logo
22 KASIM 2025


İncil ve Tevrat'ın tahrifatı

05.10.2001 00:00:00
Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden

Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler

Bizanslı Bir Piskoposa Gönderilen Mektup

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla

Ey Piskopos!

Allah'ın selamı iman edenin üzerine olsun. Bu (sözün) devamı olarak bil ki, Meryem oğlu İsa saf ve temiz Meryem'e nasip edip (verdiği) (indirdiği) Allah'ın ruhu ve kelimesidir. Bana gelince ben Allah'a iman eder, İbrahim, İsmail, İshak, Yakup ve Esbat'a vahyolunana ve bize indirilene inanırım. Aralarında hiçbir fark gözetmeksizin Musa, İsa ve diğer peygamberlere ulaşan vahye iman ederim. Biz o Allah'a teslim olmuşuz. (Allah'ın) selamı hidayet yolu üzerinde bulunana olsun".

Piskopos, imparatorun huzurunda bu mektup hakkında fikrini açıkladı. Ve etrafındaki ileri gelenler o derece sinirlendiler ki, piskoposu öldürdüler.

Görüldüğü üzere Hz. Peygamber "Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla" başladığı mektubunda, muhatabı kudret sahibi bir imparator olduğu halde ona "Rumların büyüğü Heraklius" diye hitap etmektedir. Burada zillete düşmeden ve belli bir seviyeyi muhafaza etmek suretiyle, bir devlet başkanı muhatap alınmaktadır.

Daha sonra Resulullah Ehl-i Kitaptan bir Hıristiyan olduğu malum olan Heraklius'a direkt selam vermemiş ve "Allah'ın selamı hidayet yoluna girmiş bulunan kimseye olsun" demek suretiyle selamını da şarta bağlamıştır. Ki burada hidayet yoluna girmiş kimselerden kasıt Müslümanlardır.

"İslam'a gir, sonunda emniyet ve selamet içinde olursun" beyanı hiçbir yorum ve tevile yer vermeyecek kadar açık ve net bir şekilde Ehl-i Kitap için kurtuluşun, esenliğin ve selametin ancak İslamiyet'e girmekle mümkün olabileceğini ifade etmektedir. Eğer kendi dinleri olan Hıristiyanlık, Heraklius ve tebaasının kurtulması için yeterli olsaydı Allah Resulü imparatora hitaben "kendi dininde kal" derdi. Ancak bunun tam tersi bir ifade olarak, Hz. Peygamber Heraklius'u açıkça İslam'a davet etmektedir. Esasen mektubun yazılış ve gönderiliş maksadı da imparatorun şahsında Bizanslıları İslam'a davet etmektir.

Daha sonra Resulullah "Ve siz ey Kitap sahipleri! Gelin sizinle bizim aramızda müşterek olan bir tek kelimede (yani) Allah'tan başka hiçbir tanrıya tapmamak, O'na hiçbir şeyi şerik ve ortak koşmamak ve Allah'tan başka aramızdan hiç kimseyi amir ve efendi yapmamak hususunda birleşelim" buyurmak suretiyle, imparatorun tebaasını ve onların şahsında bütün kitap sahiplerini, tevhid inancına davet ediyor. Zira İsevilik ve Musevilik öz itibarıyla tek Allah fikrini savunmaktadırlar. Ancak zaman içinde uğradıkları tahrifat neticesi asliyetlerini ve tevhid inancını da kaybetmişlerdir. Resulullah "sizinle bizim aramızda müşterek olan bir tek kelimede" ifadesiyle tevhid inancını kastetmekte ve Ehl-i Kitabı hakiki tevhid inancına çağırmaktadır.

Netice olarak pek çok ayet ve hadis, Asr-ı Saadet'te yaşanmış müşahhas misallerin ışığında deriz ki, mevcut hakikat şudur: Ehl-i Kitap son peygamber olan Hz. Muhammed'in gelişinden ve O'nun risaletinden haberdar olduktan sonra yine de kendi dinlerinde kalmakta ısrar ederler ve İslam'a girmezler ise kurtuluşa ve selamete ermeleri, dolayısıyla hidayette ve hak yolda kabul edilmeleri mümkün değildir. Bu Allah'ın bir kuralıdır. İslamî, Kur'anî bir realitedir. Resulullah'ın takip ettiği çizgidir.

