logo
30 MAYIS 2025

Kafkasör'e kıymayınız

23.02.2016 00:00:00
Artvin'deki olaylarda Falih Rıfkı Atay'ın bir sözünü anımsadım. Atay diyor ki, "Yeşile koşan bir ülkeden yeşili kovalayan ülkeme geldim." İngiltere'de ağaca, yeşile verilen önemi en kısa ve anlamlı biçimde anlatmış bize.
Bilmem Artvin'i bilir misiniz? İnsanını tanır mısınız? Bana öyle geliyor ki bu olayları tahlil edenler biraz ezbere konuşuyorlar.  Çünkü orayı ve o bölgede yaşayan insanları tanımıyorlar. Orada her kadın ana, her kız, bacı; her erkek baba ve kardeştir. Kadını, erkeği iç içedir. Kadını, erkeği, düğünde, tarlada, bağda, bahçede birliktedir.
Alışılmış ve kalıplaşmış sözlerle Artvin'in insanını suçlamaya kalkışmak havanda su dövmek gibidir. Çünkü Artvin Ata'sına bar armağan eden kültürlü insanların şehridir. Artvin insanı, Cumhuriyet yasalarına, Cumhuriyet kazanımlarına sahip çıkmaktadır. Irk, dil, din, mezhep ayırımı gözetmeksizin insana insanca bakan beyine, gözlere, yüreğe sahip insanlar kentidir.
Bir gün baktık ki boğa güreşleriyle ismini dünyaya duyurmuş bir kent ve onun uzantısı Kafkasör ve bir parçası olan Cerattepe yağmalanmak istenmektedir. Asırlardan beri gözü gibi korumuş ve varlığı ile nefes almış olduğu ağaçlarının kesileceğini duyan her Artvin sevdalısı uygar direniş göstermiştir. Demokratik hakkını kullanan hemşerilerimiz elbette ki kendi topraklarına yeşilliğine sahip çıkmayı kendine doğal hak olarak görmüştür ve görmektedir de.
Birileri gelecek, dağlarınızı oyacak, ağaçlarınızı kesecek, suyunuzu kirletecek, göçmen kuşların yolunu kesecek. Artvinli de bunlara tepki göstermeyecek. Araştırma yapılıyor ve verilen raporda buradaki maden girişimi doğayı bozacağı, insan yaşamını olumsuz etkileyeceği açık açık yazılıyor. Buna karşın bir şirketin çıkarı için devlet, tüm gücüyle haklarını, doğasını, topraklarını koruyan insanlara orantısız güç kullanmaktan geri kalmıyor. Şirket, polis ve zırhlı araçlarla bölgeye giriyor. İnsanımız Cennet gibi güzel alanı korumak için sokağa dökülüyor ve zırhlı araçlara bedenlerini siper ediyorlar. O güzelliği korumak için yol vermeyen insanlara polis gazla karşı koyuyor, copla dövüyor ve insanları dağlara kadar kovalıyor. Yazık!.. İçlerine sızmış kışkırtıcılar olabilir. Ama devletin görevi bu kötü niyetli insanları bulup çıkarmak değil midir?
Ne yazık ki kendilerinin baş tacı ettikleri bu şirkete henüz yer teslim edilmiş değildir. Yasal olmayan bir girişim karşısında polis, vatandaşın yanında yer alması gerekirken insanlarımızın döve döve oradan uzaklaşmalarını sağlıyor.
Dönüp dolaşıyor ve "Milli Ekonomi Modeli" tezine geliyoruz. Çünkü o yaklaşım devleti ve insanı ön plana çıkarmaktadır. Milli ekonomi ile ulus mutlu, devlet mutlu olacaktır. Çünkü devletin toprakları ve madenleri eşe dosta peşkeş çekilmeyecek toplum yararına o topraklar ve madenler kullanılacaktır.
Artvinli bu kabusu yaşıyor, ama onurlu mücadelesinden caymıyor. Paranın satın alamayacağı eşsiz güzellikleri paraya çevirmek için şiddet kullanan devletin kasasına çok az para girecekken şirkete bol keseden kazanç sağlamanın savaşı veriliyor. Zenginliklerine, zenginlik katmak gayretidir bu kaba kuvvet.
Bilinçsiz biçimde doğaya saldırmak isteyen o şirket ve onun koruyucuları şunu bilmelidir ki doğa kendine yapılanı affetmez. Ama olan orada yaşayan insanlara oluyor. Kazanılan para da altın da doğa canavarlarını kurtaramaz.
Desene doğanın intikamı cebini dolduran şirkete ne?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Ekrem Yazar / diğer yazıları
Bayram ikramiyesi ödemelerinde
Tarihler belli oldu
İş gücü verileri paylaşıldı
İşsizlik geçen aya göre arttı
TÜİK 3 aylık büyüme verilerini açıkladı
Beklentilerin altında gerçekleşti
Ev ilanlarında yeni dönem
Fahiş fiyat artışına yaptırım geldi
İzmir'de otomobile silahlı saldırı
Aynı aileden 3 kişi hayatını kaybetti 3 kişi ağır yaralandı
Verim yarı yarıya düştü
Çiftçiye şimdi de kuraklık şoku
Yabancı çeteler her yerde
6 ilde 23 kişi yakalandı
'Türkiye olmasaydı Kıbrıs Filistin gibi olurdu'
KKTC Başbakanı Üstel'den çarpıcı açıklama
Narin Güran Davası
15 sanık adliyede
ABD''den Rusya'ya 'müzakere' uyarısı
Reddederse yaptırım masada
Trump, mahkemenin kararına 'siyasi' dedi
"Tamamen Trump nefreti mi?"
İBB soruşturmasında 3 tahliye
Etkin pişmanlıktan yararlandılar
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Kurban
Gazze'de ateşkes
İsrail ve Hamas kabul etti
Bingöl'de 4,3 büyüklüğünde deprem
Merkez üssü Kiğı ilçesi
Bayram ikramiyesi ödemelerinde
Tarihler belli oldu
İş gücü verileri paylaşıldı
İşsizlik geçen aya göre arttı
TÜİK 3 aylık büyüme verilerini açıkladı
Beklentilerin altında gerçekleşti
Ev ilanlarında yeni dönem
Fahiş fiyat artışına yaptırım geldi
İzmir'de otomobile silahlı saldırı
Aynı aileden 3 kişi hayatını kaybetti 3 kişi ağır yaralandı
Verim yarı yarıya düştü
Çiftçiye şimdi de kuraklık şoku
Yabancı çeteler her yerde
6 ilde 23 kişi yakalandı
'Türkiye olmasaydı Kıbrıs Filistin gibi olurdu'
KKTC Başbakanı Üstel'den çarpıcı açıklama
Narin Güran Davası
15 sanık adliyede
ABD''den Rusya'ya 'müzakere' uyarısı
Reddederse yaptırım masada
Trump, mahkemenin kararına 'siyasi' dedi
"Tamamen Trump nefreti mi?"
İBB soruşturmasında 3 tahliye
Etkin pişmanlıktan yararlandılar
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Kurban
Gazze'de ateşkes
İsrail ve Hamas kabul etti
Bingöl'de 4,3 büyüklüğünde deprem
Merkez üssü Kiğı ilçesi
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.