Fransa'da Charlie Hebdo saldırısı sonrası devlet yetkililerini eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sizin istihbarat servisiniz çalışmıyor mu?" demişti. Fransa saldırısının üzerinden bir yıl geçti.
Güneydoğu'da terk edilen ilçeler, sokağa çıkma yasakları bir yana dursun, ülkemizin başkenti Ankara'da 126 kişinin hayatını kaybettiği patlama yeri MİT'e sadece 3 km, Emniyet'e ise 1 km uzaklıkta yapılmıştı. Bu hafta ise Türkiye'nin merkezlerinden biri olan İstanbul Sultanahmet'teki canlı bomba eyleminde 10 turist öldü.
Yapılan her katliamda ve facialarda ya muhalefet partilerini ya kendinize düşman seçtiğiniz ülke yönetimlerini ya da belirli kitleleri eleştiriyorsunuz ama kendinize daha hiçbir suç konduramadınız.
Ülkeler arasında araştırma yapılsa, en çok kınama yapan, en çok yayın yasağı getiren, en çok güvenlik zirvesini toplayan devlet adamları kategorisinde AKP'nin ve Cumhurbaşkanı'nın en azından bu konuda dünya lideri olacağından hiç şüphem yok.
Allah muhafaza, AKP'nin yanlış dış politikası sonrası ülkeye atom bombası düşse, binlerce insan hayatını kaybetse bizim yetkililerin yapacağı tek şey kınama yapmak, yayın yasağı getirmek ve güvenlik zirvesini toplamak olur. Sonuç olarak o koltuklarda yine aynı insanlar oturur. Nasıl olsa kimilerine "çocuklar ölmesin" ifadesi için "teröre destek verdiniz" diye savcılık dava açıyor ama devlet yetkilileri yıllardır PKK'yla görüşüp müzakere yapınca, Öcalan'a övgüler dizince bunda hiçbir sıkıntı olmuyor.
14 yıldan beridir ülkenin yönetiminde söz sahibi olan AKP ne yaptıysa o evde tutulamayan %50'nin eleştirisine bir türlü maruz kalamadı. İlk önce başları secdeye eğiliyor dediniz, sonra dünya lideri dediniz, sonra istikrar sürsün dediniz, sonra dış güçler dediniz ama hepsi fos çıktı. Kimmiş bu dış güçler biz de merak ediyoruz doğrusu, ABD'yle zaten olduk olası müttefikiz, İsrail'le zaten hep dosttuk, AB deseniz peşinde pervane olduk, NATO deseniz zaten onların üyesi ve askeri birliğiyiz, yani AKP'nin fiili bir mücadele içerisinde olduğu hiçbir gayri müslim ülke yok, savaş içerisinde olduğumuz ve işgalinde bulunduğumuz devletler ne yazık ki İslam ülkeleri.
Birkaç yıl evvel Filistin, Afganistan gibi ülkelerdeki Müslüman kardeşlerimizin zor durumlarını ekranlardan izlerdik, bugün ülkemizin içinde bulunduğu durum ve devam eden gidişat gösteriyor ki her geçtiğimiz gün bizim de onlardan bir farkımız kalmayacak. Bundan sonra istikrar daha fazla sürerse ülkenin hali ne olur bilinmez...
Güneydoğu'da terk edilen ilçeler, sokağa çıkma yasakları bir yana dursun, ülkemizin başkenti Ankara'da 126 kişinin hayatını kaybettiği patlama yeri MİT'e sadece 3 km, Emniyet'e ise 1 km uzaklıkta yapılmıştı. Bu hafta ise Türkiye'nin merkezlerinden biri olan İstanbul Sultanahmet'teki canlı bomba eyleminde 10 turist öldü.
Yapılan her katliamda ve facialarda ya muhalefet partilerini ya kendinize düşman seçtiğiniz ülke yönetimlerini ya da belirli kitleleri eleştiriyorsunuz ama kendinize daha hiçbir suç konduramadınız.
Ülkeler arasında araştırma yapılsa, en çok kınama yapan, en çok yayın yasağı getiren, en çok güvenlik zirvesini toplayan devlet adamları kategorisinde AKP'nin ve Cumhurbaşkanı'nın en azından bu konuda dünya lideri olacağından hiç şüphem yok.
Allah muhafaza, AKP'nin yanlış dış politikası sonrası ülkeye atom bombası düşse, binlerce insan hayatını kaybetse bizim yetkililerin yapacağı tek şey kınama yapmak, yayın yasağı getirmek ve güvenlik zirvesini toplamak olur. Sonuç olarak o koltuklarda yine aynı insanlar oturur. Nasıl olsa kimilerine "çocuklar ölmesin" ifadesi için "teröre destek verdiniz" diye savcılık dava açıyor ama devlet yetkilileri yıllardır PKK'yla görüşüp müzakere yapınca, Öcalan'a övgüler dizince bunda hiçbir sıkıntı olmuyor.
14 yıldan beridir ülkenin yönetiminde söz sahibi olan AKP ne yaptıysa o evde tutulamayan %50'nin eleştirisine bir türlü maruz kalamadı. İlk önce başları secdeye eğiliyor dediniz, sonra dünya lideri dediniz, sonra istikrar sürsün dediniz, sonra dış güçler dediniz ama hepsi fos çıktı. Kimmiş bu dış güçler biz de merak ediyoruz doğrusu, ABD'yle zaten olduk olası müttefikiz, İsrail'le zaten hep dosttuk, AB deseniz peşinde pervane olduk, NATO deseniz zaten onların üyesi ve askeri birliğiyiz, yani AKP'nin fiili bir mücadele içerisinde olduğu hiçbir gayri müslim ülke yok, savaş içerisinde olduğumuz ve işgalinde bulunduğumuz devletler ne yazık ki İslam ülkeleri.
Birkaç yıl evvel Filistin, Afganistan gibi ülkelerdeki Müslüman kardeşlerimizin zor durumlarını ekranlardan izlerdik, bugün ülkemizin içinde bulunduğu durum ve devam eden gidişat gösteriyor ki her geçtiğimiz gün bizim de onlardan bir farkımız kalmayacak. Bundan sonra istikrar daha fazla sürerse ülkenin hali ne olur bilinmez...
Furkan Talay / diğer yazıları
- Atatürk’ün en büyük düşmanını açıklıyorum / 22.12.2020
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018