logo
28 NİSAN 2024

Irak'taki durum sıkıntılı

10.11.2003 00:00:00
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Türk basınında ilk mülakatını Radikal'den Mehmet Ali Kışlalı'ya verdi

Geçtiğimiz günlerde Yunan Elefterotipos gazetesine özel bir mülakat veren Özkök, mayıs ayında Cumhuriyet gazetesinde çıkan "Genç subaylar rahatsız" manşeti üzerine 14 gazetenin Ankara temsilcisinin çağrıldığı bir basın toplantısı düzenlemişti. Kışlalı, 1999'da fail-i meçhul bir cinayete kurban giden Ahmet Taner Kışlalı'nın kardeşi. Basın dünyasında "askerin koordinatlarını" yansıtan makaleler kaleme almakla tanınıyor. Özkök, dün Radikal'de tam sayfa yayınlanan mülakatta, "Irak'ta ne olur bilmiyoruz, orada olmadığımızdan söz hakkımız da yok. Kıbrıs'ın önemi stratejik. Paralı askerliği etik bulmuyoruz" diyor...

Mehmet Ali Kışlalı, mülakat ile ilgili şunları yazıyor: "Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'le bir buçuk saat süren sohbet için makamına gittigim zaman tam 40 yıl öncesini, 1963 yılında zamanın Genelkurmay Başkanı Orgeneral Cevdet Sunay'la Milliyet gazetesi için yaptığım konuşmayı hatırladım. Bu anıyı Hilmi Paşa'ya söylediğimde, duvarda asılı bulunan kendinden önceki Genelkurmay başkanları fotoğrafları içinde Sunay'ı gösterip sordu: "Yoksa o günden sonra ilk defa mı geliyorsunuz?" "Hayır" dedim, "İki genelkurmay başkanı dışında hepsini ziyaret ettim ama ilk defa yayımlanmak için bir konuşma yapmak üzere geliyorum." İşte mülakattan bazı sorular ve Genelkurmay Başkanı'nın verdiği cevaplar:

En önemli sorun

SORU: Türkiye için bugün en önemli güvenlik sorunu nedir?

ÖZKÖK: Bütün çevremizde olan bitenler. Hepsinde yanan ateşler, tüten ateşler var. Geçici olarak durmuş ateşler var. Üçgen, Balkanlar, Kafkaslar ve Ortadoğu. Sıcak olanlar bunlar. Balkanlar nispeten düzene girdi ama hâlâ bundan kimse emin değil. Özellikle Kosova'nın ne olacağı bir şeye bağlanamadı. Sonra AGSP kimliği çerçevesinde bazı sorumluluklar almak isteniyor. Ama Avrupalılar bazen bu konuda çok ileri gittiğinden ABD bundan rahatsız oluyor. Girişimlerin Avrupa-transatlantik bağı koparacak veya tehdit edecek tarzda gelişmeler olmasın istiyor. Kafkaslarda her an sıcak durum çıkabilir. Azerbaycan'ın yüzde 20'si işgal altında. Osetiya-Çeçen problemi büyük. İnsani yönü ağır ama terörizmle de ilişkili yönleri var.

Kuzey Irak'taki Türk askerleri

SORU: Bizim Kuzey Irak'taki mevcudiyetimiz bu tür gelişmeleri önleyecek yeterlilikte ve büyüklükte mi?

ÖZKÖK: Bir materyal olarak var. Diyelim ki silah ve insan olarak, bir de sembolik güç var. Yani oradaki gücün ifade ettiği kararlılık. Oradaki birliklerimiz 1500 civarında. O bizim oradaki kararlılığımızı, o bölgenin bizi ne kadar etkilediğini gösteren bir vakıa. Bütün mesele bizim Misakı Milli hudutları içerisindeki ekonomik, politik, askeri, sosyal gücümüzü zarara uğratmamak. Yoksa oradan fiili bir şey beklemiyoruz. Parçalanma olursa kuzey dışında kalan parça çok Şii ağırlıklı olacak. Bu durumdaki ortam o bölgedeki bazı ülkelerin etkinliğini artıracak. İştahını kabartacak.

Kürt devletine karşıyız

SORU: Yıllardır Kuzey Irak'taki Kürt gruplarıyla temaslarımız, bazen de işbirliği olur. Bugüne kadar üzerinde birleşebileceğimiz bir noktaya varamadık mı?

