İsrail vahşette sınır tanımıyor: Bebekler nefessizlikten öldü

İsrail, 7 Ekim'den bu yana Hamas'ı bahane ederek Gazze'deki Filistinli sivilleri katletmeye devam ediyor. Dünya tarihinde eşi ve benzeri görülmemiş bu soykırımdan, bunu durdurmayan tüm ülkeler ve liderleri de en az İsrail kadar sorumlu. İsrail saldırılarında 11 bin 500'e yakın sivil hayatını kaybetti. Maalesef bunların 4 bin 500'den fazlası çocuk, 3 binden fazlası da kadın. İsrail, saldırılarına başladığı andan itibaren hastaneleri, okulları, sivil konutları, mülteci kamplarını, camileri ve kiliseleri bombalamaktan hiç çekinmedi. Son günlerde ise, insanların özellikle yoğunlaştığı hastaneleri hedef alıyor. Bir gün içinde 6 hastaneyi birden bombaladı. Şifa Hastanesi'nin ameliyathanesini, Kudüs Hastanesinin de yoğun bakım servisini vurdu. Yakıt kalmadığı için Şifa Hastanesi'nde yoğun bakımda tutulan 39 bebeğin oksijen yetersizliği sebebiyle nefessiz kalarak hayatını kaybettiği açıklandı. Bu vahşi saldırılar, İsrail'in tek amacının Gazze'yi tamamen boşaltmak olduğunu gösteriyor.

39 bebek oksijen yetersizliğinden öldü

Filistin Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Şifa Hastanesi'nde yoğun bakımda tutulan 39 bebeğin oksijen yetersizliği nedeniyle hayatını kaybettiği duyuruldu. Filistin devlet televizyonunun Telegram kanalındaki habere göre, Şifa Hastanesi Müdürü Muhammed Ebu Selmiye, dünya ülkelerinin İsrail ordusunun abluka altındaki Gazze Şeridi'nde hastaneleri bombalamasına sessiz kaldığını belirtti. "Bizim ölümle aramızda saatler kaldı. Dünya ise bizi izlemekle yetiniyor, bizler sayılardan ibaret değiliz" diyen Ebu Selmiye, hastanede hayatını kaybeden ancak defnedilemeyen Filistinlilere ait cenazelerin çokluğuna işaret ederek, "Biriken şehit cenazelerini, İsrail ordusunun muhitini aralıksız bombaladığı hastanenin içinde defnetmeye çalışacağız" diye konuştu. Şifa Hastanesindeki bir doktor ise, "Hastanenin bitişiğindeki tüm binalar bombalandı. (İsrail güçleri) Hastane yerleşkesinde hareket eden her şahsı hedef alıyor" ifadelerini kullandı.

Şifa Hastanesi hizmet dışı kaldı

Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail ordusunun, içerisinde hareket eden her şeyi hedef alması nedeniyle Şifa Hastanesinin hizmet dışı kaldığını bildirdi. Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, İsrail ordusunun Şifa Hastanesini kuşatmaya aldığını aktardı. İsrail ordusuna ait insansız hava araçlarının (İHA) üzerlerinde yoğun uçuşlar yaptığını belirten Kudra, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu anda Şifa Hastanesi yerleşkesinde mahsur kalmış durumdayız. Şunu söyleyebiliriz: İsrail güçlerinin, içerisinde hareket eden her şeyi hedef alması nedeniyle Şifa Hastanesi hizmet dışı kaldı." Kudra, Gazze'nin en büyük hastanesi olan ve binlerce sivilin sığındığı Şifa Hastanesi'nde yakıtın tamamen tükendiğini ve artık makinelerin çalıştırılamadığını aktardı. Hastanedeki yoğun bakım ve çocuk bölümlerindeki hizmetlerin durduğunu ve oksijen cihazlarının da çalışmadığını vurgulayan Kudra, "Hastane içerisinde açılan yoğun ateş sebebiyle diğer hastalar da tehdit altındalar" ifadelerini kullandı. Kudra, İsrail ordusunun yoğun saldırılarından dolayı kendilerinin de bir bölümden diğer bir bölüme geçemediklerinin altını çizdi. İsrail, bir gün içerisinde, Şifa Hastanesi, Endonezya Hastanesi, Nasr Çocuk Hastanesi, Rantisi Çocuk Hastanesi, El-Avde Çocuk Hastanesi ve Kudüs Hastanesi'ne ya da çevrelerine şiddetli saldırılar düzenledi. Ambulanslar da İsrail ordusunun hedefi olduğu için yaralıların nakli de yapılamıyor. Gazzeliler her yönüyle ölüme terk edilmiş durumda.

