ABD ve İngiltere'de başlayan ve bütün dünya piyasalarına dalga dalga yayılan ekonomik krizin ana sebebi finansal değil, yapısaldır.Ne demek istediğimizi şöyle izah edelim.Kriz para piyasalarında oluşan bir tıkanmadan kaynaklanmadı; bilakis, halkların alım gücündeki daralmadan, tüketim harcamalarındaki tıkanmadan kaynaklandı. ABD ve İngiliz vatandaşları gelirleri yetersiz olması sebebiyle kredilere yöneldiler ve gelirleri aldıkları borçları ödeyemeyecek noktaya gelince de tıkandılar. Önceleri dünya piyasalarında krizler yaşanırdı ve ABD para politikalarıyla bunu bir şekilde aşardı, ama bu sefer krizin merkezinde hayal ekonomisinin sanal lideri olan ABD var ve ABD'deki bu krizin merkezinde de tüketim kabiliyetini yitirmiş geniş tabanlı halk tabakaları var.ABD yönetimi bu yapısal çöküntüyü fark ettiği için Kapitalist anlayışa ters düşmesine rağmen ilk defa devlet eliyle tüketimi destekleme kararı aldı.ABD, 0,75 puanla büyük bir faiz indirimine gitmesine rağmen beklediğini bulamadı. Bunun neticesinde aldığı teşvik kararının doğru olduğu kanaati daha da pekişmiş olacak ki, Beyaz Saray Sözcüsü Dana Perino yaptığı açıklamada, acil önlem için belirlenen 150 milyar dolarlık teşvik paketinin genişletilmesine kapının kapalı olmadığını ifade etti.İngiliz basınında çıkan haberlere bakılırsa, İngiltere'nin ABD ile benzer bir takım önlemler alacağı ifade ediliyor. İngiltere Merkez Bankası Başkanı Mervyn King'in "Ekonomimizi sallayan fırtına üzerinde pek az kontrolümüz var" şeklindeki sözleri de Kapitalist anlayışın dışında bir çözüm arayışında olduklarını gösteriyor.Önümüzdeki günlerde Avrupalı liderlerle ABD yöneticileri bir araya gelerek bu konuyu masaya tekrar yatıracaklar.Dikkat ederseniz, sürekli başta ABD yönetimi olmak üzere diğer gelişmiş ülkelerin Kapitalist anlayışın dışında çözüm aradıklarını ifade ediyoruz. Dilerseniz ABD'nin son acil önlem paketiyle bu ifademizin ispatını ortaya koyalım.Geçtiğimiz günlerde ABD Merkez Bankası Başkanı Ben Bernanke, "yavaşlayan ekonomiyi canlandırmak için, çabuk harcayacakların cebine para konması" gerektiğini açıklamıştı. ABD Başkanı Bush ise yıllık 85 bin dolara kadar -yaklaşık 100 milyar lira- geliri olan vatandaşlarını kapsayan vergi indiriminin de içinde olduğu tüketimi destekleme kararı almıştı.ABD'nin attığı bu adımlar ve yaşanan son gelişmeler Kapitalizm'in de Sosyalizm gibi çöktüğünün ispatıdır. Neden mi?* Kapitalist anlayışta devletin piyasalara müdahale etmesi kabul edilmez. ABD devlet eliyle tüketiciyi teşvik kararı alarak bu anlayışı rafa kaldırmıştır.* Kapitalizmin temelinde "her arz kendi talebini doğurur" anlayışı vardır. Yani piyasaları serbest bırakırsanız, yapılan her üretim tüketim olarak karşılığını kendiliğinden bulur diye düşünürler. Piyasada üretim vardır, ama vatandaşların tüketim kabiliyeti olmadığından piyasalar tıkanmıştır. Tüketim kendiliğinden oluşmamıştır. Bu da Kapitalizmin bu temel görüşünü çürütmüştür. ABD yönetimi tüketimi teşvik etme kararıyla bu anlayışın artık demode olduğunu göstermiştir.* Kapitalizmde "Kaynaklar sınırlı, ihtiyaçlar sınırsız" mantığı hakimdir ve bu yanlış anlayışın eseri olarak tüketim yani talep mali disiplin politikalarıyla sürekli daraltılmak istenmiştir. Bu son gelişmeler bunun da yanlış olduğunu göstermiştir. Kaynaklar sınırlı diye ve bu kaynakları sadece belli bir kesim değerlendirsin diye yola çıkıldığında üretimin de yaşanan pazar darlığı sebebiyle anlamsızlaştığı görülmüştür. Neticede talebi teşvik etme kararı alınmıştır.* Kapitalist anlayışta sürekli olarak sermaye sahiplerinin önü açılmıştır. İlk defa belli bir gelir düzeyinin altındakilere teşvik, vergi indirimi uygulanıyor.Bütün bu ve benzeri sebepler gösteriyor ki Kapitalizm artık iflas etmiştir.Peki, ABD bu teşvik uygulamasını nereden aldı?Tabii ki BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya koyduğu Nobel'e aday Milli Ekonomi Modeli'nden (MEM). Ekonominin dengeye oturmasını üretim-tüketim dengesine oturtan, tüketim olmadan üretimin hiçbir anlam ifade etmediğinden bahseden tek model MEM.MEM halkın kimseye ihtiyaç duymadan hayatını devam edebileceği bir sosyal devlet anlayışını ortaya koyuyor. Ve bu kapsamda vatandaşlık maaşı, doğum parası, asgari ücretin 2000 YTL olması, ücretsiz elektrik, tarım kesimine yüzde 50 avans gibi sosyal devlet projeleriyle vatandaşların asgari geçimini devlet eliyle garanti altına alıyor.Ülkemiz için düşünürsek, bu 70 milyonluk ülkemizde 70 milyon insanın da sağlıklı tüketmesi, diğer bir ifadeyle sağlıklı bir iç pazar olması anlamına gelmektedir.70 milyonluk bir iç pazarın olduğu, sıfır faizli kredilerle ve düşürülen maliyetlerle üretim imkanı da üreticilere sağlandığında Türkiye'de artık üretim problemi ve üretilen mamullerine pazar bulma problemi olur mu?Daha birçok şeyler söylenebilir, ama özetle ifade etmek gerekirse, önce Sosyalizm şimdi de Kapitalizm iflas etmiştir, bundan sonraki süreç Milli Ekonomi Modeli'nin adım adım uygulandığı ve uygulandıkça gerçek çözüm olduğunun pratik olarak da ispatlandığı bir dönem olacaktır.Darısı Türkiye'nin başına?
Murat Çabas / diğer yazıları
- ‘AKP sebep, enflasyon sonuç’ / 04.05.2024
- Asgari ücret artmadı, enflasyon arttı! / 03.05.2024
- Taksim Meydanı, emekçilere neden kapalı? / 01.05.2024
- Vizesiz seyahat derken vizeyle hayal oldu! / 30.04.2024
- Bakan Şimşek’e göre sıkıntılar geride kalmış! / 27.04.2024
- Hükümetin enflasyonla mücadelesi millete zarar veriyor / 26.04.2024
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Asgari ücret artmadı, enflasyon arttı! / 03.05.2024
- Taksim Meydanı, emekçilere neden kapalı? / 01.05.2024
- Vizesiz seyahat derken vizeyle hayal oldu! / 30.04.2024
- Bakan Şimşek’e göre sıkıntılar geride kalmış! / 27.04.2024
- Hükümetin enflasyonla mücadelesi millete zarar veriyor / 26.04.2024
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024