Ermenistan kapısını 2 yıl önce havada açtık ve şimdi de sıra geldi Barzani'nin Kuzey Irak'ına da 'havada kapı' açmaya. Evet, hassas ve gelişmeye açık dış politik süreçlerde olduğumuz Ermenistan'ın başkenti Erivan'a gerçekleştirdiği tarifeli uçuşlarla bir ilke imza atan Fly Air, şimdi de Kuzey Irak'ın Erbil ve Süleymaniye kentlerine uçak seferi başlatıyor. İlk etapta tarifesiz olarak planlanan uçuşların ilki Süleymaniye'ye, 12 Aralık'ta da Erbil'e gerçekleştirilecek. Fly Air Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Mehmet Hasançebi, Dışişleri Bakanlığı'nın olumlu görüşü doğrultusunda başlatılmasına karar verilen Erbil ve Süleymaniye seferleri ile ilgili gerekli hazırlıkların tamamlandığını söylüyor.Tam bu noktada duralım, rutini geçelim, arka plandaki 'özel'e gelelim ve soralım; Kuzey Irak'a uçuş başlatma kararımız, Barzani-Kuzey Irak politikalarımız adına acaba bir değişimin işaret fişeği mi? Bizde hep aşiret reisi olarak bakılan Barzani artık Ankara için bir başka konuma mı geliyor, peki o 'başka' konum nedir? Fly Havayolları'nın Dışişleri'nin onayıyla aybaşında Erbil ve Süleymaniye seferlerini başlatacağını açıklaması, Türkiye'nin Kuzey Irak politikasındaki değişikliğin en çarpıcı örneklerinden ilkini oluşturuyorsa, ikinci-üçüncü adımda neler olacak? Mesala ikinci adımda; sıra da 'Erbil'de konsolosluk ya da temsilcilik açılması mı' var? Bitmedi, bu yeni politika birilerinin dediği gibi 'fiili gerçekleri kabullenip, dostluk elini uzatmak' şeklinde de özetlenebilir mi? Her geçen gün hızla zenginleşen Kuzey Irak'taki pastadan Türk işadamlarının ve güneydoğumuzdaki esnafın tabağına düşeceklerin hesabı, Ankara'nın gelecek planlarında ne kadar etkili? Tüm bu sorularımın cevabını, Ankara'da tepelerdeki bir yetkili isimden aldım, dün tele-sohbet yaptık, işte bu yetkin ismin önemli açıklamaları; (ilk defa bu sutunda okuyacağınız hassas haberlerim var yine)'Kuzey Irak'a başlatılacak uçak seferleri ekonomik çerçeveli, bunun ötesinde bir 'dış politik içeriği' yok şimdilik. Ankara'da ilgili makamlar olarak tüm dikkatimizi 15 Aralık'ta, Irak'ta yapılacak seçimlere yönlendirdik. Irak seçimlerinin ardından olası gelişmeleri izleyerek Irak'ta yeni döneme dair politikalarımızı gözden geçireceğiz. Bu arada Hükümetin, Dışişleri Bakanlığımızın Erbil'de bir konsolosluk açılması yönünde alınmış bir kararı yok. Irak seçimlerinin sonuçları ve ardından gelişecek tablo Türkiye'nin de Barzani'ye bakışı adına belirleyici olacak. Erbil'de konsolosluk değil, ocak ayında Musul'da başkonsolosluk açıyoruz. Musul'a atayacağımız başkonsolosumuzun tayini de yapıldı. Türkiye'nin Musul'a konsolosluk açma kararı, bölgesel politikalar,Türkiye'nin rolü adına son derece önem taşımaktadır.'Evet, Ankara'nın önemli-etkin isminin bu özel açıklamalarının ardından hemen konunun birkaç uzmanını aradım ve Barzani'nin alamadığı petrol şehri Musul'a bizim başkonsolosluk açma kararımızın, 'bölgesel güç dengeleri' düşünüldüğünde ileri vadedeki stratejik ve siyasi açılımını sordum, işte uzmanların yorumu;'Musul, Misâk-ı Millîye dahil olmasının ötesinde bugün Türkmen cephesinde 'stratejik' anlam-önem taşıyan bir şehirdir.Türkiye'nin eski "Musul Vilayeti"ne, yani Kuzey Irak'a bakışında çok önemli bir pay taşıyan bölge gerçeklerinin başında, kuşkusuz buradaki Türkmen soydaşlarımız gelmektedir. Sayıları 2 milyonu aşan Türkmenlerin durumu Türkiye açısından hem ahlaki hem de politik bir sorumluluktur. Musul'un bölgenin en önemli petrol merkezlerinden biri olduğunu ve Barzani'nin bu bölgeyi bir türlü alamadığını da unutmayın. Yeni yılın ilk ayında Musul'da 'Türk başkonsolosluğunun açılması Türkiyenin bölgesel rolü ve de iç politikamıza yansımaları da düşünüldüğünde son derece önemli bir gelişme-karardır.'Güler Kömürcü/ Akşam
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.