ÖZKÖK: Türkiye'nin politikası belli. Ben yeni politika öneremem. Bunların Irak'ın anayasal ve coğrafi bütünlüğü içinde bir varlık olmaları. Türkiye'nin karşı olduğu bağımsız bir Kürt devleti kurulmasını Türkiye kendi menfaatlerine, bölge güvenliğine tehdit olarak görmekte. Biz onlarla şimdiye kadar PKK ile mücadelede gerçekten birçok konuda işbirliği yaptık. Onlara birçok konuda yardımcı olduk. Eğitimleri konularında, onlara para verdik. Oradaki birliklerimizin korumasını bazen onlara yaptırdık. Ama kendileri de söylüyor, hepsinin sonuçta amacı bölgede bağımsız bir Kürt devleti kurmak. Böyle bir oluşum bizim menfaatlerimize uygun değil. Türkiye bunu açıkça söyler. Bir çalışma yapıyorlar, nasıl bir oluşum çıkacağını bilemiyoruz. Federasyondan bahsediliyor. Onun da çeşitleri var, coğrafi mi olacak? Etnik esasa mı dayanacak? İnanç esasına mı? Yoksa halkın yüzdelerine dayalı bir idari yapılanma mı? Vilayetlere mi dayalı? En iyi şartta üniter bir Irak mı olacak? Bunu bilemiyoruz. Bütün doğal kaynakları halkın tamamına ait olan bağımsız Irak görmek isteriz.

SORU: Türkmenlerin durumu hakkında kaygınız var mı? Geçenlerde Kuzey'den gelebilecek yardım isteklerine cevap verileceğini söylediğinizde kimi kastettiniz?

ÖZKÖK: Söylediğim, oradaki bir gruba karşı aşırı hareket, girişim, bir katliam durumu olursa Türkiye buna bigâne kalamaz. Tarihi örnekler var. Türkmenlerin öne çıkmasının sebebi, görüşüme göre Türkmenler korunmaya daha muhtaç. Diğerlerinin coğrafi bölgeleri var. Türkmenler her tarafa dağılmış. Faaliyetleri de farklı. Daha ticaretle ilişkililer. Bu durumlarından dolayı korunmaya daha muhtaçlar.

Çuval hadisesi

SORU: Süleymaniye olayının vahametini demecinizde ince bir üslupla ifade ettiniz. Gözlemlerime göre olay Türk kamuoyu üzerinde daha ağır bir etki yaptı.

ÖZKÖK: Tabii. Olay yapılış şekli bakımından hepimizi çok üzdü. Bunun en çok acısını çekenler de bizleriz. Olayı iyi analiz yaparsak aslında orada çok basiretle davranılmış bir durum. Eğer orada basiretli davranmayıp da bir çatışma çıksaydı bugün bütün kabahati bizim üzerimize süreceklerdi. Bir şeyler yapıyorlardı yakaladık, diyeceklerdi. Tabii Süleymaniye olayı bizi çok incitmiştir. Bu şekilde hareket edilmesi incinmemizi artırmıştır.

SORU: Özür dilendi mi?

ÖZKÖK: Askerler arasında yaptık ama, hem biz hem hükümetlerden aldıkları şeyle bir özür dilendi. Ama özür dilemek kelimesi uluslararası ilişkilerde beklediğimiz gibi bir kelime kullanmıyorlar. Üzüntü duymak, 'regret' kullanılıyor. O zaman öyle kararlaştırıldı. Hükümetle işbirliği içerisinde yapıldı. Biz de onu tatminkâr bulduk.

Kıbrıs'ın önemi

SORU: Kıbrıs konusu önemini ve güncelliğini koruyor. Kıbrıs'ın Türkiye için önemini biraz daha açsanız?

