Bir zamanlar, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastanesi'nden bir gurup "entel", kapının da açık unutulmasını fırsat bulup kaçıvermiş.
Doluşmuşlar Bakırköy'ün meydanına.
Tutuşmuşlar birbirlerinin belinden ve başlamışlar "çevreye saygılı", tozsuz dumansız, amansız ve dermansız trencilik oynamaya.
Çuff, çuff, çuff...
O vakitler "entel" pek fazla değil.
Hele "İslamcı entel" aramakla bulunmuyor, yok yani.
Sarmış milleti bir korku.
Kuşatmış içlerini bir sorgu.
Saddam'ın kitle imha silahlarından çok daha fazladır bu "entel" korkusu.
Son çare Mazhar Osman'a ulaşılmış.
Aman Osman, canım Osman!
Ulaş buraya heman!
İşler çok yaman.
"Dokunmayın aslanlarıma" demiş Osman.
Başka çare yok, ahali, başlamış Osman'ı beklemeye.
Gelmiş Mazhar Osman, geçmiş tren katarının en arkasına, tutmuş bir "entel" belini, o da başlamış çufçuflamaya.
Bir bir sollamış katarları ve birden lokomotif oluvermiş.
Aynen ülkede yönetimi ele geçirmek gibi.
Kumanda artık Mazhar Osman'dadır.
Yönetimi kaptıran bizim "entel" grup, kısa bir müddet sonra büyük umutlarla çıktıkları hastane kapısından içeri girmişler.
Ne de olsa idareyi başkasına kaptırmışlar.
Ne yapsalar nafile, az önce geçti kafile.
İster sergi yap, ister defile.
Hıyar tutmuyor artık file.
Ve arkadan bir ses duyulur.
Aynen, hapishane koğuşunun o demir kapısının sesi gibi.
Olanları büyük bir şaşkınlık içinde izleyen "entel" gurup, işin bu kadar süratle nasıl sonuçlandığını hayretler içinde düşünürken, bir yandan da şöyle söylenir:
"Vay be! Ulan aynı yere gelmişiz!"
Buraya kadarı bir fıkradır ve bundan sonrasıyla hiçbir ilgisi yoktur.
On beş günlük aradan sonra aynı yerden başlayayım.
Bu on beş günlük süre içinde neler oldu, neler bitti, aslında neler ekilip neler biçildi, hepsine değinmek zor. Ama önem sırasına göre, bazılarını tarihleri geçmiş olsa da, irdeleyeceğiz.
Doluşmuşlar Bakırköy'ün meydanına.
Tutuşmuşlar birbirlerinin belinden ve başlamışlar "çevreye saygılı", tozsuz dumansız, amansız ve dermansız trencilik oynamaya.
Çuff, çuff, çuff...
O vakitler "entel" pek fazla değil.
Hele "İslamcı entel" aramakla bulunmuyor, yok yani.
Sarmış milleti bir korku.
Kuşatmış içlerini bir sorgu.
Saddam'ın kitle imha silahlarından çok daha fazladır bu "entel" korkusu.
Son çare Mazhar Osman'a ulaşılmış.
Aman Osman, canım Osman!
Ulaş buraya heman!
İşler çok yaman.
"Dokunmayın aslanlarıma" demiş Osman.
Başka çare yok, ahali, başlamış Osman'ı beklemeye.
Gelmiş Mazhar Osman, geçmiş tren katarının en arkasına, tutmuş bir "entel" belini, o da başlamış çufçuflamaya.
Bir bir sollamış katarları ve birden lokomotif oluvermiş.
Aynen ülkede yönetimi ele geçirmek gibi.
Kumanda artık Mazhar Osman'dadır.
Yönetimi kaptıran bizim "entel" grup, kısa bir müddet sonra büyük umutlarla çıktıkları hastane kapısından içeri girmişler.
Ne de olsa idareyi başkasına kaptırmışlar.
Ne yapsalar nafile, az önce geçti kafile.
İster sergi yap, ister defile.
Hıyar tutmuyor artık file.
Ve arkadan bir ses duyulur.
Aynen, hapishane koğuşunun o demir kapısının sesi gibi.
Olanları büyük bir şaşkınlık içinde izleyen "entel" gurup, işin bu kadar süratle nasıl sonuçlandığını hayretler içinde düşünürken, bir yandan da şöyle söylenir:
"Vay be! Ulan aynı yere gelmişiz!"
Buraya kadarı bir fıkradır ve bundan sonrasıyla hiçbir ilgisi yoktur.
On beş günlük aradan sonra aynı yerden başlayayım.
Bu on beş günlük süre içinde neler oldu, neler bitti, aslında neler ekilip neler biçildi, hepsine değinmek zor. Ama önem sırasına göre, bazılarını tarihleri geçmiş olsa da, irdeleyeceğiz.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Hz. Muhammed'den (saa) kim niye rahatsız olur? / 17.03.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024