Bu itibarla bu ilahî kanunun dışındaki bir takım söz ve uygulamalar hiçbir ilmî dayanağı olmayan delilsiz ve mesnetsiz iddialardır.

İNCİL VE TEVRAT'IN

TAHRİFATI MESELESİ

Hıristiyanların kutsal kitabı iki bölüme ayrılır: Eski Ahid ve Yeni Ahid. Yeni Ahid; Hz. İsa'nın bu dünyadan ayrılışından sonra öğrencileri tarafından onun yaşayışının, bazı söz ve işlerinin kaleme alınmasıyla meydana gelmiş kitap, mektup ve yazmalara verilen isimdir. Eski Ahid ise; Hz. İsa'dan önce ortaya çıkan ve Yahudilerce de kutsal kabul edilen kitaplardır ki Hıristiyanlar bunları da mukaddes kabul eder ve inanırlar. Eski Ahid; Hz. Musa'ya gelen Tevrat ve diğer Yahudi peygamberlerine inen kitaplardan oluşur.

Bazı Batılı araştırmacılara göre Hıristiyanların, Yahudilerin kutsal kitaplarını "Eski Ahid" adını vererek benimsemelerinin başlıca sebebi; Hıristiyanlığın ilk dönemlerinde onların ellerinde herhangi bir yazılı kutsal metnin olmayışıydı. M.S I. yüzyılda Hıristiyanların elinde henüz kendi kutsal kitapları mevcut değildi. (Çünkü daha sonra da izah edileceği gibi Hıristiyan inanışına göre Hz. İsa'ya, yaşarken bir kitap nazil olmamıştır. Çünkü o ilahtır. İlahın kitaba ihtiyacı olmaz). Bu durum onları Yahudilerin kutsal kitaplarını kabule zorlamıştır.

Kitab-ı Mukaddes'in "Yeni Ahid" bölümünde yer alan ve Matta, Markos, Luka ve Yuhanna tarafından yazılan dört kitap İncil olarak adlandırılır.

Hıristiyan inancına göre Hz. İsa dünyada iken kendisine İncil isimli bir kitap nazil olmamıştır. O dünyadan ayrıldığı zaman ardında bir kitap bırakmamıştır. Hz. İsa'nın etrafında bulunan havariler, kendisinden duydukları ve gördükleri şeyleri yazmışlardır. Bu yazılara zamanla bir takım ilaveler yapılmak suretiyle bugünkü İnciller meydana gelmiştir. Hıristiyan kaynaklara göre İncil'in durumu bu şekildedir.

Mevcut İncillere Göre

Hz. İsa'nın Durumu

1. İncillere göre Hz. İsa Allah'ın oğludur. Teslis inancının üç unsuru baba, oğul ve ruhü'l kudüs aslında aynı şeylerdir. Baba Allah'tır, oğul Allah'tır, Ruhü'l Kudüs de Allah'tır. Ve bunların üçü, üç ayrı ilah değil, tek bir Allah'tır. Yuhanna'ya göre Hz. İsa "Ben babadayım, baba bendedir" demiştir.

Allah'ın oğlu olan Hz. İsa, aynı zamanda Allah'ın kendisidir. Vücuduna Allah'ın ruhu girmiştir.

2. Hıristiyanlıkta Hz.İsa ilah mertebesindedir. İlahın kitaba ihtiyacı olmadığından yaşarken ona bir kitap vahyedilmemiştir. Tersine, vahiy alan kimseler olarak peygamber konumunda olan İncil yazarları Rab İsa'dan aldıkları vahiyleri İncil adı altında telif etmişlerdir.

Esasen İncillerin yazarları arasında da Hıristiyan kaynaklarda farklı tespitler mevcuttur.

Maddi varlığıyla vahiy olan Hz. İsa İncil yazarlarının kalplerine Ruhu-l Kudüs'ü göndererek vahiy ilka etmiştir. Yeni Ahid'de yer alan kitapların yazarlarının tamamı bu vahiy vasıtası ile yazmışlardır.

