün bunları Mûsa bin Câfer ister kız, ister erkek olan (birinci dereceden) çocuklarına vakfediyor.

Bu yerden elde edilen gelirler, oranın onarılması ve korunması için yapılan masraflar ve köyün fakirlerine dağıtılmak üzere ayrılmış otuz hurma ağacının gelirleri çıkarıldıktan sonra, oranın sorumlusunca Mûsa bin Câfer'in çocukları arasında dağıtılır.

Bu dağıtımda erkeklere kızların iki katı hak verilmelidir. Mûsa bin Câfer'in kızlarından birisi evlenirse, kocasını (ölüm veya boşanma nedeniyle) kaybetmediği sürece bu haktan yararlanamaz.

Kocasını kaybetmesi durumunda aynı evlenmemiş kızlar gibi o da pay almaya devam eder.

Mûsa bin Câfer'in çocuklarından birisi ölürse onun hakkı kendi çocuklarına miras olarak kalır. Kız çocukları bir, erkek çocukları iki pay alır.

Eğer ölenin çocuğu yok ise onun payı diğerlerininkine eklenir. Kızlardan dünyaya gelen torunlarımın bu malda hakları yoktur.

Elbette eğer babası benim çocuklarımdan olursa durum değişir. Benim neslimden herhangi birisi sağ olduğu müddetçe başka birisi bu mülkte hak sahibi olamaz.

Eğer çocuklarımın hepsi ölür de hiçbirisi sağ kalmazsa bu mal baba ve anne tarafından bana kardeş ve bacı olanlara aittir.

Onlar sağ olduğu müddetçe bu yer başkasına geçmez. Eğer onların da hepsi ölürse bu mülk, aynı kendi çocuklarıma şart ettiğim gibi, babamın kız ve erkek çocuklarına, onlardan bir çocuk kaldıkça miras olarak kalır.

Eğer onlardan da hiç kimse kalmazsa vârislerin en iyisi olan Allah-u Teala vâris olana dek (kıyamet gününe kadar) bu mal, akrabalık bağına göre, bana en yakın olanlara miras kalır. Mûsa bin Câfer bu mülkü, sağ sâlim olduğu bir halde, hiçbir şek ve şüpheye yer vermeyecek bir şekilde ve bir daha da (kıyamet gününe kadar) geri dönmeme şartıyla Allah'ın rızası ve ahiret nimetleri için vakfetmiştir.

Ahirete ve Allah-u Teala'ya imanı olan hiçbir mü'minin, Allah-u Teala'nın yeryüzüne ve yeryüzündeki insanlara vâris olana dek, bu yeri satması, alması, hibe etmesi, birine bağışlaması veya onun için belirlediğim şartları değiştirmesi câiz değildir.

Bu vakfın sorumlusu Ali (İmam Rıza) ve İbrahim'dir. Eğer onlardan birisi ölürse Kâsım onun yerine geçecektir. Sonra tekrar onlardan birisi ölürse İsmail onun yerine geçecektir. Eğer bu ikisinden biri de ölürse, Abbas onun yerine geçecektir. Eğer o ikisinden birisi ölürse, diğerlerinden daha büyük olan kardeş onun yerine geçecektir. Eğer benim neslimden sadece bir kişi kalırsa bu vakfın sorumluluğu onun üzerinedir."

İmam Rıza (a.s.) buyurdu ki: "Babam İsmail'e, Abbas'tan küçük olmasına rağmen öncelik tanıdı."

İmam Câfer'den şöyle nakledilmiştir: "İmam Mûsa bin Câfer'in tutuklandığı sene, biz Mekke'de Abdurrahman bin Eslem'in yanına gittik ve yanımızda da Mûsa bin Câfer'in kendi yazısıyla ona ait bir mektup vardı.

İmam (a.s.), bu mektuba ihtiyaç duyduğu şeyleri yazmışlardı. Ona, 'İmam bu yolla adı geçen şeylerin yapılması için destur vermiştir; hangisi gerçekleşirse onu oğlu Ali'ye ver; çünkü o, İmam'ın halifesi ve işlerinin sorumlusudur' dedik.

Daha sonra İshak ve Ali şöyle devam ettiler: Bu sohbet, hacıların Mina'dan Mekke'ye hareket etmelerinden bir gün sonra ve İmam Kâzım'ın (a.s.) tutuklanmasından takriben elli gün sonra gerçekleşti.

İmam Sâdık'ın (a.s.) oğulları olan İshak ve Ali, Ali bin Mûsa (a.s.) kendi babasının vasi ve halifesi olduğuna dair, Hüseyin bin Ahmed el-Minkârî, İsmail bin Ömer, Hassan bin Muaviye ve Hüseyin bin Muhammed-i Sahibu'l-Hatm'i kendi şahitliklerine tuttular.

