logo
24 MAYIS 2025

Kerbela, Hz. Hüseyin ve bir yudum su

01.09.2020 00:00:00

Anadolu coğrafyasında en çok rastladığımız isimlerden birisi 'Hüseyin'dir. Ailemizde, yakınlarımızda veya çevremizde mutlaka Hüseyin ismini taşıyan birisi vardır. Amcamızın/dedemizin/dayımızın ne bileyim belki de kuzeninizin adıdır Hüseyin!

Rahmetli babamın Hüseyin ismini koyması ile adaş olmuşuz Hz. Hüseyin efendimiz ile. Köyümüzün imamı merhum Şükrü hoca dedem de çocukken ya Hz. Hüseyin diye çağırmasının anlamını yıllar sonra anladım.

Görüyorum ki, Ehl-i Beyt'e hürmeten onların isimlerini kıyamete kadar yaşatmak düşüncesinde olan anne babalar, Yüce Yaratıcı'nın değerli elçisi Hz. Muhammed'e yürekten iman edip candan sevdiği gibi, onun âlini yani ehl-i beytini de içtenlikle sevmiş, çocuklarına Fatıma, Ali, Hasan, Hüseyin gibi isimler koyarak bunu somutlaştırmıştır. 

Ancak, belirtilmelidir ki, bu anlamda yaşadığı kutlu kaderden olacak ki Hz. Hüseyin'in yeri biraz daha ayrıcalıklı olmuştur İslam tarihinde!

O'nun uğradığı haksızlık, çöllerde maruz bırakıldığı susuzluk, vahşice akıtılan kanı hep gözleri yaşartmış, ciğerleri sızlatmış, gönüllerimizi kanatmıştır. 

Evet, Hz. Hüseyin bütün Müslümanların içtenlikle sevdiği bir kişiliktir.

Çünkü Peygamber onu sevmiş, ümmetinin onu sevmesini istemiştir. İmanı, Hakka bağlılığı ve cesareti ile buna layık olduğunu göstermiştir.

Kerbela... Kutlu elçinin göz bebeği, müminlerin sevgilisi Hz. Hüseyin'in temiz kanının aktığı yer. 

Gümüşhane'den yakın dostum İmdat Zor hocamızın kendi sesinden söyleyip videoya çektiği üç kıtalık "Kerbela" ilahisini watsapp üzerinden gönderip nemli gözlerle dinleyince yüreğimde hissettiğim acıyı kalemime mürekkep yapıp yazmaya karar verdim. 

Acının, matemin, hüznün adı... Hz. Hüseyin'i seven bütün Müslümanların ortak acısının, ortak hüznünün, ortak gamının adı. Kalp dağlayan, yürek yakan bir acının adı Hz. Hüseyin.

Düşünüyorum da İbn-i Haldun'un "yaşadığın coğrafya kaderdir" sözünün karşılığı, Orta Doğu'nun kaderinde, hep kan, acı, gözyaşı ve petrolün laneti yatıyor.

Aradan binlerce yıl geçse bile…

Peygamber nesline yaptıkları zulmün, bir yudum suyu bile çok gören Emevi zihniyetinin yaptıkları insanlık dışı muamelenin bedelini kıyamete kadar ödeyeceklerinden, dolayısıyla kanın ve gözyaşının bu coğrafyada eksik olmayacağından hiç şüphe duymuyorum.

Asırla önce bugün sözde Müslümanlardan oluşan koskoca bir ordu, kendi dinini kuran Hz. Muhammed'in her yönden üstün yaratılış ve niteliğine sahip torununa ve onun ailesine saldırıyor, öldürmeye çabalıyordu. Hem de din adına!

Karşılarındaki bir avuç insan ise günlerdir susuzdu, hararetten insanların dudakları çatlamış, dilleri kurumuş, bağırları yanmıştı. Fakat karşılarındaki paralı askerlerde insaf yoktu, acıma bilmiyorlardı, kana susamışlardı, şan ve şöhretin esiriydiler. Meğer insanoğlu, servet, şöhret ve makam için sırasında ne kadar küçülüp, alçalabiliyordu.

Hz. Hüseyin efendimizin Kerbela'ya geldiğinde karşısındaki zalimlere karşı söylediği şu sözler göz pınarlarımızı sele çeviriyor; "Benden ne istiyorsunuz? Medine'de Resûlullah'ın ravza-i mübarekesinin yanında kendi halimde yaşarken beni orada bırakmadınız. Mekke'de itikafa çekilmeme müsaade etmediniz. Davetnameler göndererek, ricalar ederek, yalvararak beni buraya kadar çağırdınız. Ben sizin bu davetiniz üzerine buralara kadar geldim. Şimdi beni öldürmek istiyorsunuz. Bu akıbete müstahak olabilmek için ben sizlere ne yaptım? İçinizden birisini mi öldürdüm? Yoksa birinizin malını mı gasb ettim? Eğer beni istemiyorsanız bırakınız gideyim. Bu ne gaddarlık ve bu ne hilekarlıktır…"

Lanet olsun Yezide… Muaviye'ye ve onun yolundan giden zalimlere.

