Kıyakçılığın sonu ayakçılıktır!

Fiyasko üstüne fiyasko!
Darbe üstüne darbe!
BOP eş başkanlığı etiketi ve sıfır sorun sloganıyla yürütülen Ortadoğu politikasının Türkiye'yi getirdiği nokta işte bu.
Sıfır sorun dediler her şeyi sıfırladılar.
Mesela ;
Komşuları sıfırladılar.
Dostları sıfırladılar. (Barzani ve İsrail hariç)
İtibarı sıfırladılar.
Türkiye'nin bölgedeki söz hakkını sıfırladılar.
Türkiye'nin etkinliğini sıfırladılar.
Daha önce neleri sıfırladıkları zaten herkesin malumu!
* * *
Hükümetimiz sadece sıfırlama konusunda değil düşman üretme konusunda da epey mahir.
Bu konuda da ortalık örnekten geçilmiyor.
Suriye'den Mısır'a, Libya'dan Irak'a, Rusya'dan Kırgızistan'a kadar herkesi Türkiye'ye düşman ettiler.
Sadece bu mu?
Değil elbette!
En hafif şekilde akıl tutulması olarak tarif edebileceğimiz Suriye politikasının faturası çok ama çok kabarık.
İşte bir kaç örnek;
Türk topraklarının haçlıya açılması,
3 milyondan fazla Suriyeli,
IŞİD'inden ÖSO'suna binlerce terörist,
Ardı adına patlayan bombalar,
Kevgire dönen sınırlar,
Kaybedilen pazarlar, harcanan 10 milyar dolar,
AB'den gelen uyarılar vs...
* * *
Peki, tüm bunların sonucu ne?
BOP'un efendileri ABD ve İsrail'in aklıyla hareket eden hükümet yine de küresel efendilerine yaranamadı.
Hatta en çok onlar itip kakıyor!
Biden'in İstanbul ziyaretinde yaşananlar ortada, Kerry'nin "Esad kalacak" açıklaması ortada, Obama'nın "askerinizi derhal çekin" resti ortada!
Derin bir hayal kırıklığı içindeler ve kendi kendilerine o meşhur "Vefa; İstanbul'da bir semt adıymış meğer" sözünü tekrarlayıp duruyorlar.
Acaba bu durumdan ders alıp milli bir rota çizerler mi?
Nerde!
İsteseler de mümkün değil zaten, Katolik nikahı kıyılmış bir kere!
* * *
Teşbihte hata olmaz derler, "kıyakçılığın sonu ayakçılık" diye bir söz var.
Bu söz ne istediler ise veren ama bunun karşılığında azardan ve itilip kakılmadan başka bir şey alamayan iktidarın durumunu ortaya koyuyor.
Biz bu sözü şöyle de değiştirebiliriz; ayakçılığın sonu kıyakçılıktır!
Saygılar...