logo
19 NİSAN 2024

İttifak nasıl sabote edildi

16.06.2011 00:00:00
BTP Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Berk, Demokrat Parti ile BTP arasında kurulan Milli Mutabakat İttifakı'nın nasıl sabote edildiğini en ince ayrıntısına kadar ortaya koydu

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Berk, merkez sağda güçlü bir muhalif duruşa hem Türkiye'nin, hem de AKP iktidarının ihtiyacı olduğunu ifade etti. Seçim sonuçlarına ilişkin  değerlendirmelerde bulunan İbrahim Berk, "AKP pusulasını ve kıblesini şaşırmış, Türkiye'nin yürüyüşünü değiştirmeye çalışıyor, böyle bir tablo içerisindeyiz" dedi. Berk, iktidarın 'istikrar sürsün' sloganı ile toplumu efsunlandığını belirterek, şunları söyledi: "Bununla ilgili çarpıcı bir kare var seçimlerden önce muhabir bir gence soruyor: 'Ne diyorsunuz?' 'İstikrar sürsün Türkiye büyüsün'. Öyle içten diyor ki o genç! Muhabir, 'Siz ne iş yapıyorsunuz?' diye soruyor. Genç, 'Ben işsizim' diyor. İşsiz bir insan 'işsizliğim sürsün' diyor aslında."

İttifak konusunda Kazan da, Şener de sorumludurBöyle bir manzarada toplumun bilinçli, sağduyusunu yitirmemiş kesimlerinin bir ittifak arzusu olduğuna işaret eden Berk, şöyle devam etti: "Güçlü bir muhalefet olsun diye bir düşünce vardı. Bu süreç de öyle başladı. BTP'nin ittifak arayışına girmesinin birinci nedeni budur. Kamuoyundan gelen bu yöndeki talepler itici olmuştur. İkincisi de AKP iki dönemdir iktidarda olmanın getirdiği imkanları seferber etmiştir. Seçim çalışmalarında böylesine haksız bir yarışın içerisinde varolabilmek için çok iyi bir fikrinizin, çok iyi tezinizin, çok iyi bir liderinizin olması tek başına yetmiyor. Bu süreci de okuduk. Çok ciddi bir finansman ve maddi kaynak da gerekiyor. Böyle bir kaynağımız olasaydı, zaten biz fikrimize, tezimize, liderimize güveniyoruz; tarihimize, mücadelemize güveniyoruz, ittifak kurmaya gerek görmeyebilirdik. Ve bu ittifak süreci içinde de -açıkça isimini veriyorum, hepsini de ekranda tartışmaya davet ediyorum- Saadet Partisi'nin ittifak müzakerelerini yürüten Sayın Şevket Kazan tarihin önünde sorumludur. Sayın Abdüllatif Şener tarihin önünde sorumludur. Sayın Namık Kemal Zeybek de iki nedenden dolayı milletin önünde sorumludur.  Abdüllatif Şener sorumludur çünkü bu ittifak süreci içinde varmış gibi davranarak, kimi zaman şu çatı olsun, kimi zaman bu çatı olsun diyerek sonunda da "Ben bu işin içerisinde yokum, ben Sivas'a gideceğim" diyerek bu süreci baltalamıştır. Hasan Ekinci Bey, Şevket Kazan'a rahmetli Erbakan'ın vasiyetini hatırlatıyor, buna rağmen Şevket Kazan diyor ki, "Biz Pensilvanya'yı rahatsız edecek bir oluşun içinde olmayız." Birinci madde bu. İkinci madde, "AKP'yi rahatsız edemeyiz." Hasan Ekinci, "Tamam o zaman siz AKP'ye çalışıyorsunuz. Peki niye bizi oyalıyorsunuz" diyor. İttifak niyetleri olmadığı halde iki ay bu süreci sabote ederek, meşgul ederek bizimle ayrı görüşmeler, diğerleriyle ayrı görüşmeler gerçekleştirerek aslında onların Türkiye diye bir dertlerinin olmadığı net olarak anlaşılmıştır."