Hz. Peygamber'in Ehl-i Beyt'ine reva görülen bu insanlık dışı olay, Kerbela faciasının en dramatik sahnelerinden birini oluşturur. Bir yanda İmam Hüseynin çadırları (haymeler), diğer yanda etrafı kuşatılmış Fırat suyu. Çadırlarda su bitti, su su su feryatları yükselmeye başladı. Çoluk çocuğun gözleri önünden akıp giden suyu gören Ehl-i Beyt'in ve onların yarenlerinin susuzluğa tahammüllerini kat kat daraltıyordu. Çadırlardaki kadın, çocuk, yaşlı ve hastalara ve de sivillere uygulanan bu insanlık dışı zulüm hiçbir kanunda, hiçbir dinde ve özellikle de İslam'da asla kabul edilemeyecek bir uygulamadır.

Çocukların susuzluğu ve Hazreti İmam Hüseyin efendimizin susuz dudaklarla şehid olması, Kerbela hadisesinin en zirve noktalarından birisidir.

Bu anlamda merhum hocam Prof. Dr. Haydar Baş Beyin "Hz. Hüseyin" adlı muhteşem eserini okumanızı tavsiye ederim.

İmam Hüseyin ya başarıya ulaşacak, Müslümanları eşitlik, kardeşlik ve adalet ülküleri içinde yaşatacak, Yezid'in saltanatına son verecek ya da bu yolda boyun eğmeden şehit olacaktı. Ve oldu da…

İşte bu olay, sadece İslam tarihinin değil insanlık tarihinin de en kara ve acıklı sayfalarını oluşturur. Ancak Peygamberin cennetin efendileri olduklarını söylediği iki sevgili torunundan Hz. Hüseyin'in acımasızca şehid edildiği bu olayı Emevi yandaşı zavallıların açıklarken nasıl kılıktan kılığa büründüklerini ibret ve hayretle görmekten dolayı da üzülüyoruz.

Ne Allah'tan korkuları vardı ne de Peygamberden çekinmeleri vardı, ne de utanma biliyorlardı. Şu da muhakkak ki, yeryüzünde Yezit gibi ahlak yönünden düşük insana az rastlanabilir. 

Kerbela'da hak yolunda kendisinin yüz katı bir orduya karşı duran İmam Hüseyin'in bu kahramanlığına da rastlamak imkânsızdır. Sonuç olarak Kerbela Olayı yüzyıllara damgasını vurmuş hüzünlü bir destandır. 

Allah bizleri Ehl-i Beyt yolunda yürüyen istikametini dünyalık menfaatlere değişmeyen Kerbela şehidi Hz. Hüseyin efendimizin şefaatine nail eylesin…

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Hüseyin Turhan / diğer yazıları
Takside dehşet anları kamerada...
Taksiciyi silahla gezdirdi, sonra da parasını gasp etti
Kars'ta korku dolu anlar kamerada
Şiddetli rüzgar çatıları uçurdu
Kırmızı bültenle aranan 3 şahıs yakalandı
Zekeriya Öz ve Adil Öksüz yine yok
Bu da öteki Türkiye!
Lüks konut projesine akın var
Lokomotif sektörün çarklarına taş girdi!
Hazır giyimde ihracat düşüyor, ithalat artıyor
Turizmde yalpalama mı başladı?
Yabancı ziyaretçi sayısında şok düşüş!
Şimşek farklı âlemde
Fabrikalar bir bir kapanıyor ancak...
İşsizliğin acı boyutu
Her kontenjan için 19 başvuru
En tehlikeli plan
İsrail terörüne bir de böyle bakın
Fatih Belediye Başkanı iddialara yanıt verdi
'Hemen bugün açıklayın'
'Bu bir felaket'
Erdoğan doğum oranına dikkat çekti
'Fatih Belediyesinden başlayacağım'
Özgür Özel Silivri'de konuştu
'Caymaya hakkı yok!'
Bahçeli'den Erdoğan'a adaylık cevabı
Minguzzi davasında karar
4 kişi serbest bırakıldı
Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu'na ceza
Yalan tanıklık davasında karar
Takside dehşet anları kamerada...
Taksiciyi silahla gezdirdi, sonra da parasını gasp etti
Kars'ta korku dolu anlar kamerada
Şiddetli rüzgar çatıları uçurdu
Kırmızı bültenle aranan 3 şahıs yakalandı
Zekeriya Öz ve Adil Öksüz yine yok
Bu da öteki Türkiye!
Lüks konut projesine akın var
Lokomotif sektörün çarklarına taş girdi!
Hazır giyimde ihracat düşüyor, ithalat artıyor
Turizmde yalpalama mı başladı?
Yabancı ziyaretçi sayısında şok düşüş!
Şimşek farklı âlemde
Fabrikalar bir bir kapanıyor ancak...
İşsizliğin acı boyutu
Her kontenjan için 19 başvuru
En tehlikeli plan
İsrail terörüne bir de böyle bakın
Fatih Belediye Başkanı iddialara yanıt verdi
'Hemen bugün açıklayın'
'Bu bir felaket'
Erdoğan doğum oranına dikkat çekti
'Fatih Belediyesinden başlayacağım'
Özgür Özel Silivri'de konuştu
'Caymaya hakkı yok!'
Bahçeli'den Erdoğan'a adaylık cevabı
Minguzzi davasında karar
4 kişi serbest bırakıldı
Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu'na ceza
Yalan tanıklık davasında karar
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.