Kıbrıs'tan sora sıra neye gelecektir?
Fakat Kıbrıstan sonra bu AB denilen, adeta ejderha kılığına bürünmüş, Türkiye düşmanlığını tatmin etmek için, acaba hangi isteklerini sıraya koyacaktır? Bu durum ne zamana kadar böyle devam edecektir. Yoksa taviz vere vere, tekrar Sevr anlaşması dönemindeki paramparça olmuş minik Türkiye oluşana kadar mı devam edecektir?
AB'ye balıklamasına girmek isteyen bazı siyasiler ve Medya mensupları da bu fikre adeta esir olmuşlardır. Onların da yardımlarıya.
Sayın Rauf Denktaş devamlı olarak yıpratılmak istenmektedir. Buna rağmen sayın Denktaş, ortada dimdik ayakta kalarak, adeta bir 'Milli Kahraman şeklinde mücadele vermektedir.
Allah kendisine güç, sabır ve metanet versin. Şu anda Kıbrısı ve onunla ilgili tüm mücadele ağırlığını omuzlarında taşımaktadır. Kendisine Allah yardımcı olsun.
Türkiye ve Türklerin son durumu
Ya Rabbim, Türkler ne duruma düşürüldü. Artık doğru dürüst bir şekilde, ne dostunmuzu ne de düşmanınızı seçemez olduk!.
Şimdi ben Milletini, Vatanını, Dinini imanını, Halkını ve Türklüğü sevenlere saslenmek istiyorum. Ayyıldızlı Bayrağımıza iyi bakın. Bu Bayrak bizimdir - Bizim Memleketimizindir. Ama aramızda bazı kimseler onun yerine, AB bayrağını tercih edenler mevcuttur.
Aynı durum Kıbrısımız için de geçerli olmaktadır. Hatta onların durumları bizlerden daha da süratle değişmektedir.
KKTC Bayrağı şu anda Beşparmak dağlarında, dünyanın en büyük bayrağı olarak Guiness rekorlar kitabına geçmiş durumun dadır. Ama yakında galiba bu bayrağımız da tarihe karışmak üzeredir. Eğer Kıbrıstaki müzekerelerde, büyük bir mucize olmazsa, yakında bu Beşparmak dağlarındaki, KKTC bayrağının, yerinde yeller esmesi muhtemeldir.
Bizim nesiller kendi Irkımız ve Milletimiz adına gelişen büyük tarihi olaylara şahit olmaktadır. İnşallah bu tarihi olayların sonucu bizim lehimize gelişme gösterir, aksi takdirde ne tarihteki ecdatlarımız, Fatihler, Sultan Süleymanlar, Yavuzlar, ne de yakın tari mizdeki mehum Mustafa Kemal Atatürkümüze layık evlatlar olmadığımızı kendi ellerimizle ve yaptıklarımızla tasdik etmiş olacağız. Şimdi tekrar etmek isterim: Allah siyasilerimizin ve idarecilerimizin basiretlerini doğru ve faydalı yolda kullanmaları için, hepimize ama özellikle onlara akıl, fikir, milli sevgi ile sağlıklı sezgiler ve kararlar nasip eylesin!
Fakat Kıbrıstan sonra bu AB denilen, adeta ejderha kılığına bürünmüş, Türkiye düşmanlığını tatmin etmek için, acaba hangi isteklerini sıraya koyacaktır? Bu durum ne zamana kadar böyle devam edecektir. Yoksa taviz vere vere, tekrar Sevr anlaşması dönemindeki paramparça olmuş minik Türkiye oluşana kadar mı devam edecektir?
AB'ye balıklamasına girmek isteyen bazı siyasiler ve Medya mensupları da bu fikre adeta esir olmuşlardır. Onların da yardımlarıya.
Sayın Rauf Denktaş devamlı olarak yıpratılmak istenmektedir. Buna rağmen sayın Denktaş, ortada dimdik ayakta kalarak, adeta bir 'Milli Kahraman şeklinde mücadele vermektedir.
Allah kendisine güç, sabır ve metanet versin. Şu anda Kıbrısı ve onunla ilgili tüm mücadele ağırlığını omuzlarında taşımaktadır. Kendisine Allah yardımcı olsun.
Türkiye ve Türklerin son durumu
Ya Rabbim, Türkler ne duruma düşürüldü. Artık doğru dürüst bir şekilde, ne dostunmuzu ne de düşmanınızı seçemez olduk!.
Şimdi ben Milletini, Vatanını, Dinini imanını, Halkını ve Türklüğü sevenlere saslenmek istiyorum. Ayyıldızlı Bayrağımıza iyi bakın. Bu Bayrak bizimdir - Bizim Memleketimizindir. Ama aramızda bazı kimseler onun yerine, AB bayrağını tercih edenler mevcuttur.
Aynı durum Kıbrısımız için de geçerli olmaktadır. Hatta onların durumları bizlerden daha da süratle değişmektedir.
KKTC Bayrağı şu anda Beşparmak dağlarında, dünyanın en büyük bayrağı olarak Guiness rekorlar kitabına geçmiş durumun dadır. Ama yakında galiba bu bayrağımız da tarihe karışmak üzeredir. Eğer Kıbrıstaki müzekerelerde, büyük bir mucize olmazsa, yakında bu Beşparmak dağlarındaki, KKTC bayrağının, yerinde yeller esmesi muhtemeldir.
Bizim nesiller kendi Irkımız ve Milletimiz adına gelişen büyük tarihi olaylara şahit olmaktadır. İnşallah bu tarihi olayların sonucu bizim lehimize gelişme gösterir, aksi takdirde ne tarihteki ecdatlarımız, Fatihler, Sultan Süleymanlar, Yavuzlar, ne de yakın tari mizdeki mehum Mustafa Kemal Atatürkümüze layık evlatlar olmadığımızı kendi ellerimizle ve yaptıklarımızla tasdik etmiş olacağız. Şimdi tekrar etmek isterim: Allah siyasilerimizin ve idarecilerimizin basiretlerini doğru ve faydalı yolda kullanmaları için, hepimize ama özellikle onlara akıl, fikir, milli sevgi ile sağlıklı sezgiler ve kararlar nasip eylesin!
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006