'Keman yapmak emek ister'

Emekli Öğretmen Ali Keçeci, müzik aletlerine olan ilgisinin çocukluğunda başladığını belirterek, "Orta Okuldan beri bağlama çalan birisiyim. Dolayısıyla müzik aletlerine karşı bir ilgim var ve yapmaya da çalıştım. Bolu Lisesinde okurken ev arkadaşım bağlama çaldığı için bende de bir merak uyandı. Uzun süre bağlama çalıyorum ama profesyonel değil. Fakat yapıma karşı hep bir ilgi vardı. Bende öğretmen iken biraz uğraştım bağlama yapımında. 1989'da oğlum İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuarı yapım bölümüne girince iş daha da profesyonelleşti ve yapıma daha çok merak saldım" dedi.20 senedir bağlama, 8 yıldır da yaylı saz bağlama yaptığını anlatan Keçeci, müzik aletlerinde kullanılan ağaçlarla ilgili de önemli hususlara değindi.Bağlama yapımında kullanmak için ağaca bahane bulmaya gerek olmadığını savunan Ali Keçeci "Kemanın dışında bağlama her ağaçtan olur. Bağlama da teknik olarak bağlama yapımı bilen birisi varsa her ağaç mükemmel öter. O ağaç iyi bu ağaç kötü kıyaslama yanlıştır. Geçmişte atalarımız ardıç, dut, kestane demişler. Nemden etkilenmeyen ağaç dut ağacıdır, ardıçtır doğru ama bu asırda evler çok modern söğüt ağacı ıhlamur ağacı efendime söyleyeyim. Kavak ağacı bağlama yapılır. Yeter ki siz ağacın özelliğine göre kalınlığını verin akustik durumuna göre kapağını yerleştirin, ben söğüt ten de yaptım gayet güzel ses aldım. Yalnız dünyanın kabul ettiği Akçaağaç'ın dışında keman olmaz olur da, kemana benzer hiçbir değeri olmaz" dedi.Keman yapımı daha zor Ali Keçeci, keman yapımının biraz daha zor olduğunu ifade ederek "Keman yapmak emek ister. Bundan mutluluk duyuyorum. Zamanımı çok. Çalışırken, yorulmuyorum dinleniyorum" diye konuştu.Ali Keçeci, müziğe yönelmesinin nedenini ise şöyle anlattı: "Çocukluğumuz dağın başında geçti. Yedi yaşında hiç unutmam yayladayız bir kaval sesi hala daha kulağımda böyle bir şey olamaz. O kaval sesi hala kulağımda. Beni çok etkiledi."Müzik aleti yapmayı çok sevdiğini vurgulayan Ali Keçeci, "Enstrümanı yapmak meydana getirmek çok hoş bir şeydir. Yalnız el yapımcıların bir derdi var. Üzülüyorum çok arkadaşa dedim gelin size öğreteyim ben dünyadan çekip giderim. Bu el yapımını öğrenin müzik öğretmeni arkadaşlara söyledim. Civalı kemanlar çıktı. Montaj yapıyorsunuz, el yapımı diye satıyorsunuz. Bana ahlaki gelmiyor. Kemanları bin 500-2 bin liradan satıyor. Ona da laf ediyorlar. Pek de alınmıyorum zaten satıp da kar edecek umuduyla yapmıyorum, ben kar edecek umudu ile yapmıyorum. Şu anda hastayım ama buraya geldim mi iyileşiyorum, dinleniyorum. Buraya inmedikçe moralim bozuluyor. Gözüm de rahatsızlığım var. Ben işin parasında değilim. Bir kemanı kırk günde yapıyorsunuz. El yapımının ölmemesi lazım el emeği göz nuru hakikaten değişik ben zevkine yapıyorum" diye konuştu. İHA