David Petraeus’u biliyorsunuz geçen Temmuz’da atanan yeni CIA Başkanı’dır.
Petraeus’un son iki görevi ABD Silahlı Kuvvetleri komutanı olarak Afganistan ile Irak’tı.
Bir başka özelliği Türk askerinin başına Irak’ta çuval geçiren isim olmasıdır!
Petraeus gibi bölgeyi çok iyi bilen asker kökenli bir ismin CIA gibi bir kuruma başkan yapılması ABD’nin Ön Asya ile Ortadoğu’da hedeflediği yeni dizayna ne kadar ehemmiyet verdiğini gözler önünü seriyor.
Davit Petraeus’un son Ankara ya da Tayyip Erdoğan ziyareti ise operasyonu başlatma adınadır! Evet, CIA Başkanı geçtiğimiz hafta yaptığı Ankara seferiyle Suriye eylem planını fiiliyata sokmuştur.
İki gün içinde 16 bin Suriyeli mültecinin sınırımıza yığılması ve Şam dahil pek çok Suriye şehrinde ardı ardına bombaların patlaması bunun somut delilidir!
Göreceksiniz Suriye, CIA kundaklamaları ile tıpkı Irak misali cehenneme çevrilecek ve bombaların hedefi çok yakın bir gelecekte camiler olacaktır.
Evet, Bağdat ile diğer Irak şehirlerinde halen yapıldığı gibi CIA bombaları bir gün Sünnilerin diğer gün Şiilerin camilerinde patlatılacaktır.
Amaç malum İslam hinterlandında cadı avını başlatmak yani Müslümanların arasına mezhepsel nifaklar sokup yeni Kerbela facialarını hazırlamaktır.
CIA’nın Suriye taarruz planında ilk somut adım bazı aşiretlerin satın alınması ve o aşiretlere mensup kalabalıkların Türkiye sınırına taşınıp onların hem dünya kamuoyunu yanıltma adına kullanılması hem de çekirdek bir isyancı kuvvet ya da ordunun inşasıdır!
Türkiye’nin kullanılması ise sadece mültecileri kucaklaması ile sınırlı olmayacak, tersine tampon bölge kurulması ve insanı yardım koridorunun açılmasında fiili görevler verilecektir.
ABD’nin yeni işgal ve yayılma konseptinde Pentagon’un piyade birliklerinin yerine bölgesel müttefiklerin askerlerini kullanmak varılan yeni karardır ve bölgemizde bu görev Türkiye’ye verilmiştir.
Altını çizerek yazıyorum bugünden itibaren Türk kamuoyunda zaten var olan Suriye karşıtlığında vitesler büyütülecek ve toplum müdahale adına hazırlanacaktır. Göreceksiniz mülteci akını yüz binlere dayandığı an Suriye topraklarında tampon bölge için Türk Silahlı Kuvvetlerine görev verilecek ve bu durum da haliyle savaş ilanı olacaktır.
Görüldüğü gibi kurulan tezgah karmaşık değil tersine felaket açıktan geliyorum demektedir!
İyi ama Türkiye’nin böyle bir savaşla zerre bir şey kazanmayacağı kesin ama buna mukabil çok şey kaybedeceği ortada değil mi?
Öyle ise toplumdaki bu suskunluk ve teslimiyet neden?
Dinini, vatanını, bayrağını seven toplanın ve savaşa hayır deyin!
Ey CHP ve ey MHP liderleri, durmayın ortak mitingler çağrılarını yapın!
Tayyip Erdoğan’ın saplantıları
* Türklüğü adeta küfür gibi görmek ve Türk’üm ya da Türk Milletindenim diyememek!
* Atatürk ile Cumhuriyete buğz etmek!
* İnönü ve tek parti dönemini düşman gibi görmek!
* İmam Hatip okullarını ilahi mektep gibi sunmak!
* Alevi kardeşlerimizi sürekli aşağılamak!
