Müslüman âleminin üç bayramı vardır. Ramazan bayramı, Kurban bayramı ve Allah ve Allah Resulü Peygamber Efendimizin İmamı Ali'yi halife ve vasi seçtiği gün olan Gadir-i Hum bayramı. Müslüman âleminde bayramların üçüncüsü nedense Kur'an'da açık olan ayetlere ve Peygamberimizin hadisleri olmasına rağmen gizlenmiştir.
Müslüman âlemi Allah'ın Kur'an'daki ayetlerinde övdüğü ve Peygamber Efendimizin hadislerinde övdüğü Ehl-i Beyt ailesini her zaman görmezden gelmiştir. Anlaşılır gibi değil.
Cebrail (a.s.), Resûlullah'a (s.a.a.) gelerek, "Ya Muhammed" dedi, "Allah Sana selam söylüyor şöyle buyuruyor: Ben canını alacağım her peygamberimin ve her Resulümün canını, ancak dinimi kemale erdirdikten ve hüccetimi tamamladıktan sonra alırım. Bu dinde de Senin üzerine tebliğ etmen gereken iki fariza kalmıştır. Hac farizası ve senden sonrası için velayet ve hilafet farizası.
Peygamber Efendimiz, hac görevini yerine getirip Medine'ye doğru yola çıktıktan sonra Gadir-i Hum bölgesine geldiğinde Cebrail (a.s.) Maide Suresi 67. Ayeti vahiy olarak getirmiştir:
"Ey Peygamber! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer böyle yapmazsan elçilik vazifeni yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Şüphesiz Allah, kâfirler topluluğunu doğru yola erdirmez."
Rabbim tarafından bu toplantı yerinde ayağa kalkarak, beyaz ve siyah ırktan herkese şunu ilan etmemi emretti: Ali b. Ebi Talip, Benim kardeşimdir, vasimdir, halifemdir. Benden sonra imamdır.
Senin Bana nispet makamın, Harun'un Musa'ya olan makamı gibidir; şu farkla ki
Benden sonra peygamber gelmeyecektir. O, Allah ve Peygamberinden sonra sizlerin velisidir diye ilan etmemi emretti.
Allah (c.c.), bu konuda kitabından Bana bir de ayet nazil buyurdu: "Şüphesiz sizin veliniz, Allah, Resulü, iman edip namaz kılanlar ve rükû halinde zekât veren mü'minlerdir." (Maide, 55)
Namaz kılıp rükû halinde zekât veren ve her halinde aziz ve celil olan Allah'a yönelen kimse Ali Bin Ebi Talip'tir.
Daha sonra Hz. Peygamber (s.a.a.) eliyle Ali'nin (a.s.) pazısından tuttu ve yukarı kaldırdı ve şöyle buyurdu:
"Ey insanlar, bu Ali'dir; O Benim kardeşim, vasim, ilmimi toplayan ve ümmetimin arasında iman eden kimseler üzerinde halifemdir. Aziz ve Celil olan Allah'ın kitabını tefsir etmekte, Allah'a davet etmekte, Allah'ı razı eden şeylerle amel etmekte, Allah'ın düşmanlarıyla savaşmakta, benim yerime geçen kimsedir. Allah Resulü'nün halifesi odur; Mü'minlerin emiri O 'dur; Allah tarafından hidayet imamı O'dur."
Peygamber Efendimiz Gadr-i Hum hutbesinin 6 yerinde İmam Ali'nin pazısından tutup kolunu yukarı kaldırıp kendinden sonra mü'minlerin imamı ve halifesi olduğunu ilan etmiştir.
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.a.) Gadr-i Hum'da irat ettiği hutbe bittikten sonra Cebrail (a.s.), Kur'an-ı Kerim'in son ayeti olan Maide suresi 3. Ayetini bildirmiştir.
"Bugün, sizin dininizi kemale erdirdim, üzerinize olan nimetimi tamamladım, din olarak sizin için İslam'ı beğendim."
Peygamber Efendimiz bu ayet nazil olduktan sonra: "Allah-u Ekber! Rabbim, Dinini kemale erdirdi, Nimetini tamamladı, Benim Risalet'imi ve Ali'nin Velayetini kabul etti" buyurmuştu.
İmamı Ali'nin vasi ve halife seçildiği Gadir-i Hum günü tarihi kaynaklarda 120 bine yakın sahabe bulunuyordu. Peygamber Efendimiz kardeşim dediği ve Allah ve Allah Resulünün seçtiği İmamı Ali'ye halife ve vasi olduğuna dair biat almıştır.
Peygamberimiz; "Biliniz ki Ben Allah'a biat ettim, Ali de Bana biat etti ve Ben de Allah tarafından O'nun için sizlerden biat alıyorum" buyuruyor.
