Sayın Erdoğan, BM Genel kurulunda dünyaya KKTC'yi tanıma çağrısı yaptı. Uçakta gelirken yine Kıbrıs vurgusu yaptı.
3 Ekim Türk Devletleri Teşkilatının kuruluş yıldönümü. (2009'da kuruldu)
Kuruluş yıldönümü vesilesiyle İYİ parti eski sözcüsü yeni AKP'li Kürşat Zorlu uzun uzun cümleler kurdu.
Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Konseyi'nin 12. Zirve Toplantısı yapıldı.
Kıbrıs'tan Gazze'ye, Filistin'den Suriye, ekonomiden ortak alfabeye bir çok başlık konuşuldu.
Siyasi, ekonomik, kültürel ve uluslararası iş birliği alanlarında önemli kararlar içeren 121 maddelik Gebele Bildirisi açıklandı.
Sonra herkes ülkesine gitti. Yok, laf ötesinde bir icraat yok.
Örneğin birliğe üye oldukları halde Rumları adanın hakimi olarak tanıyan ve Türk askerini işgalci gösteren metni imzalayan 4 ülke, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan KKTC'yi tanımadı. Sayın Erdoğan'da ısrar etmedi.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın, 'Rumlar, adayı silah deposuna çevirdiler' açıklaması ise gündeme gelmedi!
Örneğin İsrail vahşetine karşı dünya halkları ayağı kalktı. Birçok ülke ticareti kesit, ambargo kararları aldı.
Azerbaycan ve Kazakistan, İsrail'e Türkiye üzerinden petrol göndermeye devam etti. Sayın Erdoğan petrolü kesmeleri bir çağrı yapmadı, kesmedi de.
Aynı şekilde Azerbaycan ve Kazakistan dünyada petrol ve doğalgaz rezervlerinde üst sıralarda.
Aliyev ve Tokayev, Sayın Erdoğan'a: 'Kardaşım Erdoğan, biz komşuyuz hemi de kardaşız. Komşu komşunu külüne, kardeş kardeşin nefesine muhtaçtır. Öyle okyanus ötelerinde pahalı gaz, petrol almana kardeşliğimiz razı gelmez. İhtiyacını bizler karşılarız' demediler.
Başka demedikleri de var
Sayın Erdoğan'ın, ABD'de bir televizyon programında yaptığı açıklamalara ABD Dışişleri Bakanı, 'böyle konuşuyorlar sonra başkanla 5 dakika konuşmak için yalvarıyorlar' sözlerine bir şey demediler.
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye temsilcisi Tom Barrack'ın ABD'de, 'bunlara meşruiyet verelim' sözlerine Suriye'de de Hatay'ın Suriye toprağı gösterildiği harita önündeki pozuna da bir şey demediler.
İtalya'daki NATO toplantısında, Türkiye'yi bölünmüş gösteren BOP haritasına da bir şey dememişlerdi.
Barzaniler, Papa'nın ziyareti anısına ülkemizin doğu ve güneydoğusunu da kapsayan bir harita üzerine pul bastırdıklarında da bir şey dememişlerdi.
Diğer taraftan her fırsatta Irak'ın, Libya'nın, Suriye'nin toprak bütünlüğüne vurgu yapan Sayın iktidarımız Tom Barrack'ın: "Orta Doğu diye bir yer yok; kabileler, köyler var… 27 farklı ulus ve 110 farklı etnik grubun siyasi kavramlarla hizalanacağını düşünmek hayaldir' sözlerine de bir şey demediler.
Barrack, Eş-Şara'nın İsrail'le ilişkilerde attığı adımları ve normalleşme sinyalleri takdir etti. Yine bir şey demediler.
Aynı Barrack Ahmet Şara ve Mazlum Abdi ile çok verimli bir görüşme gerçekleştirdiğini açıkladı.
Görüşme sonrası Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Neçirvan Barzani, "Suriye merkeziyetçi bir yönetim anlayışının sürdürülemez. Kürdistan Bölgesi olarak bu görüşü desteklemiyoruz. Bu konuyu Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile yaptığı görüşmede de dile getirdiğini söyledi.
Akabinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani ile görüşmesinde, Türkiye'nin bölgede huzur ve istikrarı hedeflediğini, Irak'ın bölgedeki şiddet sarmalından uzak tutulmasının kritik önemde olduğunu ve IKBY'nin de bu yönde attığı adımları takip ettiğini ifade etti.
Ama Suriye konusundaki açıklamalarına karşı Sayın hükümetimiz ise yine bir şey söylemedi.
Eleştirilere ise 'bu işler bakkaldan süt almaya, gazoz almaya benzemez' şeklinde cevap verdiler.
Evet, bu işler müzik notası vermeye benzemez. Tablo hala aynı.
3 Ekim Türk Devletleri Teşkilatının kuruluş yıldönümü. (2009'da kuruldu)
Kuruluş yıldönümü vesilesiyle İYİ parti eski sözcüsü yeni AKP'li Kürşat Zorlu uzun uzun cümleler kurdu.
Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Konseyi'nin 12. Zirve Toplantısı yapıldı.
Kıbrıs'tan Gazze'ye, Filistin'den Suriye, ekonomiden ortak alfabeye bir çok başlık konuşuldu.
Siyasi, ekonomik, kültürel ve uluslararası iş birliği alanlarında önemli kararlar içeren 121 maddelik Gebele Bildirisi açıklandı.
Sonra herkes ülkesine gitti. Yok, laf ötesinde bir icraat yok.
Örneğin birliğe üye oldukları halde Rumları adanın hakimi olarak tanıyan ve Türk askerini işgalci gösteren metni imzalayan 4 ülke, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan KKTC'yi tanımadı. Sayın Erdoğan'da ısrar etmedi.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın, 'Rumlar, adayı silah deposuna çevirdiler' açıklaması ise gündeme gelmedi!
Örneğin İsrail vahşetine karşı dünya halkları ayağı kalktı. Birçok ülke ticareti kesit, ambargo kararları aldı.
Azerbaycan ve Kazakistan, İsrail'e Türkiye üzerinden petrol göndermeye devam etti. Sayın Erdoğan petrolü kesmeleri bir çağrı yapmadı, kesmedi de.
Aynı şekilde Azerbaycan ve Kazakistan dünyada petrol ve doğalgaz rezervlerinde üst sıralarda.
Aliyev ve Tokayev, Sayın Erdoğan'a: 'Kardaşım Erdoğan, biz komşuyuz hemi de kardaşız. Komşu komşunu külüne, kardeş kardeşin nefesine muhtaçtır. Öyle okyanus ötelerinde pahalı gaz, petrol almana kardeşliğimiz razı gelmez. İhtiyacını bizler karşılarız' demediler.
Başka demedikleri de var
Sayın Erdoğan'ın, ABD'de bir televizyon programında yaptığı açıklamalara ABD Dışişleri Bakanı, 'böyle konuşuyorlar sonra başkanla 5 dakika konuşmak için yalvarıyorlar' sözlerine bir şey demediler.
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye temsilcisi Tom Barrack'ın ABD'de, 'bunlara meşruiyet verelim' sözlerine Suriye'de de Hatay'ın Suriye toprağı gösterildiği harita önündeki pozuna da bir şey demediler.
İtalya'daki NATO toplantısında, Türkiye'yi bölünmüş gösteren BOP haritasına da bir şey dememişlerdi.
Barzaniler, Papa'nın ziyareti anısına ülkemizin doğu ve güneydoğusunu da kapsayan bir harita üzerine pul bastırdıklarında da bir şey dememişlerdi.
Diğer taraftan her fırsatta Irak'ın, Libya'nın, Suriye'nin toprak bütünlüğüne vurgu yapan Sayın iktidarımız Tom Barrack'ın: "Orta Doğu diye bir yer yok; kabileler, köyler var… 27 farklı ulus ve 110 farklı etnik grubun siyasi kavramlarla hizalanacağını düşünmek hayaldir' sözlerine de bir şey demediler.
Barrack, Eş-Şara'nın İsrail'le ilişkilerde attığı adımları ve normalleşme sinyalleri takdir etti. Yine bir şey demediler.
Aynı Barrack Ahmet Şara ve Mazlum Abdi ile çok verimli bir görüşme gerçekleştirdiğini açıkladı.
Görüşme sonrası Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Neçirvan Barzani, "Suriye merkeziyetçi bir yönetim anlayışının sürdürülemez. Kürdistan Bölgesi olarak bu görüşü desteklemiyoruz. Bu konuyu Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile yaptığı görüşmede de dile getirdiğini söyledi.
Akabinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani ile görüşmesinde, Türkiye'nin bölgede huzur ve istikrarı hedeflediğini, Irak'ın bölgedeki şiddet sarmalından uzak tutulmasının kritik önemde olduğunu ve IKBY'nin de bu yönde attığı adımları takip ettiğini ifade etti.
Ama Suriye konusundaki açıklamalarına karşı Sayın hükümetimiz ise yine bir şey söylemedi.
Eleştirilere ise 'bu işler bakkaldan süt almaya, gazoz almaya benzemez' şeklinde cevap verdiler.
Evet, bu işler müzik notası vermeye benzemez. Tablo hala aynı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Rumları tanıyanlar Türkleri tanımadı / 13.10.2025
- Çekiç Güç’ten sonra iki Kürdistan kuruldu / 12.10.2025
- İsrail inancından mı vaz geçti? / 11.10.2025
- Hakan Fidan’ın itirafları / 10.10.2025
- Yolsuzluk, adaletsizlik, uyuşturucu, kumar neden gündemde? / 09.10.2025
- Devlet Bahçeli’nin Filistin ve Gazze tespitleri / 08.10.2025
- Milli güvenlik sorunlarımız / 06.10.2025
- Küresel itaatsizlik başladı / 05.10.2025
- Erdoğan’ın ‘kazan kazan’ modelini hatırlar mısın? / 04.10.2025
- Gülen’e nasip olmadı, Erdoğan’a mı nasip olacak? / 03.10.2025
- Çekiç Güç’ten sonra iki Kürdistan kuruldu / 12.10.2025
- İsrail inancından mı vaz geçti? / 11.10.2025
- Hakan Fidan’ın itirafları / 10.10.2025
- Yolsuzluk, adaletsizlik, uyuşturucu, kumar neden gündemde? / 09.10.2025
- Devlet Bahçeli’nin Filistin ve Gazze tespitleri / 08.10.2025
- Milli güvenlik sorunlarımız / 06.10.2025
- Küresel itaatsizlik başladı / 05.10.2025
- Erdoğan’ın ‘kazan kazan’ modelini hatırlar mısın? / 04.10.2025
- Gülen’e nasip olmadı, Erdoğan’a mı nasip olacak? / 03.10.2025