Kaplumbağa Terbiyecisi Yeşil Cami'de yapıldı
Arkeolog Fikret Alkan, "Ünlü Osmanlı Ressamı Osman Hamdi Bey, dünyaca ünlü 'Kaplumbağa Terbiyecisi' adlı tablosunu da Yeşil Cami'deki bir odanın içinde yapmıştır" dedi
14.04.2012 00:00:00
Yeşil Cami'nin ilk dönem Osmanlı mimarisinin önemli örneklerinden olduğunu söyleyen arkeolog Fikret Alkan, "Yeşil Camii'nin mimarı Hacı İvaz Paşa, nakkaşı ise ünlü divan şairi Lamii Çelebi'nin babası Nakkaş Ali'dir. Cami ters T şeklindedir. Caminin paha biçilemez değerdeki oyma süslemeleri kuzey cephededir. Caminin içerisinde dört sütun da bulunmaktadır. Yapının üst katında ortada hünkar mahfili, iki tarafında saray daireleri bulunur. Ünlü Osmanlı Ressamı Osman Hamdi Bey, dünyaca ünlü 'Kaplumbağa Terbiyecisi' adlı tablosunu da Yeşil Camii'ndeki bir odanın içinde yapmıştır" dedi.
Kent Rehberi Faruk Kurt ise, caminin giriş kapısının tek bir çivi ve yapıştırıcı dahi kullanılmadan kündekari sanatıyla yapılan bir şaheser olduğunu dile getirdi. Kuzey cephedeki son cemaat kısmının ve dış cephedeki mermer üzerinde bulunan bazı yazıların henüz bilinmeyen bir sebeple yarım bırakıldığını da söyleyen Kurt, "Yeşil Camii, medrese ve türbeyle birlikte bir külliyeye dahildir. Çini süslemeleri, ilk dönem Osmanlı sanatında çininin ulaştığı düzeyi sergiler. Camide ise 4 adet sismograf niteliğinde dönen sütun bulunmaktadır. İkisi içeride, ikisi dışarıda bulunan sütunların dönmemesi kimilerine göre temelin tamamen oturduğunu, kimilerine göre de temelin sağlam olmadığını gösteriyor" diye konuştu.
İznik çiniciliğinin en önemli örnekleri
Faruk Kurt, "Çelebi Sultan Mehmed Han'ın türbesinin bulunduğu yapıdaki çiniler, İznik çiniciliğinin en önemli örneğidir. Türbe içerisindeki ahizeler, Sultan Abdülaziz tarafından gönderilmiştir. Dışarıdan bakıldığında tek katlı görünen türbe, sandukaların bulunduğu salon ve bunun altında yer alan beşik tonuzlu mezar odasıyla beraber iki katlıdır. Yeşil Türbe'de yer alan Çelebi Mehmet'in çocuklarının, eşinin mezar yerleri kesin olarak belli iken, kendisinin mezarının nerede olduğu net olarak bilinmiyordu. Çünkü Çelebi Mehmed, Timur'un babasının mezarına zarar verdiğini görmüş, kendi mezarına da zarar verilebileceğini düşünerek gizlemiştir. Mezarın yerini sadece defin işlemlerini yapan birkaç kişi biliyordu. Kazım Baykal'ın yaptığı araştırmalar sonucu Çelebi Mehmed'in mezarı bulunmuştur" dedi.
Yeşil Türbe'de bulunan paha biçilemez çinilerin yakın zamana kadar herkes tarafından rahatça yerinden kopartılarak alındığını hatırlatan Fikret Alkan ise, "Türbe içerisinde birde çini odası bulunuyordu. Burada binada tekrar kullanılabilecek orijinal çiniler saklanıyordu. Maalesef çiniler 1940'larda tamamen boşaltılıyor. Aynı dönemde bir miktar İznik çinisi de sergilenmek ve korunmak üzere Anıtkabir'e gönderildi" diye konuştu.
Kent Rehberi Faruk Kurt ise, caminin giriş kapısının tek bir çivi ve yapıştırıcı dahi kullanılmadan kündekari sanatıyla yapılan bir şaheser olduğunu dile getirdi. Kuzey cephedeki son cemaat kısmının ve dış cephedeki mermer üzerinde bulunan bazı yazıların henüz bilinmeyen bir sebeple yarım bırakıldığını da söyleyen Kurt, "Yeşil Camii, medrese ve türbeyle birlikte bir külliyeye dahildir. Çini süslemeleri, ilk dönem Osmanlı sanatında çininin ulaştığı düzeyi sergiler. Camide ise 4 adet sismograf niteliğinde dönen sütun bulunmaktadır. İkisi içeride, ikisi dışarıda bulunan sütunların dönmemesi kimilerine göre temelin tamamen oturduğunu, kimilerine göre de temelin sağlam olmadığını gösteriyor" diye konuştu.
İznik çiniciliğinin en önemli örnekleri
Faruk Kurt, "Çelebi Sultan Mehmed Han'ın türbesinin bulunduğu yapıdaki çiniler, İznik çiniciliğinin en önemli örneğidir. Türbe içerisindeki ahizeler, Sultan Abdülaziz tarafından gönderilmiştir. Dışarıdan bakıldığında tek katlı görünen türbe, sandukaların bulunduğu salon ve bunun altında yer alan beşik tonuzlu mezar odasıyla beraber iki katlıdır. Yeşil Türbe'de yer alan Çelebi Mehmet'in çocuklarının, eşinin mezar yerleri kesin olarak belli iken, kendisinin mezarının nerede olduğu net olarak bilinmiyordu. Çünkü Çelebi Mehmed, Timur'un babasının mezarına zarar verdiğini görmüş, kendi mezarına da zarar verilebileceğini düşünerek gizlemiştir. Mezarın yerini sadece defin işlemlerini yapan birkaç kişi biliyordu. Kazım Baykal'ın yaptığı araştırmalar sonucu Çelebi Mehmed'in mezarı bulunmuştur" dedi.
Yeşil Türbe'de bulunan paha biçilemez çinilerin yakın zamana kadar herkes tarafından rahatça yerinden kopartılarak alındığını hatırlatan Fikret Alkan ise, "Türbe içerisinde birde çini odası bulunuyordu. Burada binada tekrar kullanılabilecek orijinal çiniler saklanıyordu. Maalesef çiniler 1940'larda tamamen boşaltılıyor. Aynı dönemde bir miktar İznik çinisi de sergilenmek ve korunmak üzere Anıtkabir'e gönderildi" diye konuştu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.