Nitekim Allah-u Teâlâ şöyle buyurmuştur:
"Şüphesiz Sana baş eğerek ellerini verenler (biat edenler), Allah'a baş eğip el vermiş sayılırlar. Allah'ın eli onların ellerinin üstündedir. Verdiği bu sözden dönen, ancak kendi aleyhine dönüş olur ve kim Allah'a verdiği sözde vefalı davranırsa, Allah ona büyük bir ödül verecektir" (Fetih-10)
Ne hazin tecellidir ki Gadir günü biatından yaklaşık üç ile dört ay geçtikten sonra verilen sözler unutulmuştur.
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.a.) ebedi hayata irtihal ettiği gün Peygamber Efendimizin defin işlemleriyle İmam-ı Ali ilgilenirken Sakife gölgeliğindeki gizli yapılan birkaç kişilik halifelik oyunu günümüze kadar İslam'a darbe vurmuştur.
O günden sonra halifeliği ellerine geçiren Emeviler, Abbasîler 12 İmam'ın ilim madenlerini ya kılıçla ya da zehirleyerek şehit etmişlerdir. 100 binlerce Ehl-i Beyt'i sevenleri katletmişlerdir. Her şey makam ve servet sahibi olmak içindi.
Oysa Allah (c.c.) Nisa Suresi 93. Ayetinde "Kim bir mü'mini kasten öldürürse onun cezası, içinde ebedi kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lanetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır" buyurmuştur.
Gadir-i Hum hadisini 300'den fazla âlim, 100'den fazla sahabeden rivayet etmişlerdir. 222 Sünni âlim eserinde de yer almaktadır.
Bu konuda daha geniş bilgi almak isteyenler üstadım, merhum Prof. Dr. Haydar Baş Hocamın kaleme aldığı İmam Ali adlı eserini okuyabilirler.
Ne mutlu o kimselere; Allah Resulünü ve onun tertemiz olan Ehl-i Beyt'ini kalben sevip, dili ile savunan ve eli ile yardımcı olanlar yarenlere…
Gadr-i Hum bayramımız mübarek olsun.
Müslüman âlemi Allah'ın Kur'an'daki ayetlerinde övdüğü ve Peygamber Efendimizin hadislerinde övdüğü Ehl-i Beyt ailesini her zaman görmezden gelmiştir. Anlaşılır gibi değil.
Cebrail (a.s.), Resûlullah'a (s.a.a.) gelerek, "Ya Muhammed" dedi, "Allah Sana selam söylüyor şöyle buyuruyor: Ben canını alacağım her peygamberimin ve her Resulümün canını, ancak dinimi kemale erdirdikten ve hüccetimi tamamladıktan sonra alırım. Bu dinde de Senin üzerine tebliğ etmen gereken iki fariza kalmıştır. Hac farizası ve senden sonrası için velayet ve hilafet farizası.
Peygamber Efendimiz, hac görevini yerine getirip Medine'ye doğru yola çıktıktan sonra Gadir-i Hum bölgesine geldiğinde Cebrail (a.s.) Maide Suresi 67. Ayeti vahiy olarak getirmiştir:
"Ey Peygamber! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer böyle yapmazsan elçilik vazifeni yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Şüphesiz Allah, kâfirler topluluğunu doğru yola erdirmez."
Rabbim tarafından bu toplantı yerinde ayağa kalkarak, beyaz ve siyah ırktan herkese şunu ilan etmemi emretti: Ali b. Ebi Talip, Benim kardeşimdir, vasimdir, halifemdir. Benden sonra imamdır.
Senin Bana nispet makamın, Harun'un Musa'ya olan makamı gibidir; şu farkla ki
Benden sonra peygamber gelmeyecektir. O, Allah ve Peygamberinden sonra sizlerin velisidir diye ilan etmemi emretti.
Allah (c.c.), bu konuda kitabından Bana bir de ayet nazil buyurdu: "Şüphesiz sizin veliniz, Allah, Resulü, iman edip namaz kılanlar ve rükû halinde zekât veren mü'minlerdir." (Maide, 55)
Namaz kılıp rükû halinde zekât veren ve her halinde aziz ve celil olan Allah'a yönelen kimse Ali Bin Ebi Talip'tir.
Daha sonra Hz. Peygamber (s.a.a.) eliyle Ali'nin (a.s.) pazısından tuttu ve yukarı kaldırdı ve şöyle buyurdu:
"Ey insanlar, bu Ali'dir; O Benim kardeşim, vasim, ilmimi toplayan ve ümmetimin arasında iman eden kimseler üzerinde halifemdir. Aziz ve Celil olan Allah'ın kitabını tefsir etmekte, Allah'a davet etmekte, Allah'ı razı eden şeylerle amel etmekte, Allah'ın düşmanlarıyla savaşmakta, benim yerime geçen kimsedir. Allah Resulü'nün halifesi odur; Mü'minlerin emiri O 'dur; Allah tarafından hidayet imamı O'dur."