* ABD ile AB’yi dünyanın merkezi sanmak!
* Hamas’ı İslam’ın kılıcı gibi görmek!
* El Beşir gibi tescilli birini kutsayıp sahiplenmek!
* ADL’yi (Dünya Yahudi Birliği) dünyanın gerçek sahibi gibi görmek!
* Bartholomeos’u kilise ve ABD korkusuyla kucaklamak!
* Türk Silahlı Kuvvetlerini kendine karşı yeminli hasımlar ordusu gibi görmek!
* Ülkücüleri kavmiyetçi serseriler gibi algılamak!
* Ulusalcıları darbeci Kemalistler gibi mütalaa etmek!
Silivri mahkemeleri yeni devleti inşa içindir!
İstiklal Mahkemeleri neydi?
Kurulan yeni Cumhuriyetin cebri değişmelerini dayatan hukuk sopasıydı!
Hiç kuşkunuz olmasın bugünkü Silivri mahkemeleri de bir anlamda odur!
Artık aşikar hale gelmiştir, Türkiye’de yeni bir devlet kuruluyor.
Bu yeni devlet üniter ve ulusçu olmayacak, federal ve çok milletli olacak!
Muhtemeldir ki adı da değişecek!
Yeni Anayasa olayı da kurulmaya çalışılan yeni devletin örtülü ilanı olacaktır!
İşte Silivri ve benzeri mahkemeler bu yeni devlet modeline meydan okuma potansiyeli olan kişi ve kurumları hukuk ambalajlı sopa ile susturmak için tesis edilmiştir!
Tayyip Erdoğan Silivri ve benzeri mahkemeleri önce kendince ihtilal yapmak isteyen bazı askerlerle onların teşvik edenleri cezalandırmak için harekete geçirdi lakin ABD ile onun Türkiye acentesi F Tipi Cemaat bu mahkemeleri devleti dönüştürmek için kullanmaya kararlı ki, Erdoğan’da son noktada onlara teslim olmuş görünüyor.
Yumurtaya 5, slogan atmaya 2 yıl hapis!
Bu iddianame yeni hazırlandı!
Bakan Egemen Bağış’ı bir gurup genç protesto eder.
Protesto biçimi yumurta ve slogan atmak şeklindeydi!
Atılan yumurtalardan biri Bakan’a isabet edince polis o gençleri bombacı teröristler misali sille tokat toplayıp karakola götürdü ve bana anlatılana göre falakaya yatırdı.
Peki, sonra mı?
Savcılıktan anında bir soruşturma!
Evet, savcı Bey aradı taradı, protestocularla alakalı bir örgüt bağlantısı bulamadı ama dosyayı da kapatmadı!
Peki, ne mi yaptı?
Bakan Bağış’ı yaralamaktan dava açtı!
Yanlış okumuyorsunuz yumurta ile yaralamaktan dava ve 5 yıl hapis istemi!
Yumurta iki kişi tarafından atılamayacağına göre diğer gençlerin her birine de slogan attıkları için 2 yıl hapis!
Evet, AKP Türkiye’sinden son tablo aynen budur!
Yahu bu Egemen Bağış’a AB’de birisi bu olayı sorarsa sahi ne karşılık verecek!
Sevsinler sizin AB’ciliğinizi!
Petraeus’un son iki görevi ABD Silahlı Kuvvetleri komutanı olarak Afganistan ile Irak’tı.
Bir başka özelliği Türk askerinin başına Irak’ta çuval geçiren isim olmasıdır!
Petraeus gibi bölgeyi çok iyi bilen asker kökenli bir ismin CIA gibi bir kuruma başkan yapılması ABD’nin Ön Asya ile Ortadoğu’da hedeflediği yeni dizayna ne kadar ehemmiyet verdiğini gözler önünü seriyor.
Davit Petraeus’un son Ankara ya da Tayyip Erdoğan ziyareti ise operasyonu başlatma adınadır! Evet, CIA Başkanı geçtiğimiz hafta yaptığı Ankara seferiyle Suriye eylem planını fiiliyata sokmuştur.
