Gadir?i Hum günü, Allah'ın emri ile Hz. Peygamber tarafından, Peygamberden sonra halife, vasi ve imam tayin edilen kişi Hz. Ali olmasına rağmen, bu ilan çok çabuk unutulmuştur.
Sakife gölgeliğinde yaşananlardan sonraki dönem, imamet ile hilafetin birbirinden ayrılmasıdır.
Allah'ın emri ve Peygamberin nasbı ile tayin edilen İmam Ali yalnız bırakılmış, onun yerine halkın tayin ettiği kişiler halife yapılmıştır.
Muaviye hayatta iken yerine oğlu Yezid'i tayin ederek bir başka uygulamayı da başlatarak, hilafeti babadan oğula geçen bir hale sokmuştur.
Masum İmamlar ise, bir İmamdan diğerine Allah'ın emri ile geçen bu makamı bir elbise gibi giyinmeye devam etmişler; onlar halkı ikaz ve irşadla ilgilenirken, koltuk sevdasıyla yanan halifeler ise saray saltanatına girmiştir.
İkaz ve irşad vazifesini yaparken çok ciddi baskılara maruz kalan İmam Zeynelabidin, bilindiği gibi İmam Hüseyin'den sonra nasb edilmiş dördüncü İmamdır.
Ehl-i Beyt'in mağduriyetini ve hakkını savunduğu cümleler, dua kalıpları ile mü'minlere ulaşmıştır.
İmam, Sahife-i Seccadiye olarak derlenen dua kitabında, kurban bayramında okuduğu duada bakın ne buyurur:
"Allah'ım, beni tevhid ve iman ehlinden, itaatlerini farz kıldığın peygamberlerini ve imamları tasdik edenlerden kıl. Onlar ki, bu hakikat onlar vesilesiyle ve onların eliyle gerçekleşti.
? Allah'ım bu makam Senin halifelerinin ve seçkin kullarınındır! Güvenilir kullarına özgü kıldığın bu makamı, onların ellerinden zorla aldılar!
... Ancak seçkin kulların ve halifelerin mağlup edildi, zorla hakları alındı. Oysaki hükmünün değiştirildiğini, Kitabın terk edildiğini, vaciplerinin meşru kıldığın yönlerden tahrif edildiğini ve Peygamberinin sünnetlerinin terk edildiğini gördüler."
Evet, nasb edilmiş İmamın makamının işgal edilmesi, Allah'ın hükmünün değiştirilmesine, Kitabın terkine neden olmuştur.
Yine bu duadan, kendine tâbi olunacak kişilerin, tevhid ve iman ehli olmalarının şart olduğunu anlıyoruz.
Ancak bu kişilere itaat farzdır. Allah'ın emridir.
İmam Seccad, duasında, İmamların vasıflarının yanı sıra, imametin geldiği nokta ile ilgili önemli bir tespitte bulunur.
İmamet ile hilafetin birbirinden ayrılması bir taraftan hakkın yaşanmasını engellerken, diğer taraftan bâtılın hak olarak gösterilmesine sebep olmuştur.
Zaten İslam tarihinde Sakife'de başlayan sapmanın ümmeti getirdiği noktayla ilgili sayısız örnek bulunmaktadır.
Ehl-i Beyt mağdur edilmiş; Şûra 23. ayette, sevilmeleri farz olarak emredilen Hz. Fâtıma, İmam Ali, İmam Hasan ve İmam Hüseyin gönüllerden silinmiştir.
Bugün Ortadoğu'da ve tüm İslam âleminde yaşanan kargaşa, batıya ram oluş; kanın ve gözyaşının asıl sebebi, Allah'ın emirlerinin göz ardı edilmesidir.
Her konuda örnek olan, yaşayan Kur'an numuneleri Ehl-i Beyt devreden çıkınca dünyaya, ahirete, olaylara bakışta kullanılan ölçü Allah'ın istediği şekilden çıkmış; nefis istikametinde gelişigüzel bir hal almıştır.