Zeybek ittifakı sabote ettiNamık Kemal Zeybek'in de iki nedenden dolayı sorumlu olduğunu hatırlatan Berk, şunları söyledi: "O da Saadet Partisi'yle olmayacak bir ittifak sürecini aynı Şevket Kazan gibi iki ay boyunca yürüterek Demokrat Parti kurumunu boş bir gündemle meşgul etmiştir. Ama daha sonra tabanın baskısıyla, partinin Genel İdare Kurulu'ndaki (GİK) sağduyulu isimlerin 'Siz ne yapıyorsunuz, bu gidişle biz seçime gidemeyeceğiz, siz DP'yi seçime sokmayacak mısınız?' şeklinde baskısı gelmiştir. Ve yine Süleyman Demirel'in müdahalesiyle, "Siz bu partiyi seçime sokmazsanız vebal altında kalırsınız, 50 yıl Türkiye'yi yönetmiş DP'yi seçime sokmazsanız milletin önüne çıkamazsınız." Bu Süleyman Demirel'in sözüdür. Bütün bu sürecin içerisinde olan Osman Çilsal Bey bunun da şahididir. Dolayısıyla son dakikaya bilinçli bir şekilde 'aman ittifak olmasın' diyerek hesaplanan hem MHP'yi bitirip, hem de Demokrak Parti'yi barajı aşamayacak bir oranda dondurmak, bir operasyonmuş! Bunu işin içerisine girince öğreniyoruz. Dolayısıyla bu açıdan sorumludur Sayın Zeybek. Ama daha büyük bir sorumluluğu var. İttifaka kendi parti tabanının baskısıyla, Gelen İdare Kurulu'ndaki tecrübeli, merkez sağın tarihini bilen, DP'nin tarihini yaşayan eski yöneticilerin baskısıyla bu ittifaka evet dedikten sonra, "Siz gökten mi indiniz ne kadar düzgün insanlarsınız, Milli Ekonomi Modeli ne kadar da güzel şeyler bunlar. Biz bunu topluma anlattık mı bu bize yeter, topuna bedel ittifak" diyerek, yola çıktıktan bir hafta sonra birden bir baston ortaya çıkartarak MHP'nin üstüne saldırmaya başlaması ondan sonra ittifakı fiilen sabote edecek bir davranışı ve kendi idaresine de iftira ederek ikili oynayarak sabote etmiştir. Nasıl sabote etmiştir? İttifakın bir protokolü vardır. Bu protokolü biz Sayın Osman Çilsal ile birlikte oturduk kaleme aldık. Buna göre 17 milyon TL'yi seçim propagandalarını yürütmek için taahhüt etmiştir. Bu 17 milyonun nasıl harcanacağıyla ilgili bir ortak kurul oluşturularak bu rakamın ne kadarı TV reklamlarına gidecek, ne kadarı teşkilatlara gidecek, ne kadarı mitinglere harcanacak gibi bir çalışma yapıldı. DP kendi istekleri doğrultusunda "çatı parti olarak bütün bu harcamaları biz yapalım, yüzde 7'yi geçersek Hazine yardımını da biz alalım" dediler. Biz de uygun gördük. Sonra protokol gereği birlikte aldığımız kararlarda 15 ilde miting yapılacaktı. Seçime üç hafta kala kendi teşkilatlarına bayraklar göndermediler, el ilanları göndermediler. Ne oldu dediğimizde basıldı, basılacak diyorlardı. Namık Kemal Zeybek'in hemen altındaki ikinci sıradaki milletvekili adayı diyor ki, "5 bin tane el ilanı yeter". İstanbul gibi bir ilde partinin eski il başkanı ve milletvekili adayı. Ne seçim otobüsü, ne seçim minibüsü, ne el ilanı, ne bayrak. Biz Sayın Genel Başkanımız Haydar Baş ile birlikte kaç kere oturduk konuştuk. "Sayın Zeybek bilinçli olarak seçimi yönetmiyor" dedik. Haydar Baş Bey'in ifadesi "Evladım biz bu partide misafiriz, bana bu yetki verilmiş olsa ben bu seçimi son derece güzel yönetirim, bunu çalışmasını yaparım" şeklindeydi.   Sayın Haydar Baş Bey Bursa'da ilk seçim kampanyasını başlattığı zaman müthiş bir dalgalanma oldu. Eski bakanlık yapmış DP'nin ileri gelenleri Haydar Baş Bey'i ziyaret etmek, görüşmeler yapmak istediler. "Her ailede bir demokrat var,  17 milyon DP'li vardır" söyleminden sonra hemen ertesi günü gazete manşetlerinde "Haydar Baş genel başkanlığa oynuyor" iftira kampanyaları başlatıldı. Fakat biz hem kavga gürültü olmasın, hem de verdiğimiz bir söz var diye süreci durdurmadık. Biz ilk ittifak görüşmelerinde DP Gelen Başkan Yarıdımcısı Osman Çilsal'a şunu ifade ettik: "Bakın DP bundan önce bir sürü cerrahi operasyona tabi tutuldu. Daha önceki başkanlar ittifak görüşmelerini yaptılar, son dakikada ortalıktan kayboldular. Kapalı kapılar ardında iktidarla pazarlık yaptılar. Bu ittifakın millet adına bir fayda yürütebilmesi için ikinci bir hesabı düşünüyorsanız, lütfen bizi meşgul etmeyin. Birbirimizi samimi olarak kucaklayacaksak bu ittifakın içerisinde olalım". Ama onların verdiği sözler maalesef bizzat genel başkanın müdahalesiyle sabote edildi.   

