Her anı kahramanlıklarla dolu geçen 10 ay 8 günlük bir sürede Antephalkı; her türlü açlık ve yoksulluğa rağmen dillere destan bir mücadele vermiş, 6000 evladını bu uğurda feda etmiştir. Ve fakat verilen tüm mücadelelere rağmen 8 şubat 1919 tarihinde teslim olmak zorunda kalmıştır. Antep'in yeniden Türkiye sınırları içerisine alınması ise hukuken 20 Ekim 1921 tarihli Ankara Anlaşması ile sağlanabilmiştir. Fiili gerçekleşme ise 25 Aralık 1921 tarihinde tamamlanmıştır.
***
Biz bu seri ve derleme yazımızda şimdiye kadar gündemde öne çıkarılmayan Antep'in, daha çok işgal nedenlerini ve kurtuluş için verilen mücadelelerin alt yapılarına değindik.
Şehit Kâmiller, Şahin beyler, Karayılanlar, adı tarihe geçmiş ya da adı bile bilinmeyen nice kahraman şehit ve gazilerimizin yaşadıkları olaylar her biri birer kitap çapında çalışmaları gerektirmektedir. Bu konuda yapılan çalışmalar olmuştur. Ve bu derlemede kaynak olarak kullandığımız Tarihçi yazar, Sayın Mehmet Birol Güngör Beyin kaleme aldığı Antep Harbi kitabı gerçekten okunmaya değer bir kitaptır. Kendilerini ve bu eserin meydana gelmesinde katkıları olanları saygıyla selamlıyorum.
***
Antep, tarihte verdiği bu şerefli mücadele neticesinde hak ettiği Gazilik unvanını almıştır. Çoğu zaman bir değeri korumak elde etmekten daha zor olmuştur. Ecdadımızın kanlarıyla canlarıyla işgalden kurtararak bize teslim ettikleri toprakların hiç de kolay elde edilmediğini dile getirmeye çalıştık.Dün atalarımızın topraklarımızı ellerinden kurtarmaya çalıştığı itilaf devletlerinin tekmili birden, bugün AB üye ülkeleri olarak karşımıza çıkmışlardır. Dün silah zoruyla alamadıkları yerleri toprak satışlarıyla fiilen, siyasi ve kültürel olarak da manen elimizden almaya çalışmaktadırlar. Dün şanlı bir duruş sergileyen ecdadın evlatları olarak şimdiki nesiller, bırakın mücadele vermeyi, yaşanan manzaranın farkında bile olmadan sadece seyretmektedirler.
***
Yazımızın başından bu yana özellikle İngiliz ve Fransızların topraklarımız üzerindeki emellerini öne çıkarmaya çalışırken; gerek İngiliz, gerek Fransız'ın ve gerekse de Ermeni diasporasının asla dünden farklı niyette ve gayrette olmadığını, hala topraklarımız üzerindeki emellerinden vazgeçmedikleri kanaatini taşımaktayız. Daha da üzücü olanı, bu toprakların asıl sahibi olan Türk milleti adeta işgal günlerinin yılgın ve teslimiyetçi tavırları içerisinde olmasıdır. Bu yazımızla amacımız; "dostun düşmanın bilinerek ona göre tavırlar sergilenmesini, bu sayede, milli tarih şuurunun gelişmesini sağlamaktır..!"
Tarihte yaşanan olaylardan gereken dersler alınmadığı taktirde, dün gereken mücadeleyi verdiği için Gazilik unvanı alan Antep'in bu unvanını kaybetmesi işten bile değildir.
Allah (cc) milletimiz ve devletimizi bu akıbetten korusun?!
U?UR KEPEKÇİ
www.ugurkepekci.com
***
Biz bu seri ve derleme yazımızda şimdiye kadar gündemde öne çıkarılmayan Antep'in, daha çok işgal nedenlerini ve kurtuluş için verilen mücadelelerin alt yapılarına değindik.
Şehit Kâmiller, Şahin beyler, Karayılanlar, adı tarihe geçmiş ya da adı bile bilinmeyen nice kahraman şehit ve gazilerimizin yaşadıkları olaylar her biri birer kitap çapında çalışmaları gerektirmektedir. Bu konuda yapılan çalışmalar olmuştur. Ve bu derlemede kaynak olarak kullandığımız Tarihçi yazar, Sayın Mehmet Birol Güngör Beyin kaleme aldığı Antep Harbi kitabı gerçekten okunmaya değer bir kitaptır. Kendilerini ve bu eserin meydana gelmesinde katkıları olanları saygıyla selamlıyorum.
***
Antep, tarihte verdiği bu şerefli mücadele neticesinde hak ettiği Gazilik unvanını almıştır. Çoğu zaman bir değeri korumak elde etmekten daha zor olmuştur. Ecdadımızın kanlarıyla canlarıyla işgalden kurtararak bize teslim ettikleri toprakların hiç de kolay elde edilmediğini dile getirmeye çalıştık.Dün atalarımızın topraklarımızı ellerinden kurtarmaya çalıştığı itilaf devletlerinin tekmili birden, bugün AB üye ülkeleri olarak karşımıza çıkmışlardır. Dün silah zoruyla alamadıkları yerleri toprak satışlarıyla fiilen, siyasi ve kültürel olarak da manen elimizden almaya çalışmaktadırlar. Dün şanlı bir duruş sergileyen ecdadın evlatları olarak şimdiki nesiller, bırakın mücadele vermeyi, yaşanan manzaranın farkında bile olmadan sadece seyretmektedirler.
***
Yazımızın başından bu yana özellikle İngiliz ve Fransızların topraklarımız üzerindeki emellerini öne çıkarmaya çalışırken; gerek İngiliz, gerek Fransız'ın ve gerekse de Ermeni diasporasının asla dünden farklı niyette ve gayrette olmadığını, hala topraklarımız üzerindeki emellerinden vazgeçmedikleri kanaatini taşımaktayız. Daha da üzücü olanı, bu toprakların asıl sahibi olan Türk milleti adeta işgal günlerinin yılgın ve teslimiyetçi tavırları içerisinde olmasıdır. Bu yazımızla amacımız; "dostun düşmanın bilinerek ona göre tavırlar sergilenmesini, bu sayede, milli tarih şuurunun gelişmesini sağlamaktır..!"
Tarihte yaşanan olaylardan gereken dersler alınmadığı taktirde, dün gereken mücadeleyi verdiği için Gazilik unvanı alan Antep'in bu unvanını kaybetmesi işten bile değildir.
Allah (cc) milletimiz ve devletimizi bu akıbetten korusun?!
U?UR KEPEKÇİ
www.ugurkepekci.com
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- 23 Nisan’ın hatırlattıkları / 25.04.2024
- 23 Nisan’a ulusal egemenlik açısından bakış / 24.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- 23 Nisan’a ulusal egemenlik açısından bakış / 24.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024