ÖZKÖK: Önemini şöyle anlatıyorum: Stratejik bir hat üzerinde. İngiltere'den başlar. Cebelitarık, Malta, Kıbrıs, Süveyş Kanalı, Hindistan, Singapur. İngiltere bunun için Kıbrıs'taki üslerini Avrupa Birliği müktesebatına da sokmuyor. Egemen üsler olarak tutmak istiyor. Ada bu çok önemli zincir üzerinde bir yer. Türkiye açısından düşünürsek; orada konuşlanacak bir muhasım güç, özellikle hava gücünü kullanması Türkiye'nin bütün doğusundaki şu an uçakla ulaşılamayan yerlere ulaşma imkânı sağlar. Başka ülkelerden oraya gelen uçaklar biliyorsunuz çok az süre kalabilirler havada. Mesafe yüzünden. Türkiye AB'ye katılınca bunlar ortadan kalkar deniyor. Biz çok daha uzun vadeli düşünmek zorundayız. Vizyonumuz derindir. Coğrafya olarak baktığımızda; oraya konan bir hava gücü Türkiye'yi çok büyük açıdan tehdit eder. İkincisi Kıbrıs'ta bizim istemediğimiz ve etkili olamayacağımız bir politik oluşum olursa; karasular var. Arkasından kıta sahanlığı gelir. Arkasından da ekonomik zon (bölge) gelir. Balıkçılık alanları gelir. Kıbrıs Türkiye'ye doğru serbest hareket edemeyeceğimiz bir alan olacaktır. Zaten Batı'da sıkıntımız var. Bir de Güney'de sıkıntı olursa Türkiye'nin hapsedilmesi olayı olur. Ben böyle düşünüyorum. Kıbrıs AB'ye girerse Türk Silahlı Kuvvetleri orada AB topraklarının bir kısmını işgal etmiş olacak sözü karşı tarafın sözü. Bizim için öyle değil. Biz orada bir uluslararası anlaşmaya istinaden bulunuyoruz. Bu işgal değil. Biz hep 'müdahale' kelimesini kullandık. Hiçbir Avrupalının, "Haydi burası AB toprağı birkaç gün içinde çıkın" deyip buraya gelip Kıbrıs'ta savaşıp öleceğini de düşünemiyorum. AB'nin de böyle bir girişimini beklemiyorum. Ekonomik yaptırım kullanabilir ama politik gücünüz ve güçlü ekonominiz varsa o da karşılanır. Direnç gösterirsiniz. Ama şunu da bir kere daha söyleyeyim ki biz Kıbrıs'ta hiçbir zaman çözümsüzlük istemedik.
İki polis şehit
Adıyaman'da dehşet olay
ABD, temel hakların bir numaralı düşmanı
Özgürlüğün sadece heykeli var!
Lider 3 yaş gençleşti!
İYİ Parti'de Dervişoğlu dönemi
Fenerbahçe derbide hata yapmadı
Beşiktaş bu sezon ezeli rakiplerini yenemedi
İmamoğlu şimdilik sadece izliyor
Saray ziyareti için ne düşünüyor?
Furkan Apartman davasında tek tutuklu sanık kaldı
3 sanık tahliye edildi
TZOB'tan TMO'ya çağrı
Çiftçi küstürülmesin
3 maaşlı eski bakan, Bilim Kurulu Üyesi!
Yeşilay kime çalışıyor?
Bakan'dan asgari ücret açıklaması
'Ekonomi denge işidir'
Hüseyin Baş'tan tasarruf çağrısı
'Örtülü ödenekten, Saray'dan başlasın'
'Bedeli ben ödedim, hesabı siz tutacaksınız'
Asker selamıyla gitti!
Muş'ta tedirgin eden görüntü
Aniden ortaya çıktı
İsrail Gazze'de tüm yaşam alanlarını yok ediyor
Su kuyularının yüzde 70'i tahrip oldu
ABD üniversitelerinde İsrail karşıtı eylemler genişliyor
Protestolara işçi sınıfı da dahil oldu
UNRWA çalışanlarının soruşturmaları askıya alındı
İsrail iddialarını kanıtlayamadı
İki polis şehit
Adıyaman'da dehşet olay
ABD, temel hakların bir numaralı düşmanı
Özgürlüğün sadece heykeli var!
Lider 3 yaş gençleşti!
İYİ Parti'de Dervişoğlu dönemi
Fenerbahçe derbide hata yapmadı
Beşiktaş bu sezon ezeli rakiplerini yenemedi
İmamoğlu şimdilik sadece izliyor
Saray ziyareti için ne düşünüyor?
Furkan Apartman davasında tek tutuklu sanık kaldı
3 sanık tahliye edildi
TZOB'tan TMO'ya çağrı
Çiftçi küstürülmesin
3 maaşlı eski bakan, Bilim Kurulu Üyesi!
Yeşilay kime çalışıyor?
Bakan'dan asgari ücret açıklaması
'Ekonomi denge işidir'
Hüseyin Baş'tan tasarruf çağrısı
'Örtülü ödenekten, Saray'dan başlasın'
'Bedeli ben ödedim, hesabı siz tutacaksınız'
Asker selamıyla gitti!
Muş'ta tedirgin eden görüntü
Aniden ortaya çıktı
İsrail Gazze'de tüm yaşam alanlarını yok ediyor
Su kuyularının yüzde 70'i tahrip oldu
ABD üniversitelerinde İsrail karşıtı eylemler genişliyor
Protestolara işçi sınıfı da dahil oldu
UNRWA çalışanlarının soruşturmaları askıya alındı
İsrail iddialarını kanıtlayamadı