İki gün içinde 16 bin Suriyeli mültecinin sınırımıza yığılması ve Şam dahil pek çok Suriye şehrinde ardı ardına bombaların patlaması bunun somut delilidir!
Göreceksiniz Suriye, CIA kundaklamaları ile tıpkı Irak misali cehenneme çevrilecek ve bombaların hedefi çok yakın bir gelecekte camiler olacaktır.
Evet, Bağdat ile diğer Irak şehirlerinde halen yapıldığı gibi CIA bombaları bir gün Sünnilerin diğer gün Şiilerin camilerinde patlatılacaktır.
Amaç malum İslam hinterlandında cadı avını başlatmak yani Müslümanların arasına mezhepsel nifaklar sokup yeni Kerbela facialarını hazırlamaktır.
CIA’nın Suriye taarruz planında ilk somut adım bazı aşiretlerin satın alınması ve o aşiretlere mensup kalabalıkların Türkiye sınırına taşınıp onların hem dünya kamuoyunu yanıltma adına kullanılması hem de çekirdek bir isyancı kuvvet ya da ordunun inşasıdır!
Türkiye’nin kullanılması ise sadece mültecileri kucaklaması ile sınırlı olmayacak, tersine tampon bölge kurulması ve insanı yardım koridorunun açılmasında fiili görevler verilecektir.
ABD’nin yeni işgal ve yayılma konseptinde Pentagon’un piyade birliklerinin yerine bölgesel müttefiklerin askerlerini kullanmak varılan yeni karardır ve bölgemizde bu görev Türkiye’ye verilmiştir.
Altını çizerek yazıyorum bugünden itibaren Türk kamuoyunda zaten var olan Suriye karşıtlığında vitesler büyütülecek ve toplum müdahale adına hazırlanacaktır. Göreceksiniz mülteci akını yüz binlere dayandığı an Suriye topraklarında tampon bölge için Türk Silahlı Kuvvetlerine görev verilecek ve bu durum da haliyle savaş ilanı olacaktır.
Görüldüğü gibi kurulan tezgah karmaşık değil tersine felaket açıktan geliyorum demektedir!
İyi ama Türkiye’nin böyle bir savaşla zerre bir şey kazanmayacağı kesin ama buna mukabil çok şey kaybedeceği ortada değil mi?
Öyle ise toplumdaki bu suskunluk ve teslimiyet neden?
Dinini, vatanını, bayrağını seven toplanın ve savaşa hayır deyin!
Ey CHP ve ey MHP liderleri, durmayın ortak mitingler çağrılarını yapın!
Tayyip Erdoğan’ın saplantıları
* Türklüğü adeta küfür gibi görmek ve Türk’üm ya da Türk Milletindenim diyememek!
* Atatürk ile Cumhuriyete buğz etmek!
* İnönü ve tek parti dönemini düşman gibi görmek!
* İmam Hatip okullarını ilahi mektep gibi sunmak!
* Alevi kardeşlerimizi sürekli aşağılamak!
* ABD ile AB’yi dünyanın merkezi sanmak!
* Hamas’ı İslam’ın kılıcı gibi görmek!
* El Beşir gibi tescilli birini kutsayıp sahiplenmek!
* ADL’yi (Dünya Yahudi Birliği) dünyanın gerçek sahibi gibi görmek!
* Bartholomeos’u kilise ve ABD korkusuyla kucaklamak!
* Türk Silahlı Kuvvetlerini kendine karşı yeminli hasımlar ordusu gibi görmek!
* Ülkücüleri kavmiyetçi serseriler gibi algılamak!
* Ulusalcıları darbeci Kemalistler gibi mütalaa etmek!
Silivri mahkemeleri yeni devleti inşa içindir!
İstiklal Mahkemeleri neydi?
Kurulan yeni Cumhuriyetin cebri değişmelerini dayatan hukuk sopasıydı!