Sakife gölgeliğinde yaşananlardan sonraki dönem, imamet ile hilafetin birbirinden ayrılmasıdır.
Allah'ın emri ve Peygamberin nasbı ile tayin edilen İmam Ali yalnız bırakılmış, onun yerine halkın tayin ettiği kişiler halife yapılmıştır.
Muaviye hayatta iken yerine oğlu Yezid'i tayin ederek bir başka uygulamayı da başlatarak, hilafeti babadan oğula geçen bir hale sokmuştur.
Masum İmamlar ise, bir İmamdan diğerine Allah'ın emri ile geçen bu makamı bir elbise gibi giyinmeye devam etmişler; onlar halkı ikaz ve irşadla ilgilenirken, koltuk sevdasıyla yanan halifeler ise saray saltanatına girmiştir.
İkaz ve irşad vazifesini yaparken çok ciddi baskılara maruz kalan İmam Zeynelabidin, bilindiği gibi İmam Hüseyin'den sonra nasb edilmiş dördüncü İmamdır.
Ehl-i Beyt'in mağduriyetini ve hakkını savunduğu cümleler, dua kalıpları ile mü'minlere ulaşmıştır.
İmam, Sahife-i Seccadiye olarak derlenen dua kitabında, kurban bayramında okuduğu duada bakın ne buyurur:
"Allah'ım, beni tevhid ve iman ehlinden, itaatlerini farz kıldığın peygamberlerini ve imamları tasdik edenlerden kıl. Onlar ki, bu hakikat onlar vesilesiyle ve onların eliyle gerçekleşti.
? Allah'ım bu makam Senin halifelerinin ve seçkin kullarınındır! Güvenilir kullarına özgü kıldığın bu makamı, onların ellerinden zorla aldılar!
... Ancak seçkin kulların ve halifelerin mağlup edildi, zorla hakları alındı. Oysaki hükmünün değiştirildiğini, Kitabın terk edildiğini, vaciplerinin meşru kıldığın yönlerden tahrif edildiğini ve Peygamberinin sünnetlerinin terk edildiğini gördüler."
Evet, nasb edilmiş İmamın makamının işgal edilmesi, Allah'ın hükmünün değiştirilmesine, Kitabın terkine neden olmuştur.
Yine bu duadan, kendine tâbi olunacak kişilerin, tevhid ve iman ehli olmalarının şart olduğunu anlıyoruz.
Ancak bu kişilere itaat farzdır. Allah'ın emridir.
İmam Seccad, duasında, İmamların vasıflarının yanı sıra, imametin geldiği nokta ile ilgili önemli bir tespitte bulunur.
İmamet ile hilafetin birbirinden ayrılması bir taraftan hakkın yaşanmasını engellerken, diğer taraftan bâtılın hak olarak gösterilmesine sebep olmuştur.
Zaten İslam tarihinde Sakife'de başlayan sapmanın ümmeti getirdiği noktayla ilgili sayısız örnek bulunmaktadır.
Ehl-i Beyt mağdur edilmiş; Şûra 23. ayette, sevilmeleri farz olarak emredilen Hz. Fâtıma, İmam Ali, İmam Hasan ve İmam Hüseyin gönüllerden silinmiştir.
Bugün Ortadoğu'da ve tüm İslam âleminde yaşanan kargaşa, batıya ram oluş; kanın ve gözyaşının asıl sebebi, Allah'ın emirlerinin göz ardı edilmesidir.
Her konuda örnek olan, yaşayan Kur'an numuneleri Ehl-i Beyt devreden çıkınca dünyaya, ahirete, olaylara bakışta kullanılan ölçü Allah'ın istediği şekilden çıkmış; nefis istikametinde gelişigüzel bir hal almıştır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Sinem Baş / diğer yazıları
- Geçmiş olsun Sayın Baş / 23.03.2020
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018