Büyük çabalar sonucunda İstanbul fetholunur. Fatih ve askerleri böylece Yüce Peygamberin övgüsüne layık olurlar; "İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan; o ordu ne güzel ordudur" (Ahmed bin Hanbel, IV, 335) Peygamber övgüsüne layık olan kumandan ve askerlerin İstanbul'a girişleri karşısında şaşkınlığa düşen patrik ve halk yerlere atılarak ağlaştılar; Sultan Mehmed onlara elleriyle susmalarını işaret etti; sükûnet teessüs edince patriğe:- "Ayağa kalk. Ben Sultan Mehmed sana ve arkadaşlarına ve bütün halka söylüyorum ki, bu günden itibaren artık ne hayatınız ve ne de hürriyetiniz hususunda benim gazabımdan korkmayınız" dedi. Sonra, ordusunun kumandanlarına dönerek: "Askerin halka hiç bir fenalık yapmamalarını emretmelerini ve herhangi birisi bu emre itaat etmezse ölümle cezalandırılacağını" bildirdi? (Osmanlı Tarihi, I. Cilt / Ord. Prof. İsmail Hakkı Uzunçarşılı, 467-493)
Müslüman Türk'ün tarihinde bu benzeri olaylara sıkça rastlanır. Onlar fethettikleri hiçbir belde de zulüm yapmamış, her defasında, zararlı faaliyet göstermeyen hiçbir kimsenin de sosyal yaşantısına müdahale edilmemiştir. Bugün topraklarımız üzerinde hüküm süren gayr-i müslimlerin varlığı buna en güzel delil olsa gerektir. Yakın tarihte dünyadaki savaşlara ve işgallere bakıldığında, Müslüman Türk Milletinin fetih ruhuyla hiçbir benzerlik arz etmediği görülmektedir. Bu ve benzeri olaylarda işgal edilen hiçbir belde halkı emin değildir. Ve asla huzur yoktur. En yakın örnek; Irak işgalinde ABD ve müttefik ülkelerin askerlerinin yaptığı zulümler dünya kamuoyunun önünde cereyan etmektedir. Irakta neredeyse bütün hanelere tecavüz edilmiş, kadınların namusları kirletilmiş, çoluk çocuk denilmeden feci şekilde katledilmişlerdir. Türk'ün tarihinde hiçbir zaferin adı işgal olmamış, huzur ve güven telkin eden savaşları; fetih şeklinde olmuştur.
"İstanbul'da kardinal külahı görmektense, Türk sarığı görmeye razıyız" sözü boşuna söylemiş bir söz değildir. İşte fetih ruhunun dünyaya sunulan medeniyet ve merhameti bu söz anlatmaya yeter sanırım. Türk'ün tarihinde bu örnekler sayılamayacak kadar çoktur. Türk'ün tarihteki kudret ve kuvvetine tekrar erişmesi, dünya barışının temini ve insanlığın huzuru için şarttır.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- ‘Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz!’ / 28.03.2024
- İkiyüzlü siyaset kaldığı yerden / 27.03.2024
- Siyaset deccalları / 26.03.2024
- Oyları bölün! / 25.03.2024
- Atatürk’ün her ilkesi önemlidir / 23.03.2024
- Yerelden genele değişimi başlatalım / 22.03.2024
- Sayılı gün çabuk geçer / 21.03.2024
- Atatürk diyor ki! / 20.03.2024
- Haydi, artık karar verin! / 19.03.2024
- Çanakkale geçildi mi, geçilmedi mi? / 18.03.2024
- İkiyüzlü siyaset kaldığı yerden / 27.03.2024
- Siyaset deccalları / 26.03.2024
- Oyları bölün! / 25.03.2024
- Atatürk’ün her ilkesi önemlidir / 23.03.2024
- Yerelden genele değişimi başlatalım / 22.03.2024
- Sayılı gün çabuk geçer / 21.03.2024
- Atatürk diyor ki! / 20.03.2024
- Haydi, artık karar verin! / 19.03.2024
- Çanakkale geçildi mi, geçilmedi mi? / 18.03.2024