Kader

Nerde başlar, nerde biter? Kader sorumluluğu yüce makama atıp kurtulma kelimesi midir? Kader tercih mi yoksa tercihlerin sonucu mudur?

Deprem coğrafyası kader, üzerine dikilen binaları diken kendi irademiz değil midir?

İşsizlik kader midir, işsizliği çözemeyen iradeyi seçmeyi tercih ederken. Peki, o işsizliğin işçiyi, işyerindeki aksaklıklara rağmen çalışmaya devam etmek zorunda bırakması, sonra da uyarıları dikkate alınmayan işçinin, öngördüğü felaketi yaşaması kader midir? Ya da kim için kaderdir, kim için değildir?

Medine'de devesini salmış halde tevekkül ettiğini söyleyen kişiye Peygamberimiz (s.a.a), der ki "sen deveni bağla sonra tevekkül et." Bu hepimiz için ölçü değil midir?

Şu faciada aklıma ne geldi? Irak'a bir Ramazan gecesi ilk bomba düştüğünde, ABD uçakları bizim üslerimizi kullanıp çoluk çocuk demeden, iktidarımızın verdiği ruhsatla katliam yaptığında, bugünkü FETÖ mensupları Irak'ta yaşanan tecavüzlere "kader" diyordu muhataplarına.

Kadere iman eden Müslümanlar olarak, kıyafetlerinizin rengi, cep telefonlarınızın modelini seçerken, parasızlığın seçimlerimizi son derece dar bir tercih bandına sıkıştırdığı halde bile, bin kere düşünüp kullanıyoruz cüzi irademizi. Lütfen geleceğimizi şekillendirecek; tarlaları çöl, madenleri mezar, gençlerimizi işsiz, sınırlarımızı kevgir yapabilecek tercihlerinizi yaparken elinizdeki geniş yelpazeyi iyi değerlendirin. Çünkü bu kader değil sizin tercihleriniz.

Tercih sebep, kader sonuç.