Kimin yanındasın ve yanında kim var?

İlk bakışta bu soru, dünyanın en kolay sorularından biri gibi duruyor karşımızda, öyle ya, kimlerin yanında isen, doğal olarak yanında da o kimseler vardır.

Kimin yanındasın ve yanında kim var sorusuna cevap ararken, önümüze çıkan ve şimşek gibi çakan ilk ayet şu oluyor:

"SİZ ey iman edenler! Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincine varın ve dürüst kimselerle birlikte olun!" (Tevbe: 119)

Muhatap mü'minler… Muhatap mü'minler olduğu halde, yapılacak ikazdan önce, daha öncelikli bir ikaz geliyor; 'Allah'a karşı sorumluluk bilincine varın'.

Demek ki, kimlerin yanında olacağınızı ve yanınıza kimleri alacağınızı doğru tespit edebilmeniz için, öncelikli olarak, Allah'a karşı sorumluluk bilincine varmanız gerekiyor.

'Allah'ın emirlerine karşı gelmekten sakının' şeklinde de tercüme edilen bu cümle, zikredilen ayetin anahtar cümlelerinden biridir.

Yani; 'Allah'a karşı sorumluluk bilincine varmadan ve Allah'ın emir ve yasaklarına karşı gelmekten sakınma melekesini kazanmadan' dürüst kimseleri tespit edemezsiniz ki, onların yanında olasınız ya da onları yanınıza alasınız.

Allah'a karşı sorumluluk bilincine varmamışsanız, dürüst insanları tespit etmeniz mümkün olmayacaktır, mümkün olsa bile, onlar sizin yanınıza gelmeyeceklerdir, gelseler bile yanınızda asla durmayacaklardır.

Ancak, dürüst olanlar, dürüst olanların yanlarında durur ve onları yanlarına alırlar.

Alırken dürüst verirken dürüst…

Bildiğinde dürüst, bilmediklerinde de dürüst…

Çarşıda-pazarda halka karşı dürüst, evde ev halkına, çoluk-çocuğuna karşı dürüst…

Dilde dürüst, dilinin söylediklerinde dürüst ve gönlünden geçirdiklerinde de dürüst…

Ekerken dürüst, biçerken dürüst, pay ederken ve paylaşırken de dürüst…

Fikrinde dürüst, tefekküründe dürüst ve fikrini açıklarken de dürüst…

Görse de görmese de, görülse de görülmese de, her hal ve şartta dürüst…

Hazerde dürüst, seferde dürüst, sılada dürüst ve gurbette de dürüst…

İzde dürüst, derede düzde dürüst, arkada yüzde dürüst, külhanda közde dürüst, niyazda nazda dürüst, sayhada sözde dürüst, toprakta tozda dürüst…

Elbette ve her hâlükârda, dürüstler dürüstleri bulurlar ve sevinçte de tasada da hep bir arada olurlar.