Polis memuru meslektaşlarına kurşun yağdırdı


Adıyaman'da bir polis, karakoldaki meslektaşlarına ateş açtı, üzücü olayda 2 polis saldırıda şehit düştü.
27.04.2024 22:38:00 / Güncelleme: 27.04.2024 23:18:39
AA
 Polis memuru meslektaşlarına kurşun yağdırdı
 Polis memuru meslektaşlarına kurşun yağdırdı

Adıyaman'da bir polis, karakoldaki meslektaşlarına ateş açtı, 2 polis şehit oldu. Altınşehir Şehit Ahmet Yıldırım Polis Merkezi'nde bir polis, meslektaşlarına ateş açtı. Polis merkezine çok sayıda ambulans sevk edildi. Olayda 2 polis şehit düştü. 

 İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Adıyaman'da Altınşehir Polis Merkezi Amirliği'nde bir polis memuru tarafından silahla yaralanan 2 polisin şehit olduğunu bildirdi.
Bakan Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, saat 20.15 sıralarında, Adıyaman Altınşehir Polis Merkezi Amirliği'nde görev yapan polis memuru S.U.Ş'nin kendi beylik silahıyla Polis Merkezi Amiri K.Ü. ve Asayiş Şube Müdürlüğü Ekipler Amiri G.Ö'yü yaraladığını belirtti.

Olayın faili S.U.Ş'nin etkisiz hale getirilerek gözaltına alındığını aktaran Yerlikaya, "Ağır yaralı olarak hastaneye sevk edilen Polis Merkezi Amirimiz K.Ü. ve Ekipler Amirimiz G.Ö. hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak maalesef şehit olmuştur. Olayda hayatını kaybeden şehitlerimize Allah'tan rahmet, kederli ailelerimize sabır ve başsağlığı diliyoruz. Konuyla ilgili adli ve idari tahkikat başlatılmıştır" ifadelerini kullandı.
 
Adıyaman Valisi Osman Varol da AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir polis memurunun 2 meslektaşına beylik silahıyla ateş açtığını belirterek şunları kaydetti: "Polis Merkezi Amiri Başkomiserimiz ve Ekipler Amiri Komiserimiz hemen hastaneye kaldırılmıştır. Tüm acil müdahaleler yapılmış ve maalesef her ikisi de kurtarılamayarak şehit olmuşlardır. Saldırıyı gerçekleştiren polis memuru da yaralı şekilde etkisiz hale getirilmiş, o da hastanede gözetim altında, devletin elinde şu an. Bunun dışında başka yaralı yok."

İzmir aktif faylar üzerinde

 
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, İzmir’in Deprem Master Planı’na ihtiyacı olduğunu belirterek acil mikro bölgeleme çalışması yapılması gerektiğinin altını çizdi. Jeoloji Mühendisleri Odası Genel Başkanı Hüseyin Alan da İzmir'in aktif fay zonları üzerine oturduğunu ve kentte her an 7 ve üstü büyüklükte bir depremle karşılaşma riski bulunduğunu aktardı.
 