Hiç kuşkunuz olmasın bugünkü Silivri mahkemeleri de bir anlamda odur!
Artık aşikar hale gelmiştir, Türkiye’de yeni bir devlet kuruluyor.
Bu yeni devlet üniter ve ulusçu olmayacak, federal ve çok milletli olacak!
Muhtemeldir ki adı da değişecek!
Yeni Anayasa olayı da kurulmaya çalışılan yeni devletin örtülü ilanı olacaktır!
İşte Silivri ve benzeri mahkemeler bu yeni devlet modeline meydan okuma potansiyeli olan kişi ve kurumları hukuk ambalajlı sopa ile susturmak için tesis edilmiştir!
Tayyip Erdoğan Silivri ve benzeri mahkemeleri önce kendince ihtilal yapmak isteyen bazı askerlerle onların teşvik edenleri cezalandırmak için harekete geçirdi lakin ABD ile onun Türkiye acentesi F Tipi Cemaat bu mahkemeleri devleti dönüştürmek için kullanmaya kararlı ki, Erdoğan’da son noktada onlara teslim olmuş görünüyor.
Yumurtaya 5, slogan atmaya 2 yıl hapis!
Bu iddianame yeni hazırlandı!
Bakan Egemen Bağış’ı bir gurup genç protesto eder.
Protesto biçimi yumurta ve slogan atmak şeklindeydi!
Atılan yumurtalardan biri Bakan’a isabet edince polis o gençleri bombacı teröristler misali sille tokat toplayıp karakola götürdü ve bana anlatılana göre falakaya yatırdı.
Peki, sonra mı?
Savcılıktan anında bir soruşturma!
Evet, savcı Bey aradı taradı, protestocularla alakalı bir örgüt bağlantısı bulamadı ama dosyayı da kapatmadı!
Peki, ne mi yaptı?
Bakan Bağış’ı yaralamaktan dava açtı!
Yanlış okumuyorsunuz yumurta ile yaralamaktan dava ve 5 yıl hapis istemi!
Yumurta iki kişi tarafından atılamayacağına göre diğer gençlerin her birine de slogan attıkları için 2 yıl hapis!
Evet, AKP Türkiye’sinden son tablo aynen budur!
Yahu bu Egemen Bağış’a AB’de birisi bu olayı sorarsa sahi ne karşılık verecek!
Sevsinler sizin AB’ciliğinizi!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Sabahattin Önkibar / diğer yazıları
- Genelkurmay'da 40 Gülen taraftarı? / 30.06.2014
- Erdoğan IŞİDden korkuyor, çünkü? / 26.06.2014
- Jandarma, Ege ordusu ve Özel Kuvvetler! / 25.06.2014
- AKP'den Kuran'a sansür! / 23.06.2014
- IŞİD Türkiye'yi vuracak! / 19.06.2014
- Üç alçaklık ve dinsel ırkçılık! / 18.06.2014
- Avrasyacılık ve Prof. Dr. Haydar Baş / 16.06.2014
- Bayrak ve ölü Kürt! / 12.06.2014
- İşte Başbakan'ın uçağındaki casus! / 11.06.2014
- Başbakan belden aşağı kaset mi bekliyor? / 09.06.2014
- Erdoğan IŞİDden korkuyor, çünkü? / 26.06.2014
- Jandarma, Ege ordusu ve Özel Kuvvetler! / 25.06.2014
- AKP'den Kuran'a sansür! / 23.06.2014
- IŞİD Türkiye'yi vuracak! / 19.06.2014
- Üç alçaklık ve dinsel ırkçılık! / 18.06.2014
- Avrasyacılık ve Prof. Dr. Haydar Baş / 16.06.2014
- Bayrak ve ölü Kürt! / 12.06.2014
- İşte Başbakan'ın uçağındaki casus! / 11.06.2014
- Başbakan belden aşağı kaset mi bekliyor? / 09.06.2014