Kaybettiğini gören bir takımın futbolcuları nasıl ki teknik direktörün bağırmaları ve tribünlerin ıslıklamaları ile şuursuzca rakibe hücum etmeye çalışıyorlarsa, 22 yıllık tek parti iktidarı da aynısı yapıyor.
Sanki iktidarının ilk yılı imiş gibi sanki bu ülkeyi 22 yıldır bir başkası yönetiyormuş gibi hatta bizzat kendilerini yalanlayarak birilerini suçluyor, biz yapacağız, edeceğiz, diyorlar.
Hele o dini değerleri ısıtıp ısıtıp masaya koymaları yok mu? Tam bir müflis siyasetin sonucudur!
Başörtüsü
Soru: Cumhuriyet tarihinde en çok başörtülü kadın tutuklayan iktidar hangisidir? Cevap açık ara AKP'dir.
Bugün öğrenci eylemlerinde başörtülü kızlarımız var. İşçi eylemlerinde başörtülü bacılarımız var.
Eylem yapan sağlıkçıların (kadın olanların) yarısı başörtülü. Atanmayan, atamalardaki torpile, haksızlığa ve kazanılmış haklara karşı eylem yapan öğretmenlerin en az yarısı başörtülü.
Çıplak aramaya maruz kalan, örtüsü kesilen, meydanlarda tekmelenen kadın haberlerini bu iktidar döneminde gördük, yaşadık, yaşıyoruz.
Ama Sayın Erdoğan hala: "Ülkemiz adına bir utanç vesikası olan kamuda başörtüsü yasağını kaldırdık' söylemini kullanıyor.
Yine aklıma o mahalleden Abdurrahman Dilipak geldi. Şöyle diyordu bir yazsında: 'Süslüman'lar, itibarlarından tasarruf etmiyorlar. Başlarında örtü, sarık olunca sanki her şey tamammış gibi. Holdingleşen cemaatlerin halini görüyorsunuz, Başörtülü yeşil sosyeteyi de. Kimi yeşil Kapitalist oldu, kimi Yeşil Feminist'.
İçki
Cumhuriyet tarihinde açılandan çok içki-rakı fabrikası açan, oy için 'İzmir Kordon'da ayaklarınızı rahat rahat uzatıp rakınızı yudumlayacaksınız' diyen tek parti iktidarı bugün, 'ana muhalefetin devraldığı belediyelerdeki ilk icraatlarından biri, sosyal tesisleri âdeta meyhaneye çevirmek oluyor' diyor.
Bu ülkede 2002'de alkollü içeceklerden ÖTV tahsilatının toplam vergi gelirlerindeki payı %5.4 iken, şimdi bu oran % 20'lere yükseldi. AKP yaptı.
Viski de ise vergiyi % 1'e düşürdü. 2005 yılında 776 bin litre viski tüketilirken 2024 yılında rakam 28 milyon litreye ulaştı. AKP yaptı.
Şimdi diyorlar ki: "Affedersiniz, rakının, viskinin, biranın, şarabın fiyatını dert ettikleri kadar halkımıza astronomik rakamlarla sattıkları suyun fiyatını dert etmiyorlar."
22 yılda bırak sigarayı (!) uyuşturucu kullanım yaşı ortaokullara kadar indi. Her yıl on binlerce ton uyuşturucu madde ele geçiriliyor.
Devlet eliyle oynatılan kumar bir tarafa yasadışı bahis (kumar) patlamış durumda. Çocuklar bile bu sitelerde kumar oynuyor.
Tek parti iktidarının lideri ise 'tütün ürünleri ve yasaklı maddelerden alkollü içeceklere, internet ve ekran bağımlılığından kumar bataklığına, nesillerimizi doğrudan tehdit eden tehlikelere karşı caydırıcı önlemler alıyoruz. Bu konuda büyük bir hassasiyetle hareket ediyoruz' diyor.
Ya FETÖ
Şimdi FETÖ, dedikleri dün beraber yürüdükleri yapı ve olaylar milattan önce filan yaşanmadı. Daha 10-15-20 yıl önceydi. Neler yaptıkları emniyette, savcılıklarda, istihbaratta ve medyada net. Ben şahsen şahidim ve huzuru ilahi de mutlaka şahitlik yapacağım.
Ama bu hareket ile yürüyün iktidar, beyinleri silmeye çalışıyor. Çalışmakla kalmıyor, FETÖ'yü rakiplerine ihale etmeye kalkıyor.
En son Sayın Erdoğan: "Biz, FETÖ ile kelle koltukta mücadele ederken, muhalefetin örgüte nasıl sahip çıktığını unutmadık' bile dedi.
Ne yapmak istiyorlar?
