Devlet kendi topraklarında kendi parasının dolaşımını sağlarken, yabancı paranın dolaşımını kontrol altına almak zorundadır. Aksi takdirde kendi insanının emeği, dolaşımda olan her yabancı para miktarı kadar yabancı ülkelere transfer edilmiş olacaktır.
Devleti küçültmekten maksat millete hizmeti daraltmaktırDevletin küçülmesini savunanlar devletin topluma hizmet sunan yönünün küçülmesini isterler. Yoksa devletin kendi halkından vergi toplaması söz konusu olduğunda kayıtdışının kayıt altına alınması adı altında devletin elinin son derece güçlü bir şekilde halkının üzerinde olmasını savunurlar.
Devletin küçülmesi global tefecilerin çıkarınadırDevlet ile hane halkları arasında iki türlü etkileşim vardır. Bunlardan birincisi devlet vergi olarak alandır. Diğerinde ise sosyal ve kamu harcamalarında verendir. İşte "devleti küçültelim" diyenler vergi toplayan devleti değil aksine halkına hizmet sunan devleti küçültmeyi kastederler. Çünkü ne kadar çok vergi toplanır ne kadar az harcama yapılırsa faize o kadar para aktarılacak global tefeciler ve onların yerli taşeronları o kadar kazanç elde edecektir.
MEM'e göre devletin 3 gelir kaynağı vardırKapitalist anlayışta devletin tek gelir kaynağı olarak vergiler gösterilmektedir. Oysa Milli Ekonomi Modeli'mize göre devletin gelirleri üçe ayrılır. Birincisi vergi gelirleridir. İkincisi devletin kendi işletmelerinden elde ettiği gelirlerdir. Üçüncüsü büyüyen ekonomilerde devletin elde edecek olduğu senyoraj geliridir. Bu üçünün toplanması sonucu devletin girdileri oluşur.
Milli Ekonomi Modeli / BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş
MİLLİ EKONOMİ MODELİ İÇİN NE DEDİLER
Mustafa Çınkı / Araştırmacı -Yazar:MEM ekonominin bütününe odaklanmıştır
Milli Ekonomi Modeli, ekonominin sadece bir meselesine odaklanmak yerine, bütüne odaklanmayı hedeflemiş, temel varsayımlarda hayal yerine mevcut gerçekler hareket noktası olarak kabul edilmiştir. Arz ve talep kavramlarına yeni açılımlar sağlamış, ihtiyaç ve kaynak olgularını yeniden tanımlamıştır. Model; kapitalist iktisat kavramını ters yüz eden "sınırsız imkanları, insanın sınırlı ihtiyaçları" şeklinde yeniden yapılan tanımı üzerine oturtulmuştur.Bu bağlamda, Milli Ekonomi Modeli; Batı orijinli iktisat anlayışına karşı bir manifestolar niteliği de taşımaktadır. Model, manifestolarında milli bir devletin nasıl kaynak yaratacağını, yaratılan kaynakların nasıl kullanılması gerektiği konusunda mikro ve makro iktisadi yaklaşımlar altında yine buna dayalı iktisat ve maliye politikalarıyla birlikte vermektedir. Ayrıca teknoloji, fizik çevre ve devlet olguları üzerinde milli egemenliği öngörmektedir.
Devleti küçültmekten maksat millete hizmeti daraltmaktırDevletin küçülmesini savunanlar devletin topluma hizmet sunan yönünün küçülmesini isterler. Yoksa devletin kendi halkından vergi toplaması söz konusu olduğunda kayıtdışının kayıt altına alınması adı altında devletin elinin son derece güçlü bir şekilde halkının üzerinde olmasını savunurlar.
Devletin küçülmesi global tefecilerin çıkarınadırDevlet ile hane halkları arasında iki türlü etkileşim vardır. Bunlardan birincisi devlet vergi olarak alandır. Diğerinde ise sosyal ve kamu harcamalarında verendir. İşte "devleti küçültelim" diyenler vergi toplayan devleti değil aksine halkına hizmet sunan devleti küçültmeyi kastederler. Çünkü ne kadar çok vergi toplanır ne kadar az harcama yapılırsa faize o kadar para aktarılacak global tefeciler ve onların yerli taşeronları o kadar kazanç elde edecektir.
MEM'e göre devletin 3 gelir kaynağı vardırKapitalist anlayışta devletin tek gelir kaynağı olarak vergiler gösterilmektedir. Oysa Milli Ekonomi Modeli'mize göre devletin gelirleri üçe ayrılır. Birincisi vergi gelirleridir. İkincisi devletin kendi işletmelerinden elde ettiği gelirlerdir. Üçüncüsü büyüyen ekonomilerde devletin elde edecek olduğu senyoraj geliridir. Bu üçünün toplanması sonucu devletin girdileri oluşur.
Milli Ekonomi Modeli / BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş
MİLLİ EKONOMİ MODELİ İÇİN NE DEDİLER
Mustafa Çınkı / Araştırmacı -Yazar:MEM ekonominin bütününe odaklanmıştır
Milli Ekonomi Modeli, ekonominin sadece bir meselesine odaklanmak yerine, bütüne odaklanmayı hedeflemiş, temel varsayımlarda hayal yerine mevcut gerçekler hareket noktası olarak kabul edilmiştir. Arz ve talep kavramlarına yeni açılımlar sağlamış, ihtiyaç ve kaynak olgularını yeniden tanımlamıştır. Model; kapitalist iktisat kavramını ters yüz eden "sınırsız imkanları, insanın sınırlı ihtiyaçları" şeklinde yeniden yapılan tanımı üzerine oturtulmuştur.Bu bağlamda, Milli Ekonomi Modeli; Batı orijinli iktisat anlayışına karşı bir manifestolar niteliği de taşımaktadır. Model, manifestolarında milli bir devletin nasıl kaynak yaratacağını, yaratılan kaynakların nasıl kullanılması gerektiği konusunda mikro ve makro iktisadi yaklaşımlar altında yine buna dayalı iktisat ve maliye politikalarıyla birlikte vermektedir. Ayrıca teknoloji, fizik çevre ve devlet olguları üzerinde milli egemenliği öngörmektedir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.