TARİHİ GÖRÜŞME

En son BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş seçime 15 - 20 gün kala bariz bir biçimde genel merkezde çöreklenmiş üç beş kişinin sabotajıyla seçim sürecinin baltalanmak istendiğini, DP'nin yürüyüşünün DP Genel Merkezi tarafından engellenmek istendiğini görünce Namık Kemal Zeybek Beyle telefon görüşmesi yaptı. Dedi ki; "Bir enerj var, bir sinerji var, verdiğimiz sözler var, karşılıklı mutabakat var. Siz bunlara uymuyorsunuz, bize sormadan bir geceyarısı seçim bildirgesini değiştiriyorsunuz. Bize sormadan miting programını değiştiriyorsunuz, kendi memleketiniz Bayburt'ta miting yapıyorsunuz. Nezaket icabı bizi davet etmiyorsunuz. Bu nasıl beraberliktir? Yoksa siz başka güçlerle mi ittifak yaptınız?" Bunu açıkca ifade ediyor ve karşı taraf bir suçlu psikolojisi içerisinde olayı geçiştiriyor.  Demokrat Parti'de pırıl pırıl teşkilatlar var onaları tenzih ediyoruz, çilekeş kadrolar vardır onları tenzih ediyoruz ama üzülerek ve içinde de yaşayarak şunu ifade etmek durumundayız ki, DP yine üçüncü kez genel başkanları ve onların dar kadrosu tarafından maalesef içeriden de sabote edilerek bu süreç iktidar lehine oluşturulmuştur. Genel Başkanımız bu oyunu görünce; tabi ahde vefa var, yapıyı bozmanız mümkün değil ama çatı partı çalışmıyorsa genel merkez çalışmıyorsa sizin çalışmanızın bir kıymeti ve sonucu da olmayacağından Bursa mitinginde tarihe bir not düştü. Oynanan oyunu iki partili bir Meclis'in kurulmak istendiğini bunun için en kirli oyunlara baş vurulduğunu, MHP'nin belden aşağı vurularak, onların özel hayatına müdahale edilerek, bütün değerlerin ayaklar altına alınarak bir operasyon yürütüldüğünü ve oynanan bu çirkin oyunu bozmak gerektiğini ifade ederek aslında DP'nin ve bu yapının iktidara değil hiç değilse Meclis'te bir muhalif duruşa katkı sağlayacak bir süreci de işaret etmiştir. Bu boyutuyla da biz tarihe bir not düşmüş olduk. Bunu da milletimiz takdir edecektir."  
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla dayanıp ateşe verdi
Gürültü kavgasını özel harekat bitirdi
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı
'Hasarlı evlere girmeyin'
Açıklama sırasında depreme yakalandı
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla dayanıp ateşe verdi
Gürültü kavgasını özel harekat bitirdi
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı
'Hasarlı evlere girmeyin'
Açıklama sırasında depreme yakalandı
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı

Dilan ve eşi Engin Polat'ın soruşturması şüphelilerine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye

İstanbul merkezli 6 ilde düzenlenen ve Dilan Polat ile eşi Engin Polat'ın da tutuklandığı soruşturma kapsamında, 16 şüphelinin "vergi usul kanuna muhalefet" suçundan tahliyesine karar verildi

19.04.2024 12:08:00 / Güncelleme: 19.04.2024 12:14:38
AA
Dilan ve eşi Engin Polat'ın soruşturması şüphelilerine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Dilan ve eşi Engin Polat'ın soruşturması şüphelilerine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca, Engin Polat ve Dilan Polat'ın aralarında olduğu 16 şüpheli hakkında "Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi, Vergi Usul Kanunu ile Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi kanunlarına muhalefet" ile "suç örgütü kurma ve üye olma" suçlarından yürütülen soruşturma sürüyor.

Soruşturma kapsamında, aylık tutukluluk incelemesi yapan sulh ceza hakimliği, 16 şüphelinin "vergi usul kanununa muhalefet" suçundan tahliyesine karar verdi.

Hakimlik, şüphelilerin "suç örgütü kurma ve üye olma", "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" ve "Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun'a muhalefet" suçlarından ise tutukluluk hallerinin devamına hükmetti.

Ne olmuştu?

İstanbul merkezli 6 ilde 1 Kasım'da ve devamında düzenlenen operasyonlarda, Dilan Polat ve eşi Engin Polat'ın da aralarında bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı.

Soruşturma kapsamında daha önce şirketlerinde yapılan aramalarda dijital materyal ve defterlere el konulan Polat çiftinin de yer aldığı şüphelilerle ilgili MASAK ön inceleme raporu hazırlanmış, raporda tasfiye halindeki 3 firmadan aile bireylerine ait şirketlere sözde ticaret karşılığında sahte fatura kesilmesi yöntemiyle 200 milyon lira para girişi olduğu belirlenmişti.

Paranın yine aile bireylerine ait şirketler arasında transfer edildiği, son aşamada ise Engin Polat'ın sahibi olduğu Milda Gayrimenkul isimli firmada toplanarak gayrimenkul ve çok sayıda araç alındığının tespitinin ardından İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, şüphelilerin kimliklerini belirlemiş, İstanbul merkezli Ankara, Yalova, Ordu, Kırklareli ve Manisa'da 43 adrese eş zamanlı operasyon düzenlemişti.

Soruşturma kapsamında çalışmalarını sürdüren ekipler, Dilan ve Engin Polat'a ait bir medikal şirketin Ankara'da başka bir firmaya isim hakkını verdiğini, bu firmanın hesabındaki 1 milyon 800 bin liranın da ortakların kişisel hesaplarına aktarılmaya çalışıldığını tespit etmişti.

Dilan Polat, Engin Polat ve Sıla Doğu'nun da aralarında bulunduğu şüphelilerden 16'sı tutuklanmıştı.

Hakimlik, 27 şirkete kayyum atanmasına hükmetmişti.

Soruşturma kapsamında, Dilan Polat'ın 2019'da "şampiyonlar ligi" adıyla sosyal medya hesabından paylaştığı fotoğrafta yer alan bazı kişiler kimlikleri tespit edilip soruşturmaya dahil edilmiş, savcılık, sosyal medya fenomeni olan bu kişiler hakkında yurt dışına çıkış yasağı getirilmesini talep etmişti.

Anadolu 2. Sulh Ceza Hakimliği, sosyal medya fenomenleri Eylül Öztürk Özkan, Feyzanur Başar, İleyda Topal, İlke Ela Göz, Kadir Yiğit, Mervenur Korkut, Muhammet Oğuz Başar, Murat Yiğit, Nurgül Yiğit, Tolunay Topal, Tuğba Demirhan, Yavuz Selim Korkut, Habip Özsefil, Huri Özsefil ve Özge Duman'a yurt dışına çıkış yasağı getirmişti. 

