Karahantepe: Taşların diliyle konuşan bir medeniyetin izinde

Göbeklitepe'nin ardından keşfedilen bu yer, Neolitik Çağ'a ait izleriyle sadece Türkiye'nin değil, dünyanın da dikkatini üzerine çekmiş durumda.

Tarihçesi: Sessiz taşların binlerce yıllık hikâyesi

Karahantepe ilk olarak 1997 yılında keşfedildi, ancak kazı çalışmalarına 2019'da başlandı. Bölge, yaklaşık 12.000 yıl öncesine, yani Çanak Çömleksiz Neolitik Dönem'e tarihleniyor. Bu da onu, Göbeklitepe ile birlikte insanlık tarihinin en eski yerleşimlerinden biri yapıyor.



Yapılan kazılarda 250'den fazla T biçimli dikilitaş, 2.45 metre boyunda oturur pozisyonda bir insan heykeli, akbaba figürleri, yılankavi kanallar ve ana kayaya oyulmuş insan başları gibi etkileyici buluntular ortaya çıkarıldı.

Öne çıkan özellikleri

T biçimli dikilitaşlar: Üzerlerinde hayvan figürleri ve semboller bulunan bu taşlar, dönemin inanç sistemine dair ipuçlar sunuyor.

İnsan heykelleri: Özellikle oturur pozisyondaki heykel, dönemin sanatsal yetkinliğini gözler önüne seriyor.

Ritüel alanları: Batı ve Doğu Terasları, Güney Düzlüğü gibi bölümler, toplumsal ve dini törenler için kullanılmış olabilir.

Taş ocakları: Dikilitaşların yapımında kullanılan kireçtaşlarının çıkarıldığı alanlar, dönemin mühendislik becerilerini gösteriyor.



Nasıl gidilir?

Karahantepe, Şanlıurfa şehir merkezine yaklaşık 50-60 km uzaklıkta, Tek Tek Dağları Milli Parkı içinde yer alıyor. Toplu taşıma henüz bölgeye ulaşmıyor.

Özel araç ile gitmek en pratik yöntem. Şanlıurfa GAP Havalimanı'ndan araç kiralayarak ulaşım sağlanabilir.

Yol boyunca internet çekmeyebilir, bu yüzden harita uygulamasını önceden indirmeniz önerilir.



Nasıl gezilir?

Giriş ücretsiz ve bölge yıl boyunca ziyarete açık. Kazı çalışmaları genellikle ağustos–ekim aylarında yapılıyor; bu dönemde gidersen arkeologları iş başında görebilirsin.

Alanda henüz turistik bir yapılaşma yok, bu da gezini daha otantik kılıyor. QR kodla indirilebilen Taş Tepeler uygulaması, sesli rehberlik sunuyor.

Rahat ayakkabılar, güneş koruyucu ve su mutlaka yanına alınmalı.

Karahantepe'yi neden görmelisin?

Bu alan, sadece taşlardan oluşan bir ören yeri değil; insanlığın yerleşik hayata geçişinin, inançlarının ve sanatının ilk izlerini taşıyan bir açık hava müzesi.

Göbeklitepe'nin kardeşi olarak anılan Karahantepe, belki de tarihin yeniden yazılmasına neden olacak sırları barındırıyor.

İnsanlık tarihinin en eski sayfalarını çevirmek istiyorsan, Karahantepe seni bekliyor.