"Türk askerleri adaya (Kıbrıs'a) çıktığında nüfusun sadece %18-20'si Türktü. Askerler adanın %38'ini zapt etti. Bu adil bir dağılım değildir. Rumları kaybettikleri topraklar için tazmin etmenin bir yolu bulunmalıdır. Türkler gibi Rumlar da artık iç içe yaşamanın imkânsız olduğunu biliyorlar. Biz onlara toprak ve para verelim, onlar bize barış versinler. Herkes kendi yolunda gitsin."Bu satırlar "Münir" bir gazeteciye ait.Bu gazeteci, Türk askerinin barış harekâtında adanın en fazla yüzde 20'sini zapt etmesi gerektiğini savunarak, Kıbrıs'ın yüzölçümü olarak yüzde 38'ini ele geçirmesinin yanlış olduğunu savunuyor. Öyle bir tehlikeli dönemden geçiyoruz ki, Türkiye'de gazetelerin köşelerini tutan bazı kalemşorlar böyle şeyleri yazabiliyorlar. Türkiye'nin ekmeğini yiyip, bu vatanda yaşıyorlar ama Rumlar için, Yunan için ve AB için kalem oynatıyorlar. Yedikleri ekmekleri unutuyor ve ekmek yedikleri yeri sırtından vuruyorlar. Yani kalleşlik ediyorlar.Kendilerini besleyen millete bir kalleşlik bu.Hem de o milletin gözünün içine baka baka pervasızca yapılan bir kalleşlik?Oysa Rum, hep daha fazlasını istiyor.Kıbrıs'ın yüzde 20'si Türklerde kalsın demiyor. Tüm adayı istiyor. Eğer böyle değilse neden "Kıbrıs Cumhuriyeti" ifadesi metinlerde geçiyor?Çünkü onların amacı tüm Kıbrıs'ı Rumlaştırmak! Bu aklıevvel gazetecilerse ne diyorlar?"Biz onlara para ve toprak verelim, onlar bize barış versinler. Herkes kendi yolunda gitsin" diyorlar.Sanki toprak babalarını malı?Sanki verecekleri toprak tavizleri ve para Rumları tatmin edecek?Sanki Rumları geçmişte neler yaptıklarını bilmiyorlar?Sanki Rum gibi konuşup yazıyorlar?Bu zihniyettekilerin anlaması gereken bazı şeyler var;Türk askeri Kıbrıs'ı zapt etmemiş, fethetmiştir. Adadaki Türk katliamına bir son verip, bu güne kadar barış ortamını tesis etmiştir.10 bin şehit verilerek alınan topraklar, "pardon biraz fazla almışız, lütfen şu yüzde 18-20 fazla toprağı geri alınız" diyerek Rumlara geri verilemez. Buna vatan ve millet hassasiyeti olan kimse razı olamaz.Toprak ya da para tavizleriyle barış gelmez. Barış elde edilir. Barış sağlanır. Taviz vererek barış sağlayacağını düşünen zavallılar, sadece elindekileri ya da daha doğrusu milletin elindekileri kaybederler.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024