Terör saldırısında şehit edilen babasının koltuğuna 29 yıl sonra kendisi oturdu

Tunceli'nin Nazımiye ilçesinde 29 yıl önce terör örgütü PKK tarafından şehit edilen dönemin Belediye Başkanı Kemal Tekin'in oğlu Ali Emrah Tekin, 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimlerde belediye başkanı seçildi. Tekin, babasının ilkeleri doğrultusunda Nazımiye halkına hizmet etmenin birinci amaçları olduğunu söyledi.
19.04.2024 10:02:00 / Güncelleme: 19.04.2024 10:17:27
İhlas Haber Ajansı
Terör saldırısında şehit edilen babasının koltuğuna 29 yıl sonra kendisi oturdu
Terör saldırısında şehit edilen babasının koltuğuna 29 yıl sonra kendisi oturdu
Tunceli'nin Nazımiye ilçesinde 3 dönem belediye başkanlığı yapan Kemal Tekin, 7 Nisan 1995'te ilçedeki evinde terör örgütü PKK mensuplarının saldırısı sonucu şehit edilmişti.



Aradan geçen 29 yılın ardından oğlu Ali Emrah Tekin, 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimlerde tüm rakiplerini geçerek CHP'den Nazımiye Belediye Başkanı seçildi.

Mazbatasını alarak göreve başlayan 41 yaşındaki Ali Emrah Tekin, son seçimlerde Nazımiyelilerin büyük çoğunluğunun kendisini tercih etmesinden mutluluk duyduğunu belirterek, 'Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Tabi bu seçimlerin bizim açımızdan şöyle özel bir durumu var. Bir seçim olmasının ötesinde benim ve ailem için farklı bir anlam ifade ediyordu. Şöyle ki 29 yıl önce maalesef terör saldırısı sonucu yine Nazımiye Belediye Başkanlığı görevini yürüten babam şehit edilmişti. Dolaysıyla Nazımiyeli hemşehrilerimiz aradan geçen 29 yıla rağmen tekrar bu anlamda bizi destekleyerek yaşanan bu olaya verdikleri tepkiyi göstermiş oldular. Duygusal anlamda da bizim için önemli bir durumdu' dedi.



''29 yıl sonra bayrağı teslim aldık''

Babasından devraldığı görevi layıkıyla yürütmenin gayreti içinde olacağını belirten Tekin, 'Babam iyi bir insandı. Her zaman hemşehrilerinin iyiliği, güzelliği anlamında çalışmalar yürüttü. Dolasıyla biz 29 yıl sonra bu bayrağı teslim alarak aynı şekilde, babamın tavsiye verdiği şekilde bu yetkiyi hemşehrilerimizin yararına olacak şekilde kullanmaya devam edeceğiz' diye konuştu.



İlçenin küçük ve kısıtlı imkanlara sahip olduğuna vurgu yapan Başkan Tekin, 'Bugüne kadar bu kısıtlı kaynakların sebep olduğu borçlanma da söz konusu. Bunların bir şekilde çözülmesi için aday olduk. Bunların hepsinin aşılarak Nazımiyeli hemşehrilerimize daha kaliteli hizmet sunmak adına adaydık adaylığımız başkanlığa dönüştü. Dolayısıyla bütün enerjimizi bundan sonra bu anlamda harcamış olacağız. Hem kaymakamlığımız hem valiliğimizden destek alacağız inşallah. Onun dışında Cumhuriyet Halk Partili belediyelerden halkçı belediyecilik anlayışı doğrultusunda destek almayı bekliyoruz, umuyoruz. İlçemiz için iki kıymetli değerimiz var. Biri rahmetli Kamer Genç biri de bir önceki genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu. Bu iki değeri var etmiş bir ilçeyiz. Genel başkanımız Özgür Özel'in de desteğiyle ilçemizi yeniden yaşanabilir, tersine göçü sağlayabilecek bir duruma getirmek istiyoruz. Bu anlamda partimizin büyük katkı sunacağını biliyoruz. Onun özgüveni içerisindeyiz' şeklinde konuştu.

Kaçak kazı ihbarına giden ekipler yere gömülü mühimmat buldu

Van'ın İpekyolu ilçesi kırsalında define avcılarının kazı yaptığı ihbarı üzerine olay yerine giden jandarma ve emniyet personeli, yere gömülü vaziyette mühimmat ele geçirdi.
19.04.2024 09:41:00
İhlas Haber Ajansı
Kaçak kazı ihbarına giden ekipler yere gömülü mühimmat buldu
Kaçak kazı ihbarına giden ekipler yere gömülü mühimmat buldu
Edinilen bilgiye göre olay, İpekyolu ilçesine bağlı Kevenli Mahallesi kırsalında dün sabah saatlerinde gerçekleşti.