27.04.2024 15:33:00
HABER MERKEZİ
  İzmir aktif faylar üzerinde
  İzmir aktif faylar üzerinde

İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi işbirliğiyle bu yıl ikinci kez düzenlenen Jeoloji Festivali-JEOFEST'24 Kültürpark'ta devam ediyor. Açış programında Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Koray Çetin Önalan, festivale katkılarından ötürü İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay'a çekiç hediye etti. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, tıp doktoru ve bilim insanı olduğunu ifade ederek, "Bana siyasetçi diyorlar. Ancak 36 yıl doktorluk yaptım. Neticede bilime inanan bir insanım ve sorunların çözümünde akıl ve bilimle yürümemiz gerektiğine inanırım. Her zaman bilim insanlarıyla bir şeyleri konuşmaktan keyif aldım. Önümüzdeki 5 yıl içerisinde de yerel yönetimimiz bilim insanlarının dinlendiği bir konumda olacak" dedi.
Gözünün ve kulağının her zaman bilim insanlarında olduğunu aktaran Başkan Tugay, "Görevime başladığım günden bu yana acil müdahaleleri hızlıca halletmeye çalışırken aynı zamanda hayal ettiğim projeleri de hayata geçirmeyi planlıyorum. İzmir'in Deprem Master Planı'na ihtiyacı var. İzmir'in yer altını tanımamız gerek. Anladım ki büyük deprem üretebilecek fay hatlarına uzağız ancak zemin özelliğimiz hemen her yerden kırılacak bir konumda. 2020 depreminden sonra Karşıyaka'da mahalle mahalle zarar görmüş yerleri gezdim. Zemin bina ilişkisinin doğru kurulması gerektiğini bu depremde anladım. İzmir'de acil olarak mikro bölgeleme yapılması gerek. Bina envanterlerinin çıkarılması gerek. Bunlar yapılırken aynı zamanda yer altı soğuk ve sıcak su haritası çıkarılacak" diye konuştu.

İzmir'de deprem riski mevcut

Jeoloji Mühendisleri Odası Genel Başkanı Hüseyin Alan da aktif fay zonları üzerine oturan ve her an 7 ve üstü büyüklükte bir depremle karşılaşma riski bulunan İzmir'deki risklere dikkat çekti. Alan, "Afet İşleri Başkanlığı ile ilçelerde kurulan Afet İşleri müdürlüklerine liyakatli kadroların atanmasını arzu ediyoruz. Önümüzdeki dönemde Jeoloji Mühendisleri Odası olarak, aktif fay zonları üzerine oturan kentlerimiz başta olmak üzere, bu kentlerin yerel idareleri mercek altına alınacak. Afete dirençli bir İzmir'i ortak akılla yaratmak mümkün" şeklinde konuştu. 28 Nisan akşamına kadar Kültürpark'ta devam edecek JEOFEST'24 çocuklara, gençlere ve tüm topluma jeoloji bilimini tanıtarak, dünyanın dününü, bugününü ve yarınını anlatmayı amaçlıyor. Festival 28 Nisan'da saat 11.00 ile 18.00 saatleri arasında ziyaret edebilecek.

Fırat Kalkanı bölgesinde 3 terörist etkisiz hale getirildi

Milli Savuma Bakanlığı (MSB), Suriye'nin kuzeyindeki Fırat Kalkanı bölgesinde 3 PKK/YPG'li teröristin etkisiz hale getirildiğini bildirdi

27.04.2024 12:00:00 / Güncelleme: 27.04.2024 12:03:33
AA
Fırat Kalkanı bölgesinde 3 terörist etkisiz hale getirildi
Fırat Kalkanı bölgesinde 3 terörist etkisiz hale getirildi

MSB'den yapılan açıklamada, "Teröre ve teröriste hiçbir yerde geçit yok. Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, Suriye'nin kuzeyindeki Fırat Kalkanı bölgesinde tespit ettiği 3 PKK/YPG'li teröristi etkisiz hale getirdi" ifadesi kullanıldı.

KKTC Başbakanı Üstel, İsias Otel Davası'nda sanık avukatı ile tartıştı

İsias Otel davasının 2. duruşmasın yeni bilirkişi raporu istenmesine karar verildi. Duruşma sırasında KKTC Başbakanı Ünal Üstel ile sanık avukatı arasında tartışma yaşanırken Üstel, bazı iddialarda bulunan sanık avukatına 'yalan söylüyorsun' diyerek tepki gösterdi.
26.04.2024 21:45:00 / Güncelleme: 26.04.2024 21:50:31
İhlas Haber Ajansı
KKTC Başbakanı Üstel, İsias Otel Davası'nda sanık avukatı ile tartıştı
KKTC Başbakanı Üstel, İsias Otel Davası'nda sanık avukatı ile tartıştı
Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, saat 10.00'da başlayan ve saat 18.15'de sona eren duruşmada mahkeme heyetinin ara kararıyla, tutuklu sanıklar Ahmet Bozkurt, Mehmet Fatih Bozkurt ve Erdem Yıldız'ın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Tutuksuz sanıklar Efe B., Halil B., Hasan A., Mehmet G., Şule Ö. ve Ulviye B.'nin adli kontrollerin devam etmesine karar verildi. Mahkeme ayrıca, dosyayı yeniden bilir kişi heyetine tebliği edildi. Davanın bundan sonraki duruşmasının 12 Haziran 2024 tarihinde saat 09.00'da görülmesine karar verildi.

