Milletin Efendisi programı çekimleri için yolumuz bu hafta soğanı ile ün salmış Bursa'mızın Karacabey ilçesine düştü.
Soğanı ile nam salmış Karacabey ilçemizde şu an soğanın yerinde yeller esmekte. Yemeklik dahi olsa ekilip biçilmiyor. Üretilen soğan para etmeyip yıllarca ederinin altında satıldığı için üretimden vazgeçilmiş.
Kuru dalı dikseniz dahi hemen yeşeriverecek kadar verimli Karacabey Ovası'nda şimdilerde ise en çok buğday, domates, arpa, mısır, fasulye, bezelye, şeker pancarı, pamuk, ayçiçeği ve tütün yetiştiriliyor.
Mikrofon uzattığımız üreticiler her zaman olduğu gibi ürünlerin para etmediğinden ve girdi fiyatlarının pahalılığından şikâyet etmeye devam ediyorlar.
Bu yıl ekilen bezelyenin tarlada kaldığını söylüyorlar. 550 kuruşa mal edilen buğdayın 450-500 kuruştan satıldığı, 600 kuruşa mal edilen mısırın aynı fiyattan alıcı bulduğunu dile getiriyorlar.
Salça yapımında kullanılmak üzere çok fazla bir şekilde dikilen domatesin maliyeti 200 kuruş olmasına rağmen 150 kuruştan alıcı bulmuş.
1 liraya mal edilen çeltik ise 850 kuruştan satılmış. Hülasa anlayacağınız zarar oğlu zarar sevgili okurlar.
Daha düne kadar Karacabey Ovası’nda şeker pancarı tarımından köylü ve çiftçimiz fevkalade para kazanıyordu. Soğanla birlikte şeker pancarı yüzleri güldürüyordu.
Malumunuz şeker pancarına getirilen kota ve yasaklarla şeker pancarı az ekilip para kazandırmaz oldu. Birçok fabrika gibi Karacabay'e yakın Susurluk şeker fabrikası da kapanınca köylü şeker pancarını ekmekten büsbütün soğudu. Az miktarlarda ekilen şeker pancarı, Karacabey'den Eskişehir şeker fabrikasına gidip işlenmekte. Anlayacağınız tarımdan para kazanma adına yapılan bir eylem yok.
Malumunuz şeker pancarı ekim alanları daraltıldıktan sonra doğal şeker yerine, ithal edilen GDO'lu mısır şurubu, tatlandırıcı ve fruktozları tüketiyoruz sevgili okurlar.
En büyük ithalatçı ABD firması Orhangazi'de ve ortağı da malumunuz bisküvi denince akla gelen firma.
Şeker pancarı küspe ve melası hayvan yemi olarak kullanılmakta ve büyük bir açığı kapatmakta idi. Şeker pancarı ekimleri sınırlandırılınca hayvanlarımızın kaba yem açığını da karşılayamaz olduk ve saman ithal eden bir ülke olduk.
Anlayacağınız tarım ve hayvancılığın neresinden tutarsanız tel tel dökülmekte.
Çiftçinin feryadına kulak tıkayan ve çiftçiyi bütçeden çalan olarak bir kambur gören Ankara oldukça; köylünün alçak sürünmesi bitmeyecektir.
Soğanı ile nam salmış Karacabey ilçemizde şu an soğanın yerinde yeller esmekte. Yemeklik dahi olsa ekilip biçilmiyor. Üretilen soğan para etmeyip yıllarca ederinin altında satıldığı için üretimden vazgeçilmiş.
Kuru dalı dikseniz dahi hemen yeşeriverecek kadar verimli Karacabey Ovası'nda şimdilerde ise en çok buğday, domates, arpa, mısır, fasulye, bezelye, şeker pancarı, pamuk, ayçiçeği ve tütün yetiştiriliyor.
Mikrofon uzattığımız üreticiler her zaman olduğu gibi ürünlerin para etmediğinden ve girdi fiyatlarının pahalılığından şikâyet etmeye devam ediyorlar.
Bu yıl ekilen bezelyenin tarlada kaldığını söylüyorlar. 550 kuruşa mal edilen buğdayın 450-500 kuruştan satıldığı, 600 kuruşa mal edilen mısırın aynı fiyattan alıcı bulduğunu dile getiriyorlar.
Salça yapımında kullanılmak üzere çok fazla bir şekilde dikilen domatesin maliyeti 200 kuruş olmasına rağmen 150 kuruştan alıcı bulmuş.
1 liraya mal edilen çeltik ise 850 kuruştan satılmış. Hülasa anlayacağınız zarar oğlu zarar sevgili okurlar.
Daha düne kadar Karacabey Ovası’nda şeker pancarı tarımından köylü ve çiftçimiz fevkalade para kazanıyordu. Soğanla birlikte şeker pancarı yüzleri güldürüyordu.
Malumunuz şeker pancarına getirilen kota ve yasaklarla şeker pancarı az ekilip para kazandırmaz oldu. Birçok fabrika gibi Karacabay'e yakın Susurluk şeker fabrikası da kapanınca köylü şeker pancarını ekmekten büsbütün soğudu. Az miktarlarda ekilen şeker pancarı, Karacabey'den Eskişehir şeker fabrikasına gidip işlenmekte. Anlayacağınız tarımdan para kazanma adına yapılan bir eylem yok.
Malumunuz şeker pancarı ekim alanları daraltıldıktan sonra doğal şeker yerine, ithal edilen GDO'lu mısır şurubu, tatlandırıcı ve fruktozları tüketiyoruz sevgili okurlar.
En büyük ithalatçı ABD firması Orhangazi'de ve ortağı da malumunuz bisküvi denince akla gelen firma.
Şeker pancarı küspe ve melası hayvan yemi olarak kullanılmakta ve büyük bir açığı kapatmakta idi. Şeker pancarı ekimleri sınırlandırılınca hayvanlarımızın kaba yem açığını da karşılayamaz olduk ve saman ithal eden bir ülke olduk.
Anlayacağınız tarım ve hayvancılığın neresinden tutarsanız tel tel dökülmekte.
Çiftçinin feryadına kulak tıkayan ve çiftçiyi bütçeden çalan olarak bir kambur gören Ankara oldukça; köylünün alçak sürünmesi bitmeyecektir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Adem Birinci / diğer yazıları
- Zilhicce ayındayız / 29.05.2025
- Yüceler yücesidir Fatıma anamız / 19.05.2025
- Na't-ı İmam Hüseyin / 17.05.2025
- Ceylanların sığınağı İmam Rıza / 10.05.2025
- Öz anneden daha aziz annemiz / 09.05.2025
- Azılı müşrik Übeyy b. Halef / 03.05.2025
- İmam Cafer Sadık / 26.04.2025
- Hz Peygamber’in cömertliği / 17.04.2025
- ‘Ben ve Ali bir nurdan yaratıldık’ / 09.04.2025
- Hz. Fatıma'yı incitmek / 27.03.2025
- Yüceler yücesidir Fatıma anamız / 19.05.2025
- Na't-ı İmam Hüseyin / 17.05.2025
- Ceylanların sığınağı İmam Rıza / 10.05.2025
- Öz anneden daha aziz annemiz / 09.05.2025
- Azılı müşrik Übeyy b. Halef / 03.05.2025
- İmam Cafer Sadık / 26.04.2025
- Hz Peygamber’in cömertliği / 17.04.2025
- ‘Ben ve Ali bir nurdan yaratıldık’ / 09.04.2025
- Hz. Fatıma'yı incitmek / 27.03.2025