CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve Deniz Feneri davasıyla ilgili çarpıcı iddialarda bulundu. CHP Lideri bazı valileri de 'AKP valisi' olmakla suçladı
Kılıçdaroğlu, bir televizyon kanalında yayımlanan programa katılarak gazetecilerin sorularını yanıtladı.Türkiye Cumhuriyeti bayrağını arabasında taşıyanların büyükelçi, cumhurbaşkanı ve vali olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Ben de uzun yıllar bürokraside çalıştım. Bakanlarla giderdik, bakanlar bir siyasi toplantıya girerse biz valilerle beraber dışarıda beklerdik. Bakan toplantısını yapar bitirirdi, sonra gelirdi biz beraber bir yere giderdik. Hiç bir zaman bakanlarla beraber bir siyasi toplantıya katılmazdık. Valiler de katılmadı benim gördüğüm hiç bir yerde. Ama AKP ile beraber bu tablo değişti. Valiler, AKP'nin valisi. Onlar Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin valisi değil. Aslında o insanların arabalarından Türk bayraklarını indirmesi lazım. AKP bayrağı takıp gezebilirler. Hiç yadırgamam. Doğrusunu yapıyor çünkü. Yapıyorsan adam gibi doğrusunu yap." Kılıçdaroğlu, bu sözleri daha önce söyleyip söylemediğinin sorulması üzerine de "İlk kez söylüyorum" dedi. "Şimdi mi aklınıza geldi bu sözler" denilmesi üzerine de "Evet şimdi aklıma geldi" yanıtını verdi.Seçim kampanyası süresince yolsuzluklarla ilgili özel bir dosya açıklamadığının belirtilmesi ve "Yolsuzluk yok herhalde memlekette yoksa siz mi yakalayamıyorsunuz?" şeklindeki bir soru üzerine de Kılıçdaroğlu, "Hayır yolsuzluk çok. O kadar çok yolsuzluk var ki..." dedi. Kılıçdaroğlu şunları söyledi: "Şimdiki Sağlık Bakanı... Van'daki bir soruşturmayı durduruyor. Yolsuzluk dosyasını 'soruşturmayın' diyor. Çünkü yolsuzluk saptanmış, rapora bağlanmış...'Durdurun' diyor soruşturmayı. Valiliğe yazıyor. Ama yazıyı isterseniz, yanımda değil, Ankara'da. Bilseydim bu kadar ilgi çekeceğini, rahatlıkla yazıyı da getirir gösterirdim. Ama Sayın Bakan duyuyordur herhalde bizi. Yarın desin 'ben böyle bir yazı imzalamadım', ben sevinirim." Olayın şu an ciddi olarak araştırıldığını, kendilerinin de olayı takip ettiklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Bakın üzüldüğüm noktalardan birisi şu. Deniz Feneri olayında. Bu kadar gecikmenin nedeni nedir? YGS'de çıkar, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı açıklama yapar eyvallah. Niye Deniz Feneri'nde açıklama yapmıyorsun? Benim bildiğim kadarıyla 'Deniz Feneri davasını seçim sonrasına erteleyin' diye talimat verildi. Çıksın Başsavcı 'Ben talimat vermedim' desin."
