Karadeniz'in denizinde petrol rezervi olduğu gibi, dağlarının altında da maden rezervleri var, biliyorsunuz.Nitekim Çayeli'nin 35 milyar dolarlık bakır vs. maden rezervi, 47 milyon dolara ecnebilere peşkeş çekildi; vatandaş avucunu ovuşturuyor şimdi. Cominco, Artvin Cerattepe'deki bakır aramaları için yaklaşık 15 milyon dolar harcadı. Varın siz rezervleri hesap edin?Son birkaç aydan beri Karadeniz'in yüksek köylerine dadandılar. Vatandaşın anlattığına göre yüksek köyleri, halkın 400-500 seneden beri kullana geldiği arazi ve meraları istimlak ediyorlar.Sürmene'nin felaketten geçmiş Beşköy beldesinin bazı köylerini turladık, Ovakça Belediye Başkanımız Ali Garacoğlu beylerle?Köylerde zaten birkaç tane yaşlı kaldı.Doğru dürüst şehre indikleri, ilçeye veya beldeye uğradıkları yok.Hükümet, arazileri istimlak ediyor. İstimlak listeleri, Tapu'da veya Kaymakamlık'ta askıya çıkartılıyor. Haberin olursa itiraz et; et, itiraz edebilirsen itiraz et.Kimse edemiyor tabi? İstimlak kesinleşiyor.Neymiş efendim, 1920'lerde askeri uçaklarla keşif uçuşu yapılmış, o zamanlar haritalar çıkartılmış, şimdi ona göre istimlak işlemleri yapılıyormuş? Köylerde kalan birkaç yaşlı da böyle kandırılıyor.Beşköy'ün Küçükdoğanlı ve Yılmazlar köyüne uğradığımızda refikimiz M. Karaalioğlu'nun da kulaklarını çınlattık.Karadeniz'in ve Sürmene'nin Beşköy beldesinin köylerinin yaşlıları, Ankara'da güya adamlarımız var, hükümete yakın, hatta hükümetin içinde, AKP beslemesi gazetelerde de adamlarımız var, onlar ne iş yaparlar merak ediyoruz, sitemleriyle söyleniyorlar.Yakında Karadenizliler, çıkacak dağ da bulamayacaklar.Ankara'dakilere gelince; ABD ve AB'nin gönlünü almak ve dediklerini yapmaktan, milletin işlerini görmeye vakitleri kalmıyor ki onların? Karadeniz satılmış, köyler istimlak olmuş; kimin umurunda? Ankara'dakilerin ellerinden gelse, vatan topraklarını parsel parsel değil de, toptan satacaklar. İster Karadenizli, ister Akdenizli fark etmez; Türk milletinden hiç kimse, Ankara'dakilerde bir şey beklemesin.Haçlı, artık Sevr'i dayatmıyorÖnceki günkü yazımda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün "Batı, bize Sevr'i dayatıyor" açıklamasına yer vermiştim. Okuyucularımızdan bazıların hayretler içerisinde kaldıklarını ifade ettiler; gerçekten bu noktaya geldi mi, diye soruyorlar? Keşke! Tecahül-i arifane bir edayla, Gül'ün hafızası tazelensin diye yeni söylemiş gibi yaptım. Gül, bu tespitini Kasım 1998'de yapmıştı.Şimdi artık Haçlı AB'si, Batı dünyası artık Sevr'i dayatmıyor, dayatma ihtiyacı hissetmiyor.AB söylüyor, Vatikan üfürüyor, ABD tavsiye ediyor; AKP, hiçbir dayatmaya fırsat bırakmadan "gönüllü" olarak yapıyor.Gönüllü stratejik ortaklık bu çünkü?Halkımız hala, Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından Strazburg'ta AİHM Başkanı Costa'nın karşısında, İş ve İşçi Bulma Kurumu'na dilekçe vermek üzere nöbet bekleyen garibanlar gibi tek koltuğa sıkıştırılmış vaziyette oturan sayın Gül, Şahin ve Çiçek'ten nasıl böyle bir "Batı bize Sevr'i dayatıyor" türünden bir "milli tespit" bekleyebiliyor, ben de ona hayret ediyorum.Kesici, ahkam kesiyor; ama? "Kıratlı demokrat" İlhan Kesici, DYP'nin batacağını "bir bilen"den haber alınca, birden sosyal demokratlaşarak seçimlerde CHP kayığına bindi, İstanbul vekili oldu. Kesici, şimdilerde bürokrasi tecrübesini kullanarak devlet kaynaklarından edindiği "ekonomiye dair müsvedde"lerle ortalıkta dolaşıyor.Kersici'nin ekonomi müsveddelerine göre, Türkiye'nin büyüme oranları, 2004'te Yüzde 9.9 , 2005'te Yüzde 7.6, 2006'da Yüzde 6, 2007'de Yüzde:4.2 olmuşmuş? Dehşetli bir baş aşağı trend?İç borç, 2003'te 149 katrilyon, 2007 sonunda ise 268 katrilyon olmuşmuş... Toplam borç yükü, 2002 yılının sonunda 218 milyar dolarmış; 2007'nin sonunda 436 milyar dolar olmuş? Devletin, milletin sırtından alıp yaptığı Faiz ödemeleri ise, 1975-1999 arası 127 milyar dolar. 1999-2003 arası 128 milyar dolar. 2003-2007 arası faiz ödemesi 184 milyar dolarmış... 184 milyar dolar demek 60 adet Atatürk Barajı demekmiş.Tamam da, ne diyorsunuz, var mı bir çareniz, diye sorduğunuzda; tık yok? CHP'de tık yok, MHP'de yok, ötekisinde yok. Kimsenin heybesinde bir çözüm yok. AKP, IMF diyor, başka bir şey demiyor. Bu iş nereye kadar gider böyle?! İki seçenek var; ya Türkiye'yi tam batıracaklar, yahut yüce milletimiz çözümü ve modeli olan BTP'yi işbaşına getirip kurtulacak? Tercih milletimizin. Kendi düşen ağlamaz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019