Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın 'Hz. Zeyneb ve Hz. Masume' kitabında Hz. Zeyneb şöyle anlatılır:
Hz. Zeyneb annemiz; Allah'ın Arslanı İmam Ali ve İslam kadınlarının hanımefendisi Hz. Fatıma'nın 3. çocuğu olarak dünyaya teşrif etmiştir. Allah Resulü'nün sevgili kız torunudur. O doğduğunda Resulüllah (s.a.a) kundaktaki Hz. Zeyneb'i kucağına alıp öptükten sonra şöyle buyurmuştu: "Hazırda ve gaybta olan ümmetime tavsiye ediyorum ki, bu kızı koruyup saygı göstersinler. Hakikaten bu kız Hatice Kübra gibidir."
Hz. Fatıma annemiz, Hz. Zeyneb doğduğunda çocuğunu Peygamberimize verdi, Peygamberimiz bebeği alıp mübarek göğsünde kucakladı yanağını bebeğin yanağına koyarak şiddetli bir şekilde ağladı. Gözyaşları yanaklarından süzüldü.
Hz. Fatıma, "Niçin ağlıyorsun ey babacığım? Allah (c.c.) seni ağlatmasın" dedi. Peygamberimiz, "Ey biricik kızım! Ey Fatıma! Bu kız büyük musibetlerle sınanacak. Başına türlü olaylar gelecek. Ey Benim parçam ve gözümün nuru! O'na ve O'nun başına gelen musibetlere ağlayan kimsenin sevabı O'nun iki kardeşine ağlayan kimsenin sevabı gibi olacaktır" dedi. Bebeğin ismini Zeyneb koydu" (Nasihü't-Tevarih, Zeyneb-i Kübra'nın Tercüme-i Hali, s.46)
Peygamber Efendimiz şöyle buyurur: "Ey gözlerimin nuru! Bu kız Hüseyin ile beraber Kerbela'ya gidecek ve ağabeyinin dert ve musibetlerine ortak olacaktır."(Hasan İlahi, Reyanıhu'ş-Şeria, c.3, s.95)
Hz. Zeyneb'in Kerbela sırasında ve sonrasındaki süreçte yer alması, mevcut iktidarın olayı çarpıtmasına imkân bırakmamış ve büyük direnişin en doğru şekilde gelecek nesillere aktarılmasını temin etmiştir.
Hz. Hüseyin'in kıyamı asla dünyalık bir makam ve mevki isteğiyle değildir. O, bizzat Allah Resulü tarafından Ehl-i Beyt evlatlarına bırakılan hilafet görevine sahip çıkmak ve zulmün karşısında boyun eğmenin asla caiz olmadığı konusunda ümmete bir delil olmak için kıyam etmiştir.
Hz. Hüseyin, Kerbela'da Ehl-i Beyt'i ve yarenleri şehit edilip tek kaldığında, kadınları ve çocukları etrafına toplayarak şunları söyledi: "Belaya hazırlıklı olunuz. Biliniz ki Allah (c.c.) koruyucunuzdur. Sizleri düşmanın şerrinden koruyacak, akıbetinizi hayırlı kılacak, düşmanlarınızı çeşitli belalara uğratacak, bu çektiğiniz sıkıntılar karşısında sizlere türlü nimet ve keramet verecektir. Asla şikâyet etmeyiniz. Değerinizi düşürecek sözler söylemeyiniz." (Cilau'l-Uyun, s.408)
Hz. Zeyneb, Kerbela'da gözlerinin önünde, canında çok sevdiği ağabeyi Hz. Hüseyin'i, Muhammed ve Avn adındaki iki oğlunu ve yeğenlerini ve Ehl-i Beyt yarenleri olmak üzere 72 kişinin şehit oluşunu, mübarek başların kesilip mızraklara astıklarını, şehit bedenleri üzerlerindeki elbiseleri çıkarıp çıplak bıraktıklarını, mübarek bedenlerini atlara çiğnettiklerine şahitlik yapmıştır. Ayrıca, Hz. Zeyneb'in, diğer kadınların ve kız çocuklarının dış elbiseleri alınmış ve başörtüleri çıkarılmış elleri bağlı bir şekilde Kûfe ve Şam'a esirlerle götürülmüşler.
Sorarım size, bütün bunları yapanlar Müslüman olabilir mi? ya da Müslüman olanlar İslam dışı böyle bir uygulamayı yapabilir mi?
Derler ki; İmam Hüseyin Kerbela faciasının şehidi, Hz. Zeyneb ise şahididir. Hangi can bu duruma dayanıp, sabır edebilir? Hz. Zeyneb'e, Kerbela'dan sonra "yaşayan şehid" demeleri; bu kıyamlara şahit olup, inanılması güç bir sabırla tahammül etmesindendir. (Yarın devam edecek)…
- Cumhuriyetimizin 100. Yılı bayramı kutlu olsun / 27.10.2023
- Zafer Bayramımız kutlu olsun / 30.08.2023
- Hatem-ül Enbiya Peygamber Efendimiz / 22.08.2023
- Kerbela ve Aşura gününün düşündürdükleri / 26.07.2023
- Hicri yılbaşımız mübarek olsun / 19.07.2023
- Kıyam ve İmam Hüseyin / 07.08.2022
- Sadece Allah’a (c.c) kul olmak / 14.06.2022
- Üstadım / 07.04.2022
- Gadr-i Hum bayramdır / 26.07.2021