Kâmil insan

Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın "Makalat" adlı eserinde kamil insan şöyle tarif ediliyor:

"Kamil insan, bütün alemleri kendinde toplayan âlemdir, bu alemin ruhu, âlemde onun cesedidir. Bu manada önde her zaman Peygamber Efendimiz (s.a.a) vardır.

Kâmil insan, hem madde alemini hem de mana alemini seyreden, keşfeden, bilen ve bildiren aynadır. Onun için bir kudsi hadiste, "Ben yere göğe sığmam, mümin kulumun kalbine sığarım" buyrulur. Kısacası kamil insan, kalbi ile sonsuz bir alemdir.

Yaşayış ve idrakleri bakımından insanları üçe ayırmak gerekir.

1- Yalnız hayvanî duyguları ile dünyada hayat yaşayanlar,

2- Yalnız manevi hayat yaşayanlar,

3- Maddi ve manevi hayatı birleştirip, her ikisini de yaşayanlar.

Alemi değerlendirme de en üstün hal üçüncü haldir. Ne dünyası için ahiretini, nede ahireti için dünyasını terk etmemiş insandır kamil insan. O her ikisini de Allah için yaşayandır. Halk içinde Hak ile olmaktır, halk ile Hakk'ı unutmamak esastır. Bu hal kamil insanın halidir.

Kâmil insan, Hakk'ın zatında yokluk içindedir ve o her haliyle Hakk'ı zikirle meşguldür.

İnsan-ı kamil, insanları Hakk'a götürmekte de mükelleftir. Denilebilir ki, irşad, onların başta gelen görevidir. Onlar, irşad ettiği öğrencilerine yaşayışlarıyla örnektir. Kısaca onların dersi dil ile değil, hâl iledir.

İrşad ehli mademki yaşayışı ile örnektir, o halde onun hem dünya hem de ahireti için çalışması da örnek olmalıdır.

İnsan-ı kamil, geçimi için başkalarına el avuç açan insan değildir. Bilakis bu vadide de himmetini insanlardan esirgemeyen insandır.

İnsan-ı kamilin vazifelerinden biri de bilgisizlik ile cahil kalmış insanlara, Hakk'ı tanıtıp kafaca ve ruhça insan yapmaktır.

Yüce Rabbimiz En'am suresinin 90. ayetinde, "Onlar Allahın hidayet ettiği kimselerdir; onların hidayetine uy" buyurarak insan-ı kamilleri insanlara öğretmen kılmış, insanlar da onların öğrencileri olmuşlardır. Onların bu mümtaz vazifelerinden dolayı, Allah indinde özel mertebeleri ve mevkileri vardır."

Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız da bizleri gerek maddi gerekse manevi olarak eğitmiş, bizleri ahir zaman fitnelerinden koruyacak önemli uyarılarda bulunmuştur.

Halk içinde Hak ile olup bizlere hakkı tanıtmıştır, dinlerarası diyalog safsatalarının olduğu zamanlarda bizleri uyarılarıyla bu fitneden korumuş, halk içinde Hakkı da unutmamıştır, bizlere hep anlatmış, Anadolu'yu karış karış gezerek insanları irşad etmeye çalışmış, doğruları anlatmaya, yanlışları göstermeye çalışmıştır. Bu nasıl bir ömürdür, işte halk içinde Hak ile olmaktır, halk ile Hakkı unutmamaktır, halkına Hakk'ı sevdirmeye çalışmaktır bu.

Altmışı geçkin kitapları ile bizleri Ehl-i Beyt ile tanıştırmıştır. Üstü örtülen, gizlenen Ehl-i Beyti, Ehl-i Beyt külliyatı ile seminerler ile sempozyumlar ile Türk Milletine hatırlatmış, bizlere hem milli hem dini bütünlüğümüzü sağlayacak bilgiler vermiş bu bilgiler ile büyüyen bu gençlik, yetişen bu insanlar da Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın öğrencileri olmuşlardır.

Bizler için en önemlisi Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız bizim öğretmenimiz olmuştur. Onun öğrencileri, onun eğittiği gençler olduğumuz için ne kadar gurur duysak az.

Hz. Ali Efendimizin bir sözü vardır, "Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum" diye… Peki, biz Hocamıza karşı teşekkürümüzü, minnetimizi nasıl sunacağız onu düşünmemiz lazım.

Onun eserlerini okuyarak, anlayarak, hayatımıza geçirerek, onun yolundan giderek, onu örnek alarak, onun istediklerini yaparak, ona layık olmaya çalışarak ki huzuruna çıktığımızda bizimle gurur duysun, işte benim evlatlarım bunlar diyerek bizleri Rabbimize taşısın.

Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız aynı zamanda hem ilahiyat profesörü, hem bir sanayici, hem öğretmen, hem de bir ticaret erbabıydı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e can u gönülden bağlı, vatansever bir insandı.

Hem bu dünyası için hem de ahireti için bizlere çok güzel örnek olmuştur. Hem dinini koruyacaksın, en güzel bir şekilde yaşayacaksın hem vatanı koruyacaksın, seveceksin, sahip çıkacaksın.

Hocamın eserinde de belirtildiği gibi O hem maddi hem de manevi hayatını birleştirip, her ikisini de en mükemmel şekilde yaşamıştır. Ve bizlere örnek olmuş, yol göstermiştir.