Hz. İsa'nın ilah konumunda olduğu Hıristiyan inancında, havariler ve İncil yazarları resul yani peygamber konumundadırlar. Yeni Ahid'in beşinci kitabının adı "Resullerin İşleri"dir. Burada ki resullerden kasıt Hz. İsa'nın havarileridir. Hıristiyanlar havarilere resul yani peygamber demektedir. Havarilerle birlikte bu havarilerin yetiştirdikleri öğrenciler de peygamber sayılıyorlar. İncil yazarları vahiy alarak İncilleri yazdıkları için bunlar da peygamber kabul ediliyorlar. Hıristiyan inancına göre kadınlardan da peygamber olabilir".
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Kazandı ama ağır yaralı!
Galatasaray derbi öncesi hata yapmadı
Özel'den 'Mansur Yavaş' tepkisi
'İmamoğlu'na yapılanın aynısı...'
'Hukuk bir gün herkese lazım olacaktır'
Mansur Yavaş'tan soruşturma tepkisi
‘İktidarın görevi halkın refahıdır’
‘İlla birini görmek istiyorsanız Türk Milletini görün’
Amerikalı Osmanlı tarihçisinden farklı bir bakış
Osmanlı ordusu neden zayıfladı?
Ticaret Bakanlığı'nın kararı bekleniyor!
Paslanmaz çeliğe ek vergi 300 bin kişiyi işinden edecek
Dezenflasyon süreci yavaş seyrediyor
IMF: Türkiye'de ekonomik riskler hala daha yüksek
Maduro'dan ABD'li öğrencilere mesaj:
"Savaşı durdurun, savaşa hayır"
Trump, Mamdani ile görüşmeyi değerlendirdi
"Çok üretken bir toplantı"
Bu işin sonu nereye varacak?
Devletin borcu katlanıp duruyor
Yapıların yüzde 60'ının çürük olduğu İzmir risk altında
Ege'de deprem riski yüksek
Erhürman'dan Rum lidere tepki
"Sayın Hristodulidis'in açıklaması benim için yok hükmündedir"
Maydanoz Döner’e 'FETÖ' davasında ilk karar
35 sanığa tahliye, 11 sanığın tutukluluk halinin devamına hükmedildi
Van'da İmralı kararı sonrası CHP ilçe binasına saldırı
CHP Van İl Başkanı Mehmet Ali Saklı’dan ‘provokasyon’ uyarısı
Komisyon İmralı'ya gidiyor
AKP, MHP, DEM Parti 'evet' dedi
Kazandı ama ağır yaralı!
Galatasaray derbi öncesi hata yapmadı
Özel'den 'Mansur Yavaş' tepkisi
'İmamoğlu'na yapılanın aynısı...'
'Hukuk bir gün herkese lazım olacaktır'
Mansur Yavaş'tan soruşturma tepkisi
‘İktidarın görevi halkın refahıdır’
‘İlla birini görmek istiyorsanız Türk Milletini görün’
Amerikalı Osmanlı tarihçisinden farklı bir bakış
Osmanlı ordusu neden zayıfladı?
Ticaret Bakanlığı'nın kararı bekleniyor!
Paslanmaz çeliğe ek vergi 300 bin kişiyi işinden edecek
Dezenflasyon süreci yavaş seyrediyor
IMF: Türkiye'de ekonomik riskler hala daha yüksek
Maduro'dan ABD'li öğrencilere mesaj:
"Savaşı durdurun, savaşa hayır"
Trump, Mamdani ile görüşmeyi değerlendirdi
"Çok üretken bir toplantı"
Bu işin sonu nereye varacak?
Devletin borcu katlanıp duruyor
Yapıların yüzde 60'ının çürük olduğu İzmir risk altında
Ege'de deprem riski yüksek
Erhürman'dan Rum lidere tepki
"Sayın Hristodulidis'in açıklaması benim için yok hükmündedir"
Maydanoz Döner’e 'FETÖ' davasında ilk karar
35 sanığa tahliye, 11 sanığın tutukluluk halinin devamına hükmedildi
Van'da İmralı kararı sonrası CHP ilçe binasına saldırı
CHP Van İl Başkanı Mehmet Ali Saklı’dan ‘provokasyon’ uyarısı
Komisyon İmralı'ya gidiyor
AKP, MHP, DEM Parti 'evet' dedi
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.