Tarım olmadan refah seviyesi

Ülkemizde tarımda çalışanlar ayrı bir sınıfta değerlenilir. Tarım işçisi tarım Bağ-Kur'undan faydalanır. Tarımda çalışan işçilerin asgari ücreti sanayide çalışandan daha düşük olur. Tarımda çalışanlara cahil gözü ile bakılır ve tarım kesimi köylümü, çiftçimi tartışılır. Ama yine de tarım kesiminde çalışanlar hep ihmal edilir.Sosyal güvencesi olmadan çalışanların büyük bir bölümü tarım kesiminde çalışanlardır. Sigorta müfettişleri işyerine gider çalışanı gördüğü zaman sorar; arkadaşım sigortan var mı? Var, cevabını alır genellikle? Ama yol kenarında çalışan tarım işçisine kimse sormaz, çiftçi kardeş sigortan var mı? veya Bağ-Kur'a kayıt yaptırdın mı?Köy gezilerimde çiftçilerimize sordum; sosyal güvenceniz var mı? Birçoğu kelime anlamını bile bilmiyordu.Peki, Bağ-Kur'a üye misiniz? dediğimde parmakla sayılacak kadar az çiftçinin üye olduğunu gördüm. Üye olanlardan çoğu da prim yatıramadığı için sağlık yardımından faydalanamıyor.Bunların ürettiği üründen katma değer vergisi alınıyor. Bunların ürettiği üründen hal vergisi alınıyor.Bunların ürettiği üründen gelir vergisi alınıyor.Sayın yetkililer bunları alırken yüzde 2 veya yüzde 5 oranında sosyal güvenlik pirimi de kesilse, geliri asgari ücretin altında olan çiftçilerimizden bu kesintiler yapılmasa daha iyi olmaz mı? Toplu tarım diye bağırılan büyük çiftçilerimizden şirketlerden cüzi kesintilerle bir fon kurulsa, bu fonlardan çok küçük arazisini ekip biçen küçük çiftçilerimiz desteklense ne olur? Kıyamet mi kopar? Yoksa sosyal adalete uygun bir iş mi yapılmış olur? Sosyal devletin gereği bence küçük çiftçilerin desteklenmesidir.Türkiye tarım kesimi olmadan asla refah seviyesini yükseltemez. Tarım kesimine gerçek değeri verilmediği sürece de tarım istenen seviyeye gelemez. Hiç vakit kaybetmeden tarımın gönüllü bireylerini sosyal güvenceden faydalandırmanın çarelerini bulalım. Zira tarımla uğraşan kesimde tüm aile çalışmaktadır. Tarım Bağ-Kur'undan ise sadece ekilip dikilen arazinin sahibi olan aile bireyleri faydalanmaktadır. Hangi işkolunda bir ailenin tümü çalışırken sadece bir aile ferdi sosyal güvenceden faydalanmaktadır? Bir fabrika da aile fertlerinin tamamı çalışıyorsa hepsi de sigortalıdır.Adalet dendiği zaman bence en önemlisi sosyal adalettir. Hukuk mahkemelerinde elde bulunan yazılı kanunlara göre bağımsız hâkimler karar verir ama sosyal adalette gücü elinde bulunduran iktidarlar sorumluluk taşır. Efendim kanun böyle deme hakkına da sahip değildir iktidarlar. Çünkü gerekli olan konularda kanunları meclis kanalı ile yaparlar ve uygulayıcılara yapacakları işlerin çerçevesini hazırlamış olurlar.Birgün tüm kesimlerin kardeşçe, devlet olanaklarından eşit şekilde faydalandıklarını görmek, Türk milletinin milli kaynaklarını devlet ve milletin huzur ve refahı için kullanılması, Milli olan her şeye vatan, bayrak ve namus' gibi sahip çıkılmasını görmek en büyük dileğimdir.