Bu sorunun cevabını BTP Lideri Hüseyin Baş şu cümlelerle özetledi;
"Şu anda Adalet ve Kalkınma Partisi yüzde 20 oy alamaz duruma gelmiş bir vaziyette. Yüzde 20 oy alamayacak bir parti, ülkenin yüzde 100'ünü yönetiyor ve buna da demokrasi diyorlar!
Halk desteğiyle iktidarını sürdüremeyeceğini bildiği için artık korkutmaya başvuruyor, susturmaya, yıldırmaya başvuruyor.
Korkutalım, susturalım, yıldıralım dolayısıyla insanlar başka seçenekleri olduğunu bırakın görmeyi düşünemesinler bile, maksat bu!"
5 hatırlatma
1- İYİ Parti'den Turhan Çömez: "Kıbrıs'ta iddialar çok vahim, Fuat Oktay'ın 50, Süleyman Soylu'nun 20 Milyon dolar rüşvet aldığı iddia ediliyor. Bir savcı gönderip bu iddiaları araştırın, Meclis Komisyonu kuralım dedik AKP/MHP reddetti. Tarihi yolsuzluğun tek şahidi öldürüldü', dedi.
2- Gazeteci Murat Ağırel: "Bir hakim, mahkemenin adli emanetinden uyuşturucu alıp, mahkemenin başsavcı vekili ve başka bir mahkemenin başkanıyla adliyede alem yapıp cinsel ilişkiye giriyor. Olayla ilgili işlem yapması gereken başsavcı da uyuşturucu baronu çıkıyor."
3- Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Prof. Dr. Ali Muhyiddin el Karadağ, Rudaw'a verdiği özel röportajda, Türkiye ile PKK, SDG ile Şam arasında arabuluculuk yaptığını uzun uzun anlattı.
4- Erdoğan: "15 yıl önce 2023 vizyonu dedik ve bu hedefe ulaştık. Şimdi de 2053 diyoruz."
5- Erdoğan: "Türk demokrasisinin kalitesini toksik muhalefet düşürüyor."
Sanki iktidarının ilk yılı imiş gibi sanki bu ülkeyi 22 yıldır bir başkası yönetiyormuş gibi hatta bizzat kendilerini yalanlayarak birilerini suçluyor, biz yapacağız, edeceğiz, diyorlar.
Hele o dini değerleri ısıtıp ısıtıp masaya koymaları yok mu? Tam bir müflis siyasetin sonucudur!
Başörtüsü
Soru: Cumhuriyet tarihinde en çok başörtülü kadın tutuklayan iktidar hangisidir? Cevap açık ara AKP'dir.
Bugün öğrenci eylemlerinde başörtülü kızlarımız var. İşçi eylemlerinde başörtülü bacılarımız var.
Eylem yapan sağlıkçıların (kadın olanların) yarısı başörtülü. Atanmayan, atamalardaki torpile, haksızlığa ve kazanılmış haklara karşı eylem yapan öğretmenlerin en az yarısı başörtülü.
Çıplak aramaya maruz kalan, örtüsü kesilen, meydanlarda tekmelenen kadın haberlerini bu iktidar döneminde gördük, yaşadık, yaşıyoruz.
Ama Sayın Erdoğan hala: "Ülkemiz adına bir utanç vesikası olan kamuda başörtüsü yasağını kaldırdık' söylemini kullanıyor.
Yine aklıma o mahalleden Abdurrahman Dilipak geldi. Şöyle diyordu bir yazsında: 'Süslüman'lar, itibarlarından tasarruf etmiyorlar. Başlarında örtü, sarık olunca sanki her şey tamammış gibi. Holdingleşen cemaatlerin halini görüyorsunuz, Başörtülü yeşil sosyeteyi de. Kimi yeşil Kapitalist oldu, kimi Yeşil Feminist'.
İçki
Cumhuriyet tarihinde açılandan çok içki-rakı fabrikası açan, oy için 'İzmir Kordon'da ayaklarınızı rahat rahat uzatıp rakınızı yudumlayacaksınız' diyen tek parti iktidarı bugün, 'ana muhalefetin devraldığı belediyelerdeki ilk icraatlarından biri, sosyal tesisleri âdeta meyhaneye çevirmek oluyor' diyor.
Bu ülkede 2002'de alkollü içeceklerden ÖTV tahsilatının toplam vergi gelirlerindeki payı %5.4 iken, şimdi bu oran % 20'lere yükseldi. AKP yaptı.
Viski de ise vergiyi % 1'e düşürdü. 2005 yılında 776 bin litre viski tüketilirken 2024 yılında rakam 28 milyon litreye ulaştı. AKP yaptı.
Şimdi diyorlar ki: "Affedersiniz, rakının, viskinin, biranın, şarabın fiyatını dert ettikleri kadar halkımıza astronomik rakamlarla sattıkları suyun fiyatını dert etmiyorlar."
