Muharrem ayı ile bütünleşen ve asırlardır Müslümanların bağrında bir hançer gibi saplı bulunan Kerbela hadisesi ve Kerbelada şehit edilen şehitler şahı Hazreti Hüseyin aleyhisselam hakkında, birkaç gündür bilgimiz ve nasibimizce bir şeyler yazdık, bazı tespitlerde bulunduk. Tarihte yaşanan her hadisede haklı ve haksız tarafların hak ettikleri şekilde değerlendirilmesi ve gerekli derslerin çıkartılması halinde insanlık kazanç elde eder. Elde edilen tecrübe ve haklılık tavrından, sorunlardan kurtuluş yolu bulunur, neticede de kazanan yine insanoğlunun kendisi olur. Aksi takdirde; sonunda kan ve can alınan bu kadar önemli hadiseler örtbas edilir; hak sahibine hakkı verilmezse, haksıza da haddi bildirilmezse, tarih sürekli tekerrür eder, her devirde benzer olaylar yaşlanır durur, bu süreç belki de kıyamete kadar sürer gider. Peki, biz ne yapmalıyız? Bize düşen görev nedir? Tarihin seyrini değiştirecek kadar mühim olan Kerbela hadisesine, orada yaşananlara karşı tavrımız ne olmalıdır? Bu olaydan çıkartılması gereken dersler neler olmalıdır?Dilerseniz birkaç tespit yaparak bu konuyu şimdilik kapatalım.Geçmişi ile sürekli problemli olan bir ailenin fertleri olan Muaviye ve oğlu Yezit, inanılmaz bir hırsa sahip idiler. Nefislerine olan düşkünlükleri sebebiyle dünyalık makam mevki ve rant elde etmek için hiçbir ölçü tanımadan, Kuran ve Sünnet ölçüsünü hiçe saydılar. Peygamber efendimizin emaneti ve emri olan hilafetin İmam Ali efendimize devrine mani olan zincirin bir halkası olmak gibi bir yanlışa da ortak olan ve bu yolda kan dökmekten kaçınmayan, Muaviye ve Yezit, İslam tarihine kara leke olarak geçmişlerdir. Muaviye ve Yezid'in yaptıklarına sessiz kalmak, Onların iktidarı elde etmek adına yaptıkları yanlışlara ortak olmak manasına gelmektedir. Gerek İmam Ali'nin şahadetine, gerek İmam Hasan'ın, gerek İmam Hüseyin ve diğer Ehl-i Beyt sevenlerinin ve yoldaşlarının şahadetlerine ve onlara yapılan zulme sessiz kalmak demek olur ki bu asla uygun olmaz.İnsanlık onuru hakkında bilgi sahibi olan ve gerçek bir iman ile Allah'a ve Resulüne iman eden herkese düşen görev; bu konuda çekinmeden Muaviye ve Yezid'in mi, yoksa İmam Ali, İmam Hasan, İmam Hüseyin ve diğer Ehl-i Beyt soyunun devamından yana mı olduğunu tespit etmesidir. Sonra Muaviye ve Yezid'in iktidar uğruna yaptıklarını unutmayıp, nefis ve şeytanın bir kimsenin başına ne tür belalar açabileceğini, dünyasının ve ahretinin nasıl berbat olduğunun hiçbir zaman akıldan çıkartılmaması gerekmektedir. Ehl-i Beyt'in ortaya koyduğu iman mücadelesinin, en ince ayrıntısına varıncaya kadar incelenerek, haksızlık karşısında her ne pahasına olursa olsun durabilmenin şuuruna erişilmelidir. Her devirde Yezitlerin temsilcilerinin olabileceğini akıldan çıkartmayıp, o çağın Yezitlerine karşı uyanık olunmalı, asla onların oyunlarına gelinmemelidir.Yine her devirde İmam Ali gönüllü, İmam Hasan ve İmam Hüseyin yürekli temsilcilerin, gerçek iman sahiplerinin olduğunu bilip, çağın Yezitlerine karşı gerçek iman duruşu korunmalı, Nuh'un gemisi hükmünde olan Ehl-i Beyt'in yolunda ve sevdasında bulunulmalıdır. Aksi takdirde, geçici imtihan sahnesi konumunda olan, gerçek ve kalıcı ahiret yurdunun tarlası hükmünde olan bu dünya hayatı gelir geçer ve imtihan sırrını elden kaçırırız. Akıbetimiz de ona göre olur tabi ki... Allah kötü akıbetten cümlemizi korusun. Âmin?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Yalan yere "Bu helaldir, şu da haramdır" demeyin / 20.05.2025
- Atatürk’ün Samsun’a çıktığı ruha o kadar muhtacız ki… / 19.05.2025
- Kürt kardeşlerim oyuna gelmeyin! / 18.05.2025
- Yalan dünya için değer mi bunlar? / 17.05.2025
- Terörsüz Türkiye projesi bir deccal oyunu olmasın? / 16.05.2025
- Suça giden yollar kesilmeden suç bitmez / 15.05.2025
- Kanunsuzluk ve şiddet neden artıyor? / 14.05.2025
- Yalancının şerrinden korunmalıyız / 13.05.2025
- Söz, özün tercümanıdır / 12.05.2025
- Doğruluk hayra ve iyiliğe yöneltir / 11.05.2025
- Atatürk’ün Samsun’a çıktığı ruha o kadar muhtacız ki… / 19.05.2025
- Kürt kardeşlerim oyuna gelmeyin! / 18.05.2025
- Yalan dünya için değer mi bunlar? / 17.05.2025
- Terörsüz Türkiye projesi bir deccal oyunu olmasın? / 16.05.2025
- Suça giden yollar kesilmeden suç bitmez / 15.05.2025
- Kanunsuzluk ve şiddet neden artıyor? / 14.05.2025
- Yalancının şerrinden korunmalıyız / 13.05.2025
- Söz, özün tercümanıdır / 12.05.2025
- Doğruluk hayra ve iyiliğe yöneltir / 11.05.2025