KKTC Başbakanı Ünal Üstel, sanık avukatına 'yalan söylüyorsun' tepkisi

6 Şubat depreminde yıkılan ve 72 kişiye mezar olan İsias Otel davasıyla ilgili duruşmada, KKTC Başbakanı Ünal Üstel ve Sanık Avukatı Fuat Göktaş arasında gerginlik yaşandı. Sanık avukatları savunmasında, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Gazi Üniversitesi raporlarına itiraz ederek, usule uygun alınmadığı ve laboratuvarlarda testin düzgün yapılmadığını söyledi.
Otel sahibi tutuklu sanık Ahmet Bozkurt'un Avukat Fuat Göktaş, Gazi Üniversitesi'ne gönderilen numunelerin gitmesinden iki gün sonra KKTC'de bulunan Doğu Akdeniz Üniversitesi'yle Gazi Üniversitesi'nin 'kardeş üniversite' olduğunu yönünde haberler çıktığını belirtti. Göktaş, bunun yanında Gazi Üniversitesi heyetinin Kıbrıs başbakanıyla görüştüğü yönünde haberlerin servis edildiğini ancak bu görüşmelerin rutin olabileceğini düşündüklerini söyledi.



Bunun üzerine salonda bulunan KKTC Başbakanı Ünal Üstel, ziyareti yalanlayarak avukata hitaben, 'Yalan söylüyorsun, sözlerini geri al' dedi. Başbakanın bu sözleri üzerine, avukat KKTC'de medyaya yansıyan ziyaret haberini gösterdi.

Sanık Avukatı Fuat Göktaş son olarak, çıkan bu haberleri kendisine gösteren müvekkil yakınlarına, 'Bu ziyaretlerle ilgili olumsuzluk düşünmeyin, bu rutin bir ziyaret olabilir. Bu tür haberlere itibar etmeyin' dediğini söyledi.

Mahkeme başkanı uyardı

Mahkeme Başkanı, salonda yaşanan sözlü sataşma nedeniyle tarafları sakin olmaya davet ederek, mahkemenin düzenini bozdurmayacağını vurguladı.

Mahkemede tutuklu sanık Ahmet Bozkurt savunmasında, 'Otelimin statiği 14 kata göre yapılmıştır. Otelim 9 kat olarak yapılmıştır. Statiğinde, taşıyıcısında herhangi bir eksiklik olduğunu düşünmüyorum. Ben burayı yap-sat için yapmadım, burayı kendime yaptım. Malzemelerin en iyisini kullandım. Benim buraya yaptığım para ile aynı şekilde iki bina yapabilirdim. Ben malzemeden çalmadım. Adıyaman dördüncü derece deprem bölgesindeyken, ikinci derece deprem bölgesinin şartlarını karşılayacak şekilde otel yaptım. Ben suçsuzum. Suçlamaları kabul etmiyorum. Tahliyemi talep ediyorum' dedi.

'Ben sadece dekorasyon yaptım'

Tutuklu sanık Mehmet Fatih Bozkurt ise savunmasında, 'Otelin yapıldığı yıllarda, 1993-1999 yılları arasında Kıbrıs'taydım. Benim mesleğim otomotiv sektörüdür. Ben suçlamaları kabul etmiyorum. Yüce mahkemenizden tahliyemi talep ediyorum' ifadelerini kullandı.

Diğer tutuklu sanık Erdem Yıldız ise, 'Ben sadece dekorasyon yaptım. Benden öncekini bilmem. Benden sonra yapılan şeylerle hiçbir ilgim yok. Benim yaptığım musluğun, asma tavanın binanın yıkımında etkisi yoktur' şeklinde konuştu.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.