Onlardan iki kişi de zikredildiği şekilde şahitlik ettiler ve diğer iki kişi de onun (İmam Rıza'nın) Mûsa bin Câfer'in (a.s.) vekili olduğunu söylediler. Netice itibariyle hepsinin şehadeti Hafs bin Gıyas adlı hâkimin nezdinde kabul edildi."

Bekir bin Sâlih diyor ki: "İmam Kâzım'ın (a.s.) oğlu İbrahim'e babası hakkında ne söylediğini sordum. 'O yaşıyor' dedi. Ben, 'Kardeşin Ebu'l-Hasan (İmam Rıza) hakkında ne diyorsun?' dedim.

O, 'Ebu'l-Hasan doğru sözlü ve güvenilir birisidir' dedi. 'O babanın öldüğüne inanıyor' dedim. Cevaben, 'O ne dediğini daha iyi bilir' dedi. Ben sözümü tekrarlayınca o yine aynı cevabı verdi.

Ben, 'Acaba baban birisini kendisine vasi tayin etti mi?' dediğimde, 'Evet' dedi. 'Kimi vasi tayin etti' diye sorduğumda ise, 'Bizden beş kişiyi belirledi ve Ali'yi bize öncelikli kıldı' diye cevap verdi." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali Rıza eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Deniz Gezmiş ve arkadaşları anılıyor
Hüseyin Baş onları unutmadı
Çok kritikTrump sorusu
'Bir mutabakata mı varıldı?'
Özgür Özel'e saldırmıştı
Selçuk Tengioğlu tutuklandı
‘FETÖ artığı operasyon çocuklarının itibar suikastları bıktırdı artık’
Savcı, Ece Üner hakkında hapis istedi
CHP Genel Başkanı Özgür Özel
'Mücadeleye devam edeceğiz'
Yarından itibaren geçerli olacak
Motorine indirim geliyor
10 gün önce kalbine stent takılmıştı
Prof. Dr. Ercan beyin kanaması geçirdi
İsrailli bakandan insanlık dışı çağrı
'Filistinli siviller öldürülmeli'
Conscience gemisindeki 6 Türk ülkeye döndü
İsrail İHA ile saldırmıştı
Özel'in ailesini tehdit eden şüpheli tutuklandı
Bakan Ali Yerlikaya bilgilendirdi
Pentagon, general ve amiral sayısını azaltacak
ABD'de, 'ordu'da tasarruf dönemi!
ABD ve İsrail Yemen'de çimento fabrikasını vurdu
2 kişi öldü, 42 kişi yaralandı
Tel Aviv uçuşlarının askıya alınma süresi uzatıldı
Husilerin hava ablukası sonuç verdi
Ayağının tozuyla ilk açıklamasını da yaptı
En etkili büyükelçi geldi
Beyaz eşyada işler kesat
İçte de, dışta da kaybediyorlar
Deniz Gezmiş ve arkadaşları anılıyor
Hüseyin Baş onları unutmadı
Çok kritikTrump sorusu
'Bir mutabakata mı varıldı?'
Özgür Özel'e saldırmıştı
Selçuk Tengioğlu tutuklandı
‘FETÖ artığı operasyon çocuklarının itibar suikastları bıktırdı artık’
Savcı, Ece Üner hakkında hapis istedi
CHP Genel Başkanı Özgür Özel
'Mücadeleye devam edeceğiz'
Yarından itibaren geçerli olacak
Motorine indirim geliyor
10 gün önce kalbine stent takılmıştı
Prof. Dr. Ercan beyin kanaması geçirdi
İsrailli bakandan insanlık dışı çağrı
'Filistinli siviller öldürülmeli'
Conscience gemisindeki 6 Türk ülkeye döndü
İsrail İHA ile saldırmıştı
Özel'in ailesini tehdit eden şüpheli tutuklandı
Bakan Ali Yerlikaya bilgilendirdi
Pentagon, general ve amiral sayısını azaltacak
ABD'de, 'ordu'da tasarruf dönemi!
ABD ve İsrail Yemen'de çimento fabrikasını vurdu
2 kişi öldü, 42 kişi yaralandı
Tel Aviv uçuşlarının askıya alınma süresi uzatıldı
Husilerin hava ablukası sonuç verdi
Ayağının tozuyla ilk açıklamasını da yaptı
En etkili büyükelçi geldi
Beyaz eşyada işler kesat
İçte de, dışta da kaybediyorlar
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.