Peygamber Efendimiz Gadr-i Hum hutbesinin 6 yerinde İmam Ali'nin pazısından tutup kolunu yukarı kaldırıp kendinden sonra mü'minlerin imamı ve halifesi olduğunu ilan etmiştir.
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.a.) Gadr-i Hum'da irat ettiği hutbe bittikten sonra Cebrail (a.s.), Kur'an-ı Kerim'in son ayeti olan Maide suresi 3. Ayetini bildirmiştir.
"Bugün, sizin dininizi kemale erdirdim, üzerinize olan nimetimi tamamladım, din olarak sizin için İslam'ı beğendim."
Peygamber Efendimiz bu ayet nazil olduktan sonra: "Allah-u Ekber! Rabbim, Dinini kemale erdirdi, Nimetini tamamladı, Benim Risalet'imi ve Ali'nin Velayetini kabul etti" buyurmuştu.
İmamı Ali'nin vasi ve halife seçildiği Gadir-i Hum günü tarihi kaynaklarda 120 bine yakın sahabe bulunuyordu. Peygamber Efendimiz kardeşim dediği ve Allah ve Allah Resulünün seçtiği İmamı Ali'ye halife ve vasi olduğuna dair biat almıştır.
Peygamberimiz; "Biliniz ki Ben Allah'a biat ettim, Ali de Bana biat etti ve Ben de Allah tarafından O'nun için sizlerden biat alıyorum" buyuruyor.
Nitekim Allah-u Teâlâ şöyle buyurmuştur:
"Şüphesiz Sana baş eğerek ellerini verenler (biat edenler), Allah'a baş eğip el vermiş sayılırlar. Allah'ın eli onların ellerinin üstündedir. Verdiği bu sözden dönen, ancak kendi aleyhine dönüş olur ve kim Allah'a verdiği sözde vefalı davranırsa, Allah ona büyük bir ödül verecektir" (Fetih-10)
Ne hazin tecellidir ki Gadir günü biatından yaklaşık üç ile dört ay geçtikten sonra verilen sözler unutulmuştur.
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.a.) ebedi hayata irtihal ettiği gün Peygamber Efendimizin defin işlemleriyle İmam-ı Ali ilgilenirken Sakife gölgeliğindeki gizli yapılan birkaç kişilik halifelik oyunu günümüze kadar İslam'a darbe vurmuştur.
O günden sonra halifeliği ellerine geçiren Emeviler, Abbasîler 12 İmam'ın ilim madenlerini ya kılıçla ya da zehirleyerek şehit etmişlerdir. 100 binlerce Ehl-i Beyt'i sevenleri katletmişlerdir. Her şey makam ve servet sahibi olmak içindi.
Oysa Allah (c.c.) Nisa Suresi 93. Ayetinde "Kim bir mü'mini kasten öldürürse onun cezası, içinde ebedi kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lanetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır" buyurmuştur.
Gadir-i Hum hadisini 300'den fazla âlim, 100'den fazla sahabeden rivayet etmişlerdir. 222 Sünni âlim eserinde de yer almaktadır.
Bu konuda daha geniş bilgi almak isteyenler üstadım, merhum Prof. Dr. Haydar Baş Hocamın kaleme aldığı İmam Ali adlı eserini okuyabilirler.
Ne mutlu o kimselere; Allah Resulünü ve onun tertemiz olan Ehl-i Beyt'ini kalben sevip, dili ile savunan ve eli ile yardımcı olanlar yarenlere…
Gadr-i Hum bayramımız mübarek olsun.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Haydar Baki / diğer yazıları
- İmamı Ali’nin vasi ve halife seçildiği Gadir-i Hum günü / 13.06.2025
- Bayramın manasına göre davranmak / 04.06.2025
- 23 Nisan’ın anlam ve önemi / 22.04.2025
- 14 Nisan- ∞ / 14.04.2025
- Örnek toplum modeli nasıl olmalı / 03.04.2025
- Allah’ın (c.c.) muradı ile Kadir Gecesi’ni ihya etmek / 26.03.2025
- Ramazan ayı hoş gelmiş safalar getirmiş / 28.02.2025
- Berat Kandili ve düşündürdükleri / 13.02.2025
- İnsan neyi aradığını bilmiyor / 22.01.2025
- Milli Ekonomi Modeli’nin uygulanması mecburdur / 23.09.2024
- Bayramın manasına göre davranmak / 04.06.2025
- 23 Nisan’ın anlam ve önemi / 22.04.2025
- 14 Nisan- ∞ / 14.04.2025
- Örnek toplum modeli nasıl olmalı / 03.04.2025
- Allah’ın (c.c.) muradı ile Kadir Gecesi’ni ihya etmek / 26.03.2025
- Ramazan ayı hoş gelmiş safalar getirmiş / 28.02.2025
- Berat Kandili ve düşündürdükleri / 13.02.2025
- İnsan neyi aradığını bilmiyor / 22.01.2025
- Milli Ekonomi Modeli’nin uygulanması mecburdur / 23.09.2024