Kıbrıs seçimleri öncesinde AB yanlıları Denktaş'ın Gürcistan Lideri Şevardnadze gibi sivil bir darbe ile devrileceği iddialarını ortaya atmışlardı.
Gerçi o darbenin ne kadar sivil olduğu da biliniyor ya... ABD istihbaratı ile organize edilen ve Soros'un kara parası ile finanse edilen darbenin sivil değil ABD'nin kara darbesi olduğu çok geçmeden anlaşıldı.
Şimdi aynı planı ABD, AB üzerinden ve AB'ci muhalefet üzerinden adada tezgahlıyor.
Daha seçim üzerinden bir kaç gün geçmeden ABD Kıbrıs temsilcisi adeta darbe hükümetini kurdurmaya çalışıyor.
Bir muhalefet liderinden çok Rum casusu gibi hareket eden Kıbrıs'ın yeni Başbakan adayı bu role çoktan angaje olmuş durumda.
Daha hükümeti kurma görevini devralmadan hiç bir nezaket sınırına riayet etmeksizin Denktaş'ın müzakerecilik sıfatından çekilmesini istiyor.
AKP iktidarı da seçim sonuçları ile pek sevinmiş gözüküyor.
Kıbrıslının ikiye bölündüğü bir ortamda tecrübeli bir devlet adamı olarak toplumu birleştirecek kişi olarak en çok ihtiyaç duyulacak olan Denktaş'a sahip çıkması gerekirken tam aksine bir tekme de Ankara'dan geliyor.
AKP lideri Erdoğan seçimlerin siyaset anlayışını ve siyasi kadroları yenilediğini söyleyerek Denktaş'a ilk olumsuz mesajını göndermişti.
ABD ve AB'nin Denktaş'ı muhalefet partileri ile kıskaca aldığı bir dönemde Başbakan Erdoğan'ın hedef olarak Denktaşı seçmesi çok manidar ve çok acı.
AKP Kıbrıs'ı AB'ne Rumlara ikram etmeye kararlı görünüyor.
Başbakan Erdoğan'ın ta Özbekistan'dan Kıbrıs'a gönderdiği şu mesajları başka nasıl yorumlayabilir.
Erdoğan, Dennktaş'ın "Annan Planı tuzak" demesini yakışıksız bularak şunları söylüyor:
"Denktaş, etrafındaki danışmanlarını gözden geçirmelidir.
Yıllar yılı aynı danışman ekibi var. Değerlendirmeler sonrası Denktaş'ın müzakerecilik görevi değişebilir de."
Bu ifadelerden de net olarak anlaşılıyor ki AKP iktidarı Denktaş'ın altındaki halıyı çekmeye karar vermiş.
Annan Planını müzakere zemini olarak kabul etmemekte ısrar etmesi halinde Erdoğan Dentaş'ın arkasında durmayacağı mesajını net olarak veriyor.
AKP iktidarı bilmelidir ki Dentaş'ı yıkmak bu noktadan sonra Kıbrıs'ı yıkmaktır.
Sorumluluk AKP'nin omuzlarında.
Bakalım bu sorumluluğu nasıl yüklenecekler.
Gerçi o darbenin ne kadar sivil olduğu da biliniyor ya... ABD istihbaratı ile organize edilen ve Soros'un kara parası ile finanse edilen darbenin sivil değil ABD'nin kara darbesi olduğu çok geçmeden anlaşıldı.
Şimdi aynı planı ABD, AB üzerinden ve AB'ci muhalefet üzerinden adada tezgahlıyor.
Daha seçim üzerinden bir kaç gün geçmeden ABD Kıbrıs temsilcisi adeta darbe hükümetini kurdurmaya çalışıyor.
Bir muhalefet liderinden çok Rum casusu gibi hareket eden Kıbrıs'ın yeni Başbakan adayı bu role çoktan angaje olmuş durumda.
Daha hükümeti kurma görevini devralmadan hiç bir nezaket sınırına riayet etmeksizin Denktaş'ın müzakerecilik sıfatından çekilmesini istiyor.
AKP iktidarı da seçim sonuçları ile pek sevinmiş gözüküyor.
Kıbrıslının ikiye bölündüğü bir ortamda tecrübeli bir devlet adamı olarak toplumu birleştirecek kişi olarak en çok ihtiyaç duyulacak olan Denktaş'a sahip çıkması gerekirken tam aksine bir tekme de Ankara'dan geliyor.
AKP lideri Erdoğan seçimlerin siyaset anlayışını ve siyasi kadroları yenilediğini söyleyerek Denktaş'a ilk olumsuz mesajını göndermişti.
ABD ve AB'nin Denktaş'ı muhalefet partileri ile kıskaca aldığı bir dönemde Başbakan Erdoğan'ın hedef olarak Denktaşı seçmesi çok manidar ve çok acı.
AKP Kıbrıs'ı AB'ne Rumlara ikram etmeye kararlı görünüyor.
Başbakan Erdoğan'ın ta Özbekistan'dan Kıbrıs'a gönderdiği şu mesajları başka nasıl yorumlayabilir.
Erdoğan, Dennktaş'ın "Annan Planı tuzak" demesini yakışıksız bularak şunları söylüyor:
"Denktaş, etrafındaki danışmanlarını gözden geçirmelidir.
Yıllar yılı aynı danışman ekibi var. Değerlendirmeler sonrası Denktaş'ın müzakerecilik görevi değişebilir de."
Bu ifadelerden de net olarak anlaşılıyor ki AKP iktidarı Denktaş'ın altındaki halıyı çekmeye karar vermiş.
Annan Planını müzakere zemini olarak kabul etmemekte ısrar etmesi halinde Erdoğan Dentaş'ın arkasında durmayacağı mesajını net olarak veriyor.
AKP iktidarı bilmelidir ki Dentaş'ı yıkmak bu noktadan sonra Kıbrıs'ı yıkmaktır.
Sorumluluk AKP'nin omuzlarında.
Bakalım bu sorumluluğu nasıl yüklenecekler.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014