UNICEF: 1 milyon çocuk uçurumun kenarında

Birleşmiş Milletler Uluslararası Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), sağlık sisteminin çökme noktasına geldiği Gazze'deki 1 milyon çocuğun uçurumun kenarında yaşadığını belirtti. UNICEF tarafından yapılan yazılı açıklamada, başta kuzey kesim olmak üzere Gazze Şeridi'nin tamamında sağlık sisteminin neredeyse tamamen çökmesi ve hizmet verilemiyor olmasının çocukların hayatını tehdit ettiği ifade edildi. Rantisi ve Nasr çocuk hastanelerinin pek çok saldırıya maruz kaldığı belirtilen açıklamada, bu hastanelerde yoğun bakım ve çocuk yoğun bakım üniteleri dışında son 24 saattir hizmet verilemediğine işaret edildi. UNICEF Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölge Direktörü Adele Hudr'un ifadelerine yer verilen açıklamada, Gazze'deki çocukların yaşama hakkının ellerinden alındığı kaydedildi. Hudr'un, "Gazze'deki çocuklar, özellikle de kuzeydekiler uçurumun kenarında. Gazze'nin kuzeyinde hala binlerce çocuk var. Bu çocukların gidecek hiçbir yeri yok ve büyük tehlike altındalar. Çocuk sağlığı tesislerine yönelik saldırıların derhal durdurulması, yakıt ve tıbbi malzeme temininin sağlanması çağrısında bulunuyoruz" ifadeleri aktarıldı.

İsrail, güneye göç edenleri de vuruyor

İsrail, Gazze'nin kuzeyinde yaşayan Filistinli sivilleri güneye göç etmeye zorluyor ama güneyi de vurmaya devam ediyor. Gazze'deki Filistin İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail savaş uçaklarının Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentinde sivillerin bulunduğu evleri bombaladığı belirtildi. Birleşmiş Milletler (BM) Sözcüsü Stephane Dujarric, Gazze'nin kuzeyinde gıda kıtlığının arttığını ifade ederek, 8 gündür buraya yardım götürülemediğini duyurdu. Dujarric, kuzeyde hiçbir ekmek fırının yakıt olmadığı için açık olmadığını belirterek güneyde ise sadece 9 fırının hizmet verdiğini dile getirdi. "İnsanlar saatlerce ekmek kuyruğunda beklerken hava saldırılarına maruz kalıyor" diyen Dujarric temel gıda maddelerinin ise neredeyse hiç bulunmadığını ifade etti. Dujarric, temiz su ve yakıt olmadan fırınların çalışamadığına dikkati çekti.

750 gazeteci, Batı medyasını kınadı

Onlarca Batılı medya kuruluşundan 750'nin üzerinde gazeteci, İsrail'in Gazze'ye saldırılarını kınayan ve Batı medyasının konuyu anlatımını eleştiren açık mektup yayımladı. İnternet sitesinden yayımlanan mektupta, medya kuruluşlarının "Filistinlilerin etnik temizlik ile ortadan kaldırılmasını haklı göstermekten" sorumlu olduğu vurgulandı. Gazeteci, açık mektupta tüm meslektaşlarına, İsrail'in Gazze'ye saldırılarını konu alan haberlerin, uluslararası insan hakları kurumlarının kullandığı "apartheid, etnik temizlik, soykırım" tanımları ile yazılması çağrısı yaptı.