22 yılda bırak sigarayı (!) uyuşturucu kullanım yaşı ortaokullara kadar indi. Her yıl on binlerce ton uyuşturucu madde ele geçiriliyor.
Devlet eliyle oynatılan kumar bir tarafa yasadışı bahis (kumar) patlamış durumda. Çocuklar bile bu sitelerde kumar oynuyor.
Tek parti iktidarının lideri ise 'tütün ürünleri ve yasaklı maddelerden alkollü içeceklere, internet ve ekran bağımlılığından kumar bataklığına, nesillerimizi doğrudan tehdit eden tehlikelere karşı caydırıcı önlemler alıyoruz. Bu konuda büyük bir hassasiyetle hareket ediyoruz' diyor.
Ya FETÖ
Şimdi FETÖ, dedikleri dün beraber yürüdükleri yapı ve olaylar milattan önce filan yaşanmadı. Daha 10-15-20 yıl önceydi. Neler yaptıkları emniyette, savcılıklarda, istihbaratta ve medyada net. Ben şahsen şahidim ve huzuru ilahi de mutlaka şahitlik yapacağım.
Ama bu hareket ile yürüyün iktidar, beyinleri silmeye çalışıyor. Çalışmakla kalmıyor, FETÖ'yü rakiplerine ihale etmeye kalkıyor.
En son Sayın Erdoğan: "Biz, FETÖ ile kelle koltukta mücadele ederken, muhalefetin örgüte nasıl sahip çıktığını unutmadık' bile dedi.
Ne yapmak istiyorlar?
Bu sorunun cevabını BTP Lideri Hüseyin Baş şu cümlelerle özetledi;
"Şu anda Adalet ve Kalkınma Partisi yüzde 20 oy alamaz duruma gelmiş bir vaziyette. Yüzde 20 oy alamayacak bir parti, ülkenin yüzde 100'ünü yönetiyor ve buna da demokrasi diyorlar!
Halk desteğiyle iktidarını sürdüremeyeceğini bildiği için artık korkutmaya başvuruyor, susturmaya, yıldırmaya başvuruyor.
Korkutalım, susturalım, yıldıralım dolayısıyla insanlar başka seçenekleri olduğunu bırakın görmeyi düşünemesinler bile, maksat bu!"
5 hatırlatma
1- İYİ Parti'den Turhan Çömez: "Kıbrıs'ta iddialar çok vahim, Fuat Oktay'ın 50, Süleyman Soylu'nun 20 Milyon dolar rüşvet aldığı iddia ediliyor. Bir savcı gönderip bu iddiaları araştırın, Meclis Komisyonu kuralım dedik AKP/MHP reddetti. Tarihi yolsuzluğun tek şahidi öldürüldü', dedi.
2- Gazeteci Murat Ağırel: "Bir hakim, mahkemenin adli emanetinden uyuşturucu alıp, mahkemenin başsavcı vekili ve başka bir mahkemenin başkanıyla adliyede alem yapıp cinsel ilişkiye giriyor. Olayla ilgili işlem yapması gereken başsavcı da uyuşturucu baronu çıkıyor."
3- Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Prof. Dr. Ali Muhyiddin el Karadağ, Rudaw'a verdiği özel röportajda, Türkiye ile PKK, SDG ile Şam arasında arabuluculuk yaptığını uzun uzun anlattı.
4- Erdoğan: "15 yıl önce 2023 vizyonu dedik ve bu hedefe ulaştık. Şimdi de 2053 diyoruz."
5- Erdoğan: "Türk demokrasisinin kalitesini toksik muhalefet düşürüyor."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- AKP iktidarı da kaybettiğinin farkında / 08.05.2025
- İç cephe ve terörsüz Türkiye aldatmacası / 06.05.2025
- Gazze unutuldu, BOP içinde kim, kiminle dost? / 05.05.2025
- İhtiras ve minnet ile devlet yönetilir mi? / 04.05.2025
- Bantçılar, izah ve mizah / 03.05.2025
- Erdoğan ‘kuklacıyı’ ne zaman görecek? / 02.05.2025
- 1 Mayıs’ta (bugün) neler olacak / 01.05.2025
- Emek, alın teri eşittir kul hakkıdır / 30.04.2025
- Kenan Evren dirildi de haberimiz mi? / 28.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- İç cephe ve terörsüz Türkiye aldatmacası / 06.05.2025
- Gazze unutuldu, BOP içinde kim, kiminle dost? / 05.05.2025
- İhtiras ve minnet ile devlet yönetilir mi? / 04.05.2025
- Bantçılar, izah ve mizah / 03.05.2025
- Erdoğan ‘kuklacıyı’ ne zaman görecek? / 02.05.2025
- 1 Mayıs’ta (bugün) neler olacak / 01.05.2025
- Emek, alın teri eşittir kul hakkıdır / 30.04.2025
- Kenan Evren dirildi de haberimiz mi? / 28.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025