Kırsal alanda kazı yapan define avcılarının ihbarı vatandaşlar tarafından jandarma ekiplerine bildirildi.

Erek Dağı eteklerindeki alana giden jandarma ekipleri, yere gömülü vaziyete mühimmat tespit etti.

Jandarmanın ardından görevi emniyet ekipleri devraldı.

Bölgede güvenlik önlemi alan ekipler, içerisinde patlayıcı malzemenin de bulunduğu alanda çalışma başlattı.

Ekipler çalışmanın ardından kazı alanındaki mühimmatı ele geçirdi.

Bölgede kim ve kimlerin kazı yaptığı araştırılırken olaya ilişkin soruşturma sürüyor.

'Mahzen-29' operasyonlarında suç örgütü üyesi 32 şüpheli yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya İstanbul'un Beşiktaş, Avcılar, Esenyurt ve Kağıthane ilçelerinde düzenlenen 'Mahzen-29' operasyonlarında organize suç örgütü üyesi 32 şüphelinin yakalandığını açıkladı.
19.04.2024 08:19:00
İhlas Haber Ajansı
'Mahzen-29' operasyonlarında suç örgütü üyesi 32 şüpheli yakalandı
'Mahzen-29' operasyonlarında suç örgütü üyesi 32 şüpheli yakalandı
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın paylaştığı bilgilere göre; İstanbul'un Beşiktaş, Avcılar, Esenyurt ve Kağıthane ilçelerinde düzenlenen 'Mahzen-29' operasyonlarında, kasten adam öldürme, kasten adam öldürmeye teşebbüs, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, mala zarar verme, 6136 sayılı kanuna muhalefet, uyuşturucu imalatı ve ticareti, tehdit ve hakaret suçlarına karıştığı tespit edilen organize suç örgütü üyesi 32 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı.

EGM KOM Başkanlığı koordinesinde, İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, Asayiş Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Şube Müdürlüklerimizce koordineli olarak yapılan çalışmalarda İstanbul genelinde; 08.04.2024-17.04.2024 tarihleri arasında; Beşiktaş, Avcılar, Esenyurt ve Kağıthane ilçelerinde gerçekleşen operasyonlarla yakalanan 32 şüphelinin; M.A. isimli iş insanına yönelik kasten öldürmeye teşebbüs eylemini, Esenyurt ilçesinde iş insanı O.Z.'nin iş yerine yönelik 12.04.2024 ve 13.04.2024 tarihlerinde gerçekleştirilen kurşunlama eylemlerini, Avcılar ilçesinde iş insanı O.Z.'nin ikametine yönelik 09.04.2024 ve 13.04.2024 tarihlerinde gerçekleşen kurşunlama eylemlerini, Esenyurt ilçesinde 15.04.2024 tarihinde basına görüntüleri yansıyan kişiyi kaçırma eylemini, Kağıthane ilçesinde 13.04.2024 tarihinde D.E. isimli şahsın silahla öldürülme eylemini, Kağıthane ilçesinde 08.04.2024 ve 13.04.2024 tarihlerinde Mert Yedi Emin otoparkına el bombası atılması eylemlerini, Eyüpsultan ilçesinde 16.04.2024 tarihinde örgüt mensuplarına dağıtılmak üzere satışa hazır şekilde 30 adet silah temin ettikleri ve çok sayıda silah parçasını birleştirerek silah üretimi gerçekleştirdikleri tespit edildi.

Operasyonlar sonucu 34 adet ruhsatsız tabanca, 2 adet ruhsatsız otomatik tabanca, bahse konu 3 farklı eylemde kullanılan araç ve araçlarda kullanılan 3 adet sahte plaka, muhtelif miktarda satışa hazır paketlenmiş uyuşturucu madde, 1 adet hassas terazi ve çok miktarda döviz ve Türk Lirasına el konuldu.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.