"Kapitalist anlayışın dış ticaret konusunda çeşitli modelleri vardır... Karşılaştırmalı ve mutlak üstünlükler kuralına göre; ülkeler, ucuza ürettikleri ve üstün oldukları malları üretip ihraç etmeli; üstün olmadıkları, yani pahalıya ürettikleri malları ise ithal etmelidirler. Bu tavsiyeye uyan az gelişmiş ülkeler, zamanla küresel güçlere boyun eğerek onlara her alanda bağımlı hale gelmişlerdir. Çünkü bir ülke, maliyeti ne olursa olsun gıda, savunma, eğitim, sağlık gibi temel alanlardaki ihtiyaçlarını kendisi üreterek karşılayamıyorsa; ayakta durması ve varlığını devam ettirmesi mümkün değildir. Zira ülke, artık 'açık Pazar' haline gelerek, iktisadi ve siyasi bağımsızlığını kaybedecektir. Çin'in enerji, hammadde, vergi gibi giderleri 'dünya standartlarının altına çekmesi' ile; Çinli firmalar, bizden çok daha az maliyetle mal satmaktadırlar. Bu mantığa göre, bizim hiçbir şey üretmeyip her şeyi Çin'den almamız gerekmektedir. ABD ve AB ülkeleri, çiftçisine yılda 100 milyar dolar üretim desteği verdiği için tarım ürünlerini bizden daha ucuza mal etmektedir. O zaman tarım ürünlerini de bu ülkelerden almalıyız. Bu durum, ülkeleri açık pazar yapmaktan başka bir işe yaramaz. Mukayeseli Üstünlük Teorisi gereği 'siz tarım ürünlerini üretin; sanayi ürünlerini biz size satalım' şeklindeki öneriye, Mustafa Kemal Atatürk, devlet üretme çiftlikleri kurarak ve bizzat traktöre binip poz vererek cevap vermiştir. Ayrıca Kayseri'ye kurduğu uçak fabrikasından Belçika'ya uçak ihraç ederek Kapitalist anlayışın oyununu bozmuştu." "Liberal - Kapitalist anlayışın Faktör Donatım Teorisi ise 'işgücü açısından zengin ülkeler emek yoğun malları üretsin; sermaye bakımından güçlü ülkeler ise sermaye yoğun ürünler üretsin' tezini işlemektedir. Bu teze göre az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler, sanayileşen ülkelerin 'fasoncu'su konumuna düşmüşlerdir. Hatırlanacağı gibi ülkemiz tekstil, ayakkabı, deri gibi sektörlerde ABD ve AB ülkelerine ihracat yaparken, Çin'de ve Doğu Avrupa'da emek fiyatları aşağıya çekilince bu sektörlerde çöküş yaşanmıştır."Yerli üretim korunacak"Bu görüşlerin uygulanması ile her ay dış ticaret açığımız rekor kırmaktadır. Kurun düşük tutulması ile ithalat her alan da büyük boyutlara ulaşmıştır. Milli Ekonomi Modelinde 'yerli üretimin korunması' öncelikli hedef olarak kabul edildiği için, yerli üretime katkı yapılacak veya sahip olunmayan kaynakların ithalatının önü açılacaktır. İhracat teşvikleri ile yerli üretici desteklenirken, dış pazarların bulunmasını devlet sağlayacaktır."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.