Kılıçdaroğlu, Ermeni sorusuna kızdıKılıçdaroğlu, annesinin Ermeni olduğu yöndeki haberlerden de rahatsız olduğunu söyleyerek, bu konunun tekrar tekrar haber olmasına bir anlam veremediğini söyledi. CHP Lideri, "Tabii bir de bu ermeni meselesi var. Olmayan bir haber tümüyle yalan; fakat haber olarak veriliyor. Neresini düzelteceksiniz bundan müthiş rahatsızız. Bundan sonra o medyayla ismini vererek açıkça mücadele etmeye kararlıyız. Ayıp değil ki ermeni olmak o da Allah'ın yarattığı bir varlık ama değiliz. Okuma yazma bilmez Allah rahmet eylesin vefat etti. Büyük ablamda öyle. Hatta bir gazeteci telefon etmiş ve Ermeni misiniz demiş o da hayır müslümanız diyerek telefonu kapamış" şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, bir televizyon kanalında yayımlanan programa katılarak gazetecilerin sorularını yanıtladı.Türkiye Cumhuriyeti bayrağını arabasında taşıyanların büyükelçi, cumhurbaşkanı ve vali olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Ben de uzun yıllar bürokraside çalıştım. Bakanlarla giderdik, bakanlar bir siyasi toplantıya girerse biz valilerle beraber dışarıda beklerdik. Bakan toplantısını yapar bitirirdi, sonra gelirdi biz beraber bir yere giderdik. Hiç bir zaman bakanlarla beraber bir siyasi toplantıya katılmazdık. Valiler de katılmadı benim gördüğüm hiç bir yerde. Ama AKP ile beraber bu tablo değişti. Valiler, AKP'nin valisi. Onlar Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin valisi değil. Aslında o insanların arabalarından Türk bayraklarını indirmesi lazım. AKP bayrağı takıp gezebilirler. Hiç yadırgamam. Doğrusunu yapıyor çünkü. Yapıyorsan adam gibi doğrusunu yap." Kılıçdaroğlu, bu sözleri daha önce söyleyip söylemediğinin sorulması üzerine de "İlk kez söylüyorum" dedi. "Şimdi mi aklınıza geldi bu sözler" denilmesi üzerine de "Evet şimdi aklıma geldi" yanıtını verdi.Seçim kampanyası süresince yolsuzluklarla ilgili özel bir dosya açıklamadığının belirtilmesi ve "Yolsuzluk yok herhalde memlekette yoksa siz mi yakalayamıyorsunuz?" şeklindeki bir soru üzerine de Kılıçdaroğlu, "Hayır yolsuzluk çok. O kadar çok yolsuzluk var ki..." dedi. Kılıçdaroğlu şunları söyledi: "Şimdiki Sağlık Bakanı... Van'daki bir soruşturmayı durduruyor. Yolsuzluk dosyasını 'soruşturmayın' diyor. Çünkü yolsuzluk saptanmış, rapora bağlanmış...'Durdurun' diyor soruşturmayı. Valiliğe yazıyor. Ama yazıyı isterseniz, yanımda değil, Ankara'da. Bilseydim bu kadar ilgi çekeceğini, rahatlıkla yazıyı da getirir gösterirdim. Ama Sayın Bakan duyuyordur herhalde bizi. Yarın desin 'ben böyle bir yazı imzalamadım', ben sevinirim." Olayın şu an ciddi olarak araştırıldığını, kendilerinin de olayı takip ettiklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Bakın üzüldüğüm noktalardan birisi şu. Deniz Feneri olayında. Bu kadar gecikmenin nedeni nedir? YGS'de çıkar, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı açıklama yapar eyvallah. Niye Deniz Feneri'nde açıklama yapmıyorsun? Benim bildiğim kadarıyla 'Deniz Feneri davasını seçim sonrasına erteleyin' diye talimat verildi. Çıksın Başsavcı 'Ben talimat vermedim' desin."
Kılıçdaroğlu, Ermeni sorusuna kızdıKılıçdaroğlu, annesinin Ermeni olduğu yöndeki haberlerden de rahatsız olduğunu söyleyerek, bu konunun tekrar tekrar haber olmasına bir anlam veremediğini söyledi. CHP Lideri, "Tabii bir de bu ermeni meselesi var. Olmayan bir haber tümüyle yalan; fakat haber olarak veriliyor. Neresini düzelteceksiniz bundan müthiş rahatsızız. Bundan sonra o medyayla ismini vererek açıkça mücadele etmeye kararlıyız. Ayıp değil ki ermeni olmak o da Allah'ın yarattığı bir varlık ama değiliz. Okuma yazma bilmez Allah rahmet eylesin vefat etti. Büyük ablamda öyle. Hatta bir gazeteci telefon etmiş ve Ermeni misiniz demiş o da hayır müslümanız diyerek telefonu kapamış" şeklinde konuştu.