Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'ne giden yolun kilometre taşlarından en önemlisi, 19 Mayıs 1919'ta Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a ayak basarak milli mücadele meşalesini ateşlemesiydi.
Bugün 19 Mayıs'ın 91. yıldönümü tüm yurtta coşkuyla kutlanacak. "Gençler! Cesaretimizi artıran ve sürdüren sizsiniz. Siz almakta olduğunuz terbiye ve irfanla, insanlık meziyetinin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız. Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir. Cumhuriyet'i biz kurduk. Onu yüceltecek, yaşatacak olan sizsiniz..." Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün gençlere bu sözlerle emanet ettiği Cumhuriyet, meşakkatli bir sürecin sonunda kuruldu.
Varlık-yokluk mücadelesiBirinci Dünya Savaşı'nın galibi olan İtilaf Devletleri, Osmanlı ülkesini kağıt üzerinde paylaşmışlardı. Bu planlara göre Türk ulusunun siyasi varlığı bütünüyle yok ediliyor ve üzerinde yaşadığı bin yıllık vatanı da ufak bir bölge dışında elinden alınıyordu. 30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Mütarekesi hükümlerine dayanarak 1 Kasım 1918'den itibaren Türk vatanının bazı yerleri işgal edilmeye başlandı. Türk ordusu dağıtılırken, ülke içinde çeşitli ayrılıkçı örgütler ayaklanma hazırlıklarına girişmişti.
Mustafa Kemal Paşa 6 ay İstanbul'da kaldıMondros Mütarekesi'nin imzalanmasından sonra Mustafa Kemal Paşa, 13 Kasım 1918'de İstanbul'a geldi. İstanbul'da yaklaşık 6 ay kaldı. Bu süre içerisinde vatanın kurtuluşu için çeşitli girişimlerde bulundu. Padişahla birkaç kez görüştü ve ona bu konuda düşüncelerini aktardı. Güçlü bir hükümetin kurulması için çaba gösterdi. Basın yoluyla geniş kitleleri bilgilendirmeye, halkı aydınlatmaya çalıştı. Kurtuluşa giden yolun temel ilkelerini yine bu dönemde ortaya koydu. Bunları çok yakın arkadaşlarına anlattı.
Mücadeleye Anadolu'dan başlama kararı alındıBöylece milli mücadeleden yana az sayıda, fakat etkin bir grup oluşturmayı başardı. Milli mücadele Anadolu'dan başlatılacaktı. Bunun için öncelikle birer görevle Anadolu'ya geçilecek, mecbur kalınmadıkça görev terk edilmeyecek, görevi bırakmak gerektiğinde asla İstanbul'a dönülmeyecek, çalışmalar gayrı resmi sürdürülecekti. Dokuzuncu Ordu Kıtaatı Müfettişliği'ne atandıktan sonra Harbiye Nezareti'nden çıkarken çok heyecanlıydı. Oldukça sıkıntılı, zahmetli bir yolculuktan sonra Samsun'da milletiyle kucaklaştı.
Bugün 19 Mayıs'ın 91. yıldönümü tüm yurtta coşkuyla kutlanacak. "Gençler! Cesaretimizi artıran ve sürdüren sizsiniz. Siz almakta olduğunuz terbiye ve irfanla, insanlık meziyetinin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız. Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir. Cumhuriyet'i biz kurduk. Onu yüceltecek, yaşatacak olan sizsiniz..." Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün gençlere bu sözlerle emanet ettiği Cumhuriyet, meşakkatli bir sürecin sonunda kuruldu.
Varlık-yokluk mücadelesiBirinci Dünya Savaşı'nın galibi olan İtilaf Devletleri, Osmanlı ülkesini kağıt üzerinde paylaşmışlardı. Bu planlara göre Türk ulusunun siyasi varlığı bütünüyle yok ediliyor ve üzerinde yaşadığı bin yıllık vatanı da ufak bir bölge dışında elinden alınıyordu. 30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Mütarekesi hükümlerine dayanarak 1 Kasım 1918'den itibaren Türk vatanının bazı yerleri işgal edilmeye başlandı. Türk ordusu dağıtılırken, ülke içinde çeşitli ayrılıkçı örgütler ayaklanma hazırlıklarına girişmişti.
Mustafa Kemal Paşa 6 ay İstanbul'da kaldıMondros Mütarekesi'nin imzalanmasından sonra Mustafa Kemal Paşa, 13 Kasım 1918'de İstanbul'a geldi. İstanbul'da yaklaşık 6 ay kaldı. Bu süre içerisinde vatanın kurtuluşu için çeşitli girişimlerde bulundu. Padişahla birkaç kez görüştü ve ona bu konuda düşüncelerini aktardı. Güçlü bir hükümetin kurulması için çaba gösterdi. Basın yoluyla geniş kitleleri bilgilendirmeye, halkı aydınlatmaya çalıştı. Kurtuluşa giden yolun temel ilkelerini yine bu dönemde ortaya koydu. Bunları çok yakın arkadaşlarına anlattı.
Mücadeleye Anadolu'dan başlama kararı alındıBöylece milli mücadeleden yana az sayıda, fakat etkin bir grup oluşturmayı başardı. Milli mücadele Anadolu'dan başlatılacaktı. Bunun için öncelikle birer görevle Anadolu'ya geçilecek, mecbur kalınmadıkça görev terk edilmeyecek, görevi bırakmak gerektiğinde asla İstanbul'a dönülmeyecek, çalışmalar gayrı resmi sürdürülecekti. Dokuzuncu Ordu Kıtaatı Müfettişliği'ne atandıktan sonra Harbiye Nezareti'nden çıkarken çok heyecanlıydı. Oldukça sıkıntılı, zahmetli bir yolculuktan sonra Samsun